Tarihin izinde: 2024’te onlarca eser Türkiye’ye iade edildi
Antik dünyanın en önemli tedavi merkezlerinden İzmir'deki Bergama Asklepion Örenyeri, günümüzde de sağlık alanındaki organizasyonlara ev sahipliği yaparak misyonunu binlerce yıl sonra bile sürdürüyor.
Bergama ya da tarihteki adıyla Pergamon antik dünyanın en önemli tıp merkezlerinden biriydi. Devrin önemli bir bilim merkezi konumundaki antik kentin görkemi bugün ne yazık ki başta Almanya olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarındaki müzelerde sergileniyor. Ancak yine de bu ihtişam yerinde de yükselmekte.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde 2014 yılında Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı olarak yerini alan İzmir’deki bu tarihi alanda milâttan önce 4. yüzyılda bir tıp merkezi kurulmuştu. Helenistik dönemde sağlık tanrısı Asklepion adına kurulan örenyeri dönemin en önemli bilginlerin yetiştiği bir merkez olma özelliği de taşıyordu. Eczacılığın babası olarak kabul edilen Antik Roma’nın en önemli hekimlerinden Galen de bunlardan biriydi.
Telkin ve fizyoterapinin dışında su ve çamur banyoları, masajlar, şifalı otlar, müzik, çeşitli törenler, uyku odaları, su ve kuş sesi gibi tedavi yöntemlerinin kullanıldığı merkezdeki ziyaretçi sayısı son yıllarda artış gösteriyor. Bergama Müzesi Müdürü Nilgün Ustura, yaptığı açıklamada Asklepion’un Bergama Akropolü’nden sonra en çok ziyaret edilen ikinci tarihi mekan olduğunu söyledi.
Müze müdürü Nilgün Ustura, Bergama’nın UNESCO miras listesine girmesi ve tanınırlığının dünyada artmasıyla ziyaretçi sayısının da arttığını ifade ederek, “Her kesimden, her ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yapıyoruz. Amerika, Uzak Doğu ve diğer yerlerden ziyaretçilerin burayı gezdiğini görebiliyoruz. Gerçekten Bergama’yı merak eden ve her yıl gelmek isteyen ziyaretçi profilimiz var. 320 binlerden 370 binlere çıkan, 400-450 bin bandında devam eden ziyaretçi profilimizin bu sene 450 bin limitini aşacağını düşünüyoruz” dedi.
Asklepion’un sağlığa hizmet eden kuruluş hikayesini sürdürdüğünü dile getiren Nilgün Ustura, şunları kaydetti: “Antik dönemdeki misyonu, işlevi hala günümüzde de devam ettiriliyor. Örneğin 47 yıldır düzenlenen psikoterapi etkinlikleri, burada devam ediyor. Tez çalışması kapsamında akademisyenler gelip çalışmalarını sürdürüyorlar.
Üniversitelerin sağlık temalı panellerinin burada yapmaları aslında Asklepion’un kuruluş hikayesi olan sağlık temasının hala sürdürülebilir olduğunu gösteriyor. Her yapılan etkinlik bir sonraki yılda başka etkinliklerle beraber veya konu başlıklarıyla birlikte burada olmaya başlıyor. Dolayısıyla insanların gelip yapıp bir daha da gelmeme durumu değil, tam tersi geleneksel hale getirme çabası olduğunu görüyoruz. Biz de bundan mutluluk duyuyoruz.”