FETÖ’nün silahlı kuvvetler içindeki ‘mahrem hizmetler’ yapılanmasına operasyon
İlhan Cihaner'in Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yürüttüğü sırada makamında gözaltına alınarak tutuklu yargılandığı davanın hakimi Mustafa Karatay evinde kıyafetlerinin arasında saklanırken yakalandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminden sonra başlatılan FETÖ operasyonları aradan geçen sekiz yıla rağmen sürüyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) örgütün yargıdaki elemanlarından biri olarak ‘kilit’ rol üstlenen eski hakim Mustafa Karatay’ın bir komşusunun ihbarı üzerine harekete geçti. Uzun incelemeler sonucu senelerdir kaçak yaşayan ve meslekten ihraç edilen eski hakimin yaşadığı daire tespit edildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’yle düzenlenen ortak operasyonda eski hakim evinin odasında kıyafetlerinin arasına saklanırken bulundu.
Dairede bulunan dizüstü bilgisayar, tablet, telefon ve birçok dijital malzemeye elkondu. Karatay’ın Signal uygulaması üstünden örgütle iletişim kurduğu anlaşıldı.
Bunca zamandır ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan aranıyordu. Örgütle bağlantısını da saklandığı evden yürütmeye çalıştığı değerlendiriliyor.
Görev yaptığı dönemde ağır ceza mahkemesi başkanlığı, özel yetkili hakimlik gibi örgüt için kritik görevlerde bulunan Karatay kamuoyunda bazı ‘özel’ davalarla tanınır hale gelmişti.
Dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve eski 3. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk’in de aralarında olduğu 14 sanığın yargılandığı Erzincan’daki Ergenekon davasında mahkeme heyeti başkanı olarak görev almıştı.
İlhan Cihaner Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı görevindeyken ‘izinsiz yurt ve eğitim kurumu açma’ iddiaları nedeniyle Nur cemaatinin kollarından biri olan İstanbul Çarşamba merkezli İsmailağa cemaatinin faaliyetleri hakkında Kasım 2007’de soruşturma başlattı.
Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi’nin (sulh ceza mahkemeleri Haziran 2014’te sulh ceza hâkimliklerine dönüştürüldü) kararıyla telefon dinlemeleri yaptırdı. Dinlemelere dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’le eski Orman Bakanı Osman Pepe’yle yapılan görüşmeler de yansıdı. İki isim ilk kabine revizyonunda koltuklarını kaybetti.
Dosyanın kapsamı ve soruşturmanın Nur cemaatinin en büyük kolu Gülen cemaatine (O dönem henüz FETÖ diye anılmıyordu) de uzanacağı haberlerinin kamuoyuna yansımasının ardından AK Parti’ye yakın medya ve Gülen cemaati bünyesindeki yayınlarda Cihaner’e karşı büyük bir kampanya başlatıldı.
Dönemin Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, İsmailağa cemaatinin ‘anayasal düzene karşı silahlı terör örgütü’ olduğunu iddia etti ve bu nedenle ‘kendi yetki alanında bulunduğunu’ savunduğu dosyaları Cihaner’den peş peşe yazılarla istedi.
Cihaner Şanal’ın talebini ‘cemaatin silahlı terör örgütü olmadığını’, ‘dolayısıyla özel yetkili savcılığın yetki alanına girmediğini’ belirten yazılarla defalarca reddetti. Şanal’ın girişimlerinin sürmesi üzerine Cihaner dosyada takip edilmesi gereken noktaları not ederek soruşturmayı Mart 2009’da Şanal’a devretmek zorunda kaldı.
Şanal ‘silahlı terör örgütü’ olduğunu öne sürdüğü cemaatin tutuklu mensuplarını Erzurum’da serbest bıraktı, diğer 300 kişi hakkında da ‘ek kovuşturmaya gerek olmadığını’ belirterek dosyayı kapattı.
Cihaner’in yürüttüğü cemaat soruşturması böylece elinden alınmış oldu. Ardından ‘Ergenekon terör örgütü üyesi’ olduğu iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Evine ve adliyeye baskın düzenlendi. Bizzat Şanal tarafından makam odasında gözaltına alınıp 7 Şubat 2010’da tutuklandı. Cihaner hakkında ‘görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik ve adliye bahçesine yapılan kameriyeyle imar kirliliğine neden olmak’ gibi iddialarla ikinci bir dava açıldı.
Bu olay daha sonra ‘yargıda FETÖ kumpası’ olarak değerlendiren davaların Erzurum ayağına konu oldu.
Cihaner’e yönelik baskının ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ‘yetki aşımı’ görüşüyle cemaat dosyasına elkoyan Şanal ile üç savcının özel yetkisini kaldırdı. Şanal yetkisi kaldırıldıktan sonra Cihaner hakkındaki dosyayı İstanbul’da Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili savcılığa gönderdi.
‘Ergenekon terör örgütü üyeliği’ ve ‘imar kirliliği’ iddialarına dayanan iki dava Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde birleştirildi. Ancak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi talebe rağmen ısrarla Cihaner dosyasını Yargıtay’a göndermedi.
Mahkeme Başkanı bugün evinde kıyafetlerin arasında saklanmış halde bulunan Mustafa Karatay’dı.
18 Haziran 2010’da toplanan Yargıtay 11. Ceza Dairesi yargılama sürecinde Cihaner’in Erzurum’da yargılandığı dava dosyasını değişik aşamalarda istenmesine rağmen göndermeyen Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi sorumluları hakkında yasal gereğinin yapılması için Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verirken Cihaner’in de aralarında olduğu isimlerin tahliyesine hükmetti.
Yaklaşık dört ay cezaevinde kalan Cihaner 2011 seçimlerinde CHP İzmir Milletvekili olarak parlamentoya girdi.