Deprem konutlarında çalışan 62 yaşındaki işçi öldü
Uzmanlara göre Tekirdağ Gaziköy ile Saros Körfezi arasında uzandığı tespit edilen ve en son 1912 yılında deprem yaratan Ganos Fayı Trakya için risk oluşturuyor.
Uzmanlara göre Tekirdağ Gaziköy ile Saros Körfezi arasında uzandığı tespit edilen ve en son 1912 yılında deprem yaratan Ganos Fayı Trakya için risk oluşturuyor.
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya Kuzey Anadolu Fay zonunun Marmara Denizi’nin içinden devam ederek Saros Körfezi’ne kadar uzandığını söyledi.
Buradaki Ganos Fayı’nın 1912’de Tekirdağ Şarköy ilçesi civarında iki büyük depreme neden olduğunu hatırlatan Kaya depremlerin Trakya’yı olumsuz etkilediğini söyledi. Marmara’ya kıyı kesimlerle Saros kıyılarının risk seviyesinin yüksek olduğuna dikkat çeken Kaya şunları söyledi: “Özellikle sahil yerleşimlerinde zemini çok iyi araştırıp inşaatları ona göre yapmalıyız. 1912 yılındaki ilk deprem 7,3 büyüklüğünde ve bir ay kadar sonra olan ikinci deprem ise 6,8. Bu büyüklükte depremler hem Marmara hem de Saros kıyılarındaki yerleşim birimlerini tehdit edebilir.”
Kaya’ya göre bölgede meydana gelebilecek bir deprem Trakya’nın güneyini daha çok etkileyecek: ”Tekirdağ ve Edirne’nin sahil kesimlerinde buna çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle Edirne’de Enez yoğun turist alıyor ve yapıların çoğu 30-40 yıllık. 1999 yılından önce yapıldıkları için son deprem yönetmeliğinin uygulanmadığı yapılar. Bu yapılar tekrar elden geçirilmeli. Yeni yapılar da deprem güvenli, dayanıklı olarak tasarlanmalı.”
Edirne Mimarlar Odası Şube Başkanı Atilla Ergin de Saros Körfezi’nden fay hattının geçtiğini, bu nedenle Enez ve körfezin birinci derece deprem bölgesi olduğunu söyledi. Ergin’e göre Edirne merkezine de dikkat edilmeli: “Edirne merkez dördüncü derece deprem bölgesinde, ama bu demek değil ki Edirne merkezde de deprem olmayacak. Bu kuşaklar son 100 yılın deprem geçirmesine göre tespit edilip lanse ediliyor. Deprem her yerde olabilir.”
Edirne Kent Konseyi Başkanı Nihat Çolak da Ganos Fayı’nın hem Tekirdağ hem de Edirne’nin güneyi açısından risk oluşturduğunun altını çizdi. Konseyin İmar ve Kentleşme Çalışma Grubu Başkanı da olan Çolak fay hatlarına yakın yerler başta olmak üzere gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi: “1999 yılında Gölcük’te yaşanan depremde İstanbul Avcılar’da yıkım oldu. Sisam Adası’nda yaşanan deprem İzmir Bayraklı’da yıkıma neden oldu. Ganos Fayı’nda yaşanacak bir depremde de Edirne merkezinin bile etkilenmeyeceğini kimse garanti edemez. Yapı zemin ilişkisi doğru kurulmayan binalarda yıkım görebiliriz.”
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emre Özşahin de Orta Marmara’da kırılacak fayın yedinin üstünde deprem üretme potansiyeli olduğunu söyledi. Tekirdağ’da deprem olasılığının yüksek olduğunu belirten Özşahin özellikle Kuzey Anadolu Fay hattına yakın bir konumda bulunmanın riski artırdığını söyledi.
Zemin çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini söyleyen Tekirdağ İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cafer Çetin’in uyarılarıysa şöyle: “Depremin ne zaman olacağı bilinmiyor, bekleniyor ama buna hazırlıklı olmalıyız. Tekirdağ’da öncelikle zemin çalışmalarının hızlandırılıp hangi bölgelerde hangi zeminlerin daha kötü olduğunu ve deprem etkisinin daha yoğun hissedileceği alanları belirlemek gerekir. daha sonra bina stoklarına bakmak gerekiyor. Kentteki binaların yüzde 60’ı 1999 öncesi yapılmış binalar. Belirlenen binaların peyderpey yenilenmesini gerçekleştirmek gerekiyor. Tekirdağ’da eksiğimiz yapı stokudur. Yıkılacak binaların yerine insanların kalacağı binaların olmaması en büyük sorundur. Bu yapılar olmadan deprem riski olan binaların yıkılması mümkün değil.”