Depremin birinci yılında tartışıyor: Mimarlık ne işe yarar?
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinin, depremde yıkılan 300’ü aşkın binadan aldıkları karotlar, dayanıklılık testini geçemedi. İncelemede, 25 olması gereken beton basınç dayanımının 10 Megapascal’ın altında ölçüldü.
‘Türkiye Ulusal Risk Kalkanı’ çalışma gruplarında yer alan KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, Kahramanmaraş ve çevresinde büyük yıkıma neden olan depremler sonrasında üniversiteden 15 kişilik uzman ekiple bölgede incelemelerde bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle Gaziantep, Kahramanmaraş ve Hatay’da 10 bine yakın binayı inceleyip hasar tespit raporu tutan uzmanlar, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması için bölgedeki yapılardan karot örnekleri de topladı.
Üniversitenin ‘Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarı’nda 300’e yakın numunede deneyler yapan bilim insanları, beton basınç dayanımının, yönetmelikte şart koşulan değerlerin yarısından az olduğunu ortaya koydu.
Karotların, laboratuvar incelemesinde deprem dayanıklılık testini geçemediği saptanırken, beton basınç dayanımı ise 10 Megapascal’ın altında ölçüldü.
Deprem bölgesinden karot örneği toplayıp incelediklerini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, “Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma var. Eğer içerisinde hayatını kaybeden bir insanımızın olduğu bir bina varsa, Cumhuriyet Başsavcılığı otomatik olarak burada bir dava dosyası açıyor.
Bu dosyada, binanın projesi olup olmadığına, projesi ilgili yıldaki yönetmeliğe göre düzgün yapılıp yapılmadığına, beton ve donatı değerleri ne durumda, zemin projesi var mı, herhangi biri bunu kontrol etmiş mi gibi birçok parametreyi alıp bu işin sorumlularını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Buradaki en önemli parametrelerden bir tanesi de beton kalitesi. 2018 Türkiye Bina Yönetmeliği’nde yani şu an yeni yapılacak bir bina için 25 Megapascal değerinde bir beton basınç dayanımı isteniyor.
Elimizde 300’den fazla dosya var. Yıkılan bu binaların belirli bir kısmının deneyleri bitti. Çıkan değerler maalesef 10 Megapascal’ın altında. Bu da şu an yıkımların ana nedenlerinden bir tanesinin beton kalitesinin düşük olduğu anlamına geliyor” dedi.
Bölgede örnek aldıkları yapılardaki değerlerin, Van depreminden sonra binalardan aldıkları örneklerin değerinden de düşük olduğunu anlatan Altunışık, “Bir betonu elinize alıp, sıkıp kırmaya çalışıyorsunuz.
Eğer beton iyiyse kıramazsınız ama beton iyi değilse hemen kırabilirsiniz. İşte bu, betonun dayanımı anlamına geliyor. Bizim Van depreminden sonra yaptığımız incelemelerde oradaki değerler 10 ile 11 Megapascal civarındaydı. Buradaki değerlerimiz de 10’un altında, 9 civarlarında. Yalnız bu, sadece Van’a bu bölgeye, Gaziantep’e, Maraş’a ait değil. Türkiye’nin karot ortalaması, beton dayanım ortalaması 8 ile 12 Megapaskal arasında değişiyor. Bu da özellikle 2000 yılından önceki binalar bir tehdit anlamına geliyor.
Bunların acil olarak kentsel dönüşüme girmesi anlamına geliyor. Şu ana kadar 400’e yakın dosya üniversitemizde ve bunun yaklaşık yarısından fazlası deneylerde tabii tutulmuş durumda” diye konuştu.