Venedik Bienali’nde Türkiye’yi, Gülsün Karamustafa temsil edecek
Venedik Mimarlık Bienali'nde Türkiye pavyonunda sergilenecek proje açıklandı: 'Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi'. Proje, görkemli ve başarılı mimari projelere odaklanmak yerine terk edilmiş binaların hikayelerini dinlemeyi ve anlamayı öneriyor.
20 Mayıs’ta başlayacak Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergileri’nde bu yıl Türkiye’yi küratörlüğünü Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın üstlendiği ‘Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’ temsil edecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği
Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu’nda görücüye çıkacak proje ilhamını Ursula K. Le Guin’den alıyor. Dün düzenlenen bir toplantıyla Türkiye’yi temsil edeceği açıklanan Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi projesi, binalarla ilgili kanıksanmış imgeleri ve yaklaşımları sorgulayarak, daha gösterişli, başarılı örneklere odaklanmak yerine terk edilmiş binaların hikâyelerini dinlemeyi ve anlamayı öneriyor.
Proje, geleceği n laboratuvarı olarak ele alınabilecek bu yapıları yıkmak ya da kaderine terk etmek yerine nasıl dönüştürülebileceğine dair araştırmalarla geleceğe dair umut verecek önerileri ortaya çıkarmayı amaçlıyor. 26 Kasım’a kadar bienalin ana mekânlarından Arsenale’de yer alacak Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu, İKSV koordinasyonunda, Dışişleri Bakanlığı’nın himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
Toplantıda konuşan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, “Kültür-sanat üretimine katkıda bulunmak ve Türkiye’deki izleyiciler ile yaratıcı profesyoneller için uluslararası etkileşim olanakları yaratmak, İKSV’nin temel amaçları arasında yer alıyor. Bu kapsamda 2007’den bu yana Venedik Bienali’ndeki Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstleniyoruz. Türkiye’de mimarlık alanında ufuk açıcı, heyecan verici
çalışmalar yürüten yaratıcı profesyonellere bu etkinlikte alan açabilmek bize mutluluk veriyor. Ülkece çok zor zamanlardan geçiyoruz. Büyük bir deprem felaketi yaşadık; hepimiz derinden etkilendik. Böylesi bir dönemde var olan yapıların nasıl dönüştürülebileceğine dair yeni bir düşünme biçimi öneren, başka türlü bir gelecek ve başka türlü bir yeniden yapılanma tahayyülü sunan bu proje için küratörlerimize ve tüm proje ekibine teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Küratörler Sevince Bayrak ve Oral Göktaş projenin amacı ve ortaya çıkma süreciyle ilgili “Projenin çıkış noktası, kullanılmayan yapıları açığa çıkarmak ve yenilerini inşa etmek yerine bu yapıları canlandırmak için gerekenleri tartışmaktı. Bir yandan, bolluk döneminde inşa edilen ve artık kullanılmayan bir yüzme havuzunu kamusal bir etkinlik salonuna dönüştürdüğümüz esnada ortaya çıkan Mimarlığın Çuval Teorisi’ni geliştirirken, diğer yandan Türkiye’deki kullanılmayan yapı stokunu kolektif olarak belgelemek ve bu herkesi ilgilendiren tartışmayı olabildiğince fazla kişiye ulaştırmak için bir açık çağrı yaptık. Türkiye’nin dört bir yanından açık çağrımıza gelen yanıtlar sayesinde, kolektif bir arşiv oluşturmaya başladık. Ancak biz sergiyi hazırlarken, 6 Şubat günü başlayan yıkıcı depremler, ne yazık ki çok daha kritik bir senaryoyu açığa çıkardı. Kasım ayında projemizi ilk kez duyururken, Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi ile her şeye rağmen griler arasından umut dolu bir sergi çıkarmak için çabalayacağımızı söylemiştik. Bugün, neredeyse her şey ne yazık ki rengini yitirmişken, umut dolu bir sergi yapmak çok daha zor, ama bir o kadar da gerekli” dedi.
18. Venedik Mimarlık Bienali, 20 Mayıs-26 Kasım tarihleri arasında mimar, akademisyen ve yazar Lessley Lokko küratörlüğünde Geleceğin
Laboratuvarı / The Laboratory of the Future başlığıyla düzenlenecek. Bienalde ana serginin yanı sıra Arsenale, Giardini ve şehrin farklı
mekânlarında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 63 ülkenin sergileri yer alacak.