2200 yıllık keşif: Bulduğumuz tanrıça Hesia heykelinin başı olabilir

İzmir'de Metropolis Antik Kenti’ndeki kazılarda 2 bin 200 yıllık mermer tanrıça başı bulundu. Bulunan tanrıça başının kime ait olabileceğini kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek açıkladı.

Arkeoloji 11 Aralık 2025

İzmir’de Metropolis Antik Kenti’ndeki kazılarda 2 bin 200 yıllık mermer tanrıça başı bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek, bulunan tanrıça başının kime ait olabileceğini açıkladı.

Metropolis Antik Kenti’ndeki kazılarda, Helenistik Dönem’e ait 2 bin 200 yıllık mermer tanrıça başı bulundu.

Metropolis Antik Kenti’ndeki kazıların ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında sürdüğünü belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek şu ifadeleri kullandı:

“Antik kentte düzenleme, uygulama, restorasyon ve konservasyon, kazı çalışmaları ile birlikte eş zamanlı devam ediyor. Metropolis Antik Kenti’nde son zamanlarda önemli bir kamu binasında çalışıyoruz. Burası ‘Agora’ olabileceğini düşündüğümüz ticaret yapısı. Çok zengin buluntular ortaya çıkıyor. Son olarak Helenistik Dönem’e ait bir tanrıça başı bulduk. Bu, mermerden yontulmuş, bir heykelin baş kısmı. Bizim için önemli bir eser.

Çünkü Helenistik Dönem’e ait heykelcilikle ilgili hem teknik hem de estetik bakımından önemli bilgiler veriyor. Kazı yaptığımız alan Roma Dönemi’nde inşa edilmiş bir yapı. Ancak Helenistik Dönem’e ait malzemeler kullanılmış. Burada daha önce keşfettiğimiz birçok buluntu, bunu gösteriyor. Bu heykel de büyük ihtimalle Helenistik Dönem’de meclis yapısı ve çevresinde yer alan, anıtsal onurlandırma heykelleri ile birlikte sergileniyordu. Heykel günümüzden 2 bin 200 yıl öncesine tarihlendirilebilir.”

Metropolis’in heykeltıraşlık anlamında çok önemli ve zengin bir kent olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Aybek, şöyle konuştu:

“Çeşitli buluntulara sahip. Milattan önce 2’nci yüzyıl ortasında Metropolis heykeltıraşlığı tek başına bir yer kaplıyor. Büyük oranda bulduğumuz bu heykel başı da bu dönemde yontulmuş. Helenistik Dönem’de sıkça gördüğümüz ayrı parçaların bir araya getirilmesi tekniğiyle yapılmış. Bu aslında Bergama heykeltıraşlığında sıkça kullanılan bir yöntem. Bergama’nın her türlü desteğini Metropolis’te görüyoruz. Tüm yazıtları bunu gösteriyor. Bergama’nın da etkisiyle yapıldığına veya oradan getirildiğini düşünebiliriz.”

Buldukları heykel başının tam olarak hangi tanrıçaya ait olduğunu gösteren üzerinde bir sembol olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Aybek, “İfadesi ve saçları bir tanrıça heykeli olduğu yönünde şüphe bırakmıyor. Bu noktada Metropolis’te bulduğumuz tek bir örnek var. Önceki kazılarda mecliste bulduğumuz bir gövde vardı. Tanrıça Hestia’ya ait. Bulduğumuz gövde ile bu başın uyum sağlaması halinde Hestia’ya ait olabileceğini düşünebiliriz” dedi.

Bulunan heykel başının yoğun bir restorasyon sürecinden geçtiğini belirten Prof. Dr. Serdar Aybek, sözlerine şöyle devam etti:

“Heykelin gözünü de deneysel amaçlı yapıp bakışındaki anlamı ortaya çıkarmaya çalıştık. Dönemin sanatçıları çok ince çalışmış. Pürüzsüz bir yüzey elde etmişler. Saçlarındaki dalgalar ve bukleler aynı incelikte. Ancak uzun bir süre toprak altından kalması nedeniyle üzerinde kireç tabakası vardı. İşte bu temizlik süreci zaman aldı. Ekibimizdeki uzman restoratör arkadaşlarımız bu çalışmayı gerçekleştirdi.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.