5 yıl önce öldürdüğü çobanı gömdüğü yere kürekle gidince yakalandı
Manisa'da üç yıl önce sekiz yaşındaki bir çocuğun öldüğü havuzda bu kez de beş yaşındaki Halil Umut Kocakaya boğularak hayatını kaybetti. Havuz ruhsatsızdı, ne 'cankurtaran'ın ne 'ilkyardım görevlisi'nin eğitim ve bu iş için sertifikası vardı.
Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Nurgül Kocakaya, çocukları 8 yaşındaki Halil Umut Kocakaya ve 4 yaşındaki Onur Kocakaya’yı Karaağaçlı Mahallesi’ndeki havuza götürdü. Saat 14.00 sıralarında Nurgül Kocakaya hesabı ödemeye gittiği sırada oğlu Halil Umut Kocakaya, girdiği yetişkin havuzundaki köprünün altında gözden kayboldu. Havuza geri dönen ve oğlu Onur’u gören anne Kocakaya, göremediği diğer oğlu Halil’i aramaya başladı. Nurgül Kocakaya oğlunu ararken, Halil Kocakaya köprünün altında 2 dakika yaşam mücadelesi verdi. Bir süre sonra çocuğun hareketsiz bedeni, su yüzeyine çıktı.
Halil’in su üzerindeki hareketsiz bedeni akıntı ile çocuk havuzuna sürüklenirken; olup bitenden habersiz Onur, abisiyle oynamaya çalıştı. Yaklaşık 3 dakika boyunca su üstünde hareketsiz duran Halil’i ne yüzenler ne de havuzdaki görevliler fark etti. Havuzdaki birinin seslenmesi sonrası cankurtaran yönelerek çocuğun hareketsiz bedenini sudan çıkardı. Havuzda yapılan ilk müdahalenin ardından Manisa Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Halil, kurtarılamadı.
Olayın ardından gözaltına alınan işletmeden sorumlu müdür Selçuk Kuş ile işletme sahibi S.Ö., adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Savcılığın itirazı sonrası 23 Ağustos’ta tekrar gözaltına alınan işletme müdürü Selçuk Kuş tutuklandı. Hakkında gözaltı kararı bulunan S.Ö.’yü yakalama çalışmaları sürerken, ruhsatsız olduğu belirlenen havuz mühürlendi.
Öte yandan bu havuzdaki ilk ölüm değildi. 7 Temmuz 2021’de 8 yaşındaki Yusuf Asaf Tiktaş’ın da boğularak hayatını kaybettiği havuz o dönem mühürlenmemişti. Yusuf Asaf Tiktaş’ın hayatını kaybetmesiyle ilgili adli süreç istinaf mahkemesinde devam ediyor.
Oğlunu kaybeden anne Nurgül Kocakaya’nın acısı tazeliğini korurken, ailenin avukatı Haşim Çelik olaya ilişkin açıklamada bulundu.
Avukat Çelik “Nurgül hanımın oğlu Halil, bu işletmenin havuzunda yüzerken öldü. Yaptığımız araştırmada baştan sona ihmaller zinciriyle, bu ölümün meydana geldiğini tespit ettik. Olayın meydana geldiği ticari amaçlı açık yüzme havuz işletmesinin ruhsatının olmadığı görülmüştür. İş yerinde görevli olduğu beyan edilen cankurtarana ait, cankurtaran eğitim sertifikasının olmadığı, sigortasız çalıştığı belirlenmiştir. İş yerinde ilk yardımcı sertifikasına sahip çalışanların olmadığı tespit edilmiştir. Yetişkin havuzunda, çocukların olası düşmelerine veya bilinçli yahut bilinçsiz girmelerine yönelik herhangi bir ilave fiziki önlem olmadığı belirlenmiştir. Sorumlu müdür olduğunu beyan eden kişinin, kimya veya sağlık eğitimi almış olduğu ve en az lise mezunu olduğu kanıtlanamamıştır. Yetişkin yüzme havuzunda ip, yüzer duba, simit gibi can kurtarmaya mahsus malzemelerin olmadığı ve havuz yakınlarında ilkyardım malzemelerinin olmadığı da ayrıca tespit edilmiştir. İşveren, ilkyardımcı personel bulundurma zorunluluğunu ihmal etmiş, dolayısıyla boğulan çocuk, vaka esnasında doğru ilkyardım uygulaması mahrum bırakılmıştır. Çocuğa boğulmadan 7 dakika sonra ancak müdahale yapılmıştır. Şüphelilerin bilmemelerine karşın ilk yardım yapmaya çalıştıkları dolayısıyla çocuğun vefat etmesinde ağır kusurlu oldukları, ölüme sebebiyet verdikleri aşikardır. Şüpheliler tarafından anılan eksiklere karşın, çocuğa kalp masajı yapılmaya çalışıldığı esnada, işletme çalışanları tarafından anneyi suçlayıcı şekilde beyanlarda bulunulmuş olup, müteveffanın ailesine bu aşamada psikolojik baskı yapılmaya çalışılmıştır” dedi.
Belediyenin de ağır hizmet kusuru olduğunu, görevlerini eksiksiz yapmaları halinde böyle bir olayın yaşanmayacağını ifade eden Çelik 2021 yılındaki ölümü hatırlattı ve belediye yetkililerinin de kusurlu olduğunu söyledi. Sanıkların taksirle ölüme sebebiyet verme değil, kanunda tanımlanmış bu tarz işletmeleri değerlendirilen olası kastla cezalandırılmasını istediklerini söyleyen Avukat Çelik “Böylelikle alacakları, cezaların bir sonraki mağdurların mağduriyetini sona erdirmek adına en üst sınırdan cezalandırılmasını gibi bir talebimiz olacak” diye konuştu.