ABD’li yargıçtan Biden’a: İsrail’e verdiğiniz aralıksız desteğin sonuçlarını inceleyin
Uyuşturucu baronu Urfi Çetinkaya yakalandıktan sonra konulduğu Metris Cezaevi’nden İzmir’e naklini istedi, Adalet Bakanlığı’nın 'uygun' görüşüyle İzmir’e nakledildi.
Kırmızı bültenle aranırken İstanbul Sarıyer’de bir villada çıkan ve burada yakalanan uyuşturucu baronu Urfi Çetinkaya ifadesinde “işsiz olduğunu” ve “gelirinin bulunmadığını” söyledi. Çetinkaya, talebi üzerine, Metris Cezaevi’nden İzmir’e nakledildi, şimdi de “cezaevi koşullarında tek başıma yaşayamam” diyerek salıverilmesi yönünde rapor hazırlanması için Adli Tıp Kurumu’na başvurdu.
Kısa Dalga’dan Ersan Tatar’ın haberine göre, kamuoyunda “Son Tango Operasyonu” olarak bilinen soruşturma sonunda açılan davada 24 yıl hapse mahkum olan Çetinkaya, Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde de “uyuşturucu madde ticareti” yapmak suçundan yargılanıyordu. Çetinkaya, bu yargılama aşamasında kırmızı bültenle aranırken yakalandıktan sonra İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kurulan SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) yoluyla Artvin Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin karşısına çıktı.
Urfi Çetinkaya, hakkındaki yakalama kararının yüzüne karşı okunduğu bu ifade alma işlemindeki “kimlik tespiti” aşamasında dikkat çekici bilgiler verdi. Çetinkaya ifadesinde, “işsiz olduğunu” ve “herhangi bir maddi gelirinin bulunmadığını” söyledi.
Artvin Ağır Ceza Mahkemesi Çetinkaya’ya kaçak olduğu döneme ve yakalanma anına ilişkin bir soru yöneltmeden doğrudan hakkındaki davaya konu olan iddiaları sordu. Çetinkaya, 12 Nisan’daki ifadesinde İran’dan aldığı iddia edilen uyuşturucu maddenin Türkiye’ye sevkini sağladığı belirtilen isimlerden Bahadır Öztürk ve Nazım Üsküplü’yü tanıdığını, Cengiz Değirmenci ve İlhami Çolak’ı tanımadığını anlattı. Çetinkaya kapsamlı ifadesini daha sonra vereceğini belirtti.
Yargılanmasına konu olan uyuşturucu maddenin sevk edildiği belirtilen Çetinkaya çiftliğine ilişkin polis tutanaklarının doğruları yansıtmadığını savunan Urfi Çetinkaya, 18 Mayıs’ta yeniden hakim karşısına çıktı. Çetinkaya 18 Mayıs’taki ifadesinde 12 Nisan’daki ilk ifadesinin aksine Bahadır Öztürk’ü tanımadığını savundu. Çetinkaya bu ifadesinde de “Ben 12 Nisan’da ‘Bahadır Öztürk’ü tanırım’ demedim, ‘bilirim’ dedim. Tanımakla bilmek ayrı şeyler” dedi.
Çetinkaya 18 Mayıs’taki ifadesinde kendisine komplo kurulduğunu iddia ederken, kendisine uyuşturucu maddeyi getirdiği iddia edilen Nazım Üsküplü ile daha önce cezaevinde tanıştığını, Çetinkaya’nın İstanbul’daki “Çetinkaya Çiftliği”ne bu nedenle geldiğini ancak kendisini çiftlikte bulamayınca gittiğini eşinden öğrendiğini söyledi.
Sarıyer’deki villada yakalandıktan sonra Metris F Tipi Cezaevi’ne konulan Urfi Çetinkaya’nın verdiği ikinci ifadenin “yeri” dikkat çekti. Çetinkaya’nın, 18 Mayıs’taki ifadesini İzmir 1 No’lu F Tipi Çezaevi’ndeki SEGBİS sistemi aracılığıyla ifade verdiği görüldü.
Çetinkaya’nın İstanbul / Metris F Tipi Cezaevi’nden İzmir’e naklinin kendi isteği üzerine gerçekleştiği öğrenildi. Çetinkaya’nın, Adalet Bakanlığı’nca da uygun bulunan nakil talebinin gerekçesinin “güvenlik” olduğu belirtilirken Metris’te somut bir can güvenliği tehdidin yaşanmadığı, tedbir amaçlı nakledildiği belirtiliyor.
Daha önceki operasyonlardan birinde polisle girdiği çatışma sırasında yaralanan ve sonrasında tekerlekli sandalyeye bağlı olarak hareket ettiği bilinen Urfi Çetinkaya bu sağlık sorununu gerekçe göstererek önceki yıllarda tahliye olmuştu. Çetinkaya, aynı yolla tahliye olabilmek için yeniden girişimde bulundu. Çetinkaya’nın “cezaevinde yaşamını tek başına idame ettirmesinin mümkün olmadığı” yönünde rapor verilmesi için Adli Tıp Kurumu’na başvurduğu öğrenildi. Çetinkaya’nın bu başvurusunda daha önceki tahliye sürecine ilişkin rapor ve mahkeme kararlarını da gerekçe gösterdiği belirtiliyor. Adli Tıp Kurumu, önümüzdeki süreçte bu talebe ilişkin raporunu hazırlayacak.