Fragmanlı Vizyon Raporu: ‘Küçük Deniz Kızı’ ve altı yeni film
Yaşayan en kıdemli oyunculardan Ahmet Mekin, yıllar süren sessizliğini bozdu. Mekin Yeşilçam'ın bir okul olduğunu anlattı: Yeşilçam filmleri, bu ülkenin insanına, milli eğitiminden bile çok katkı sağlamıştır. Türk insanı, bu filmlerden düzgün konuşmayı, Türkçeyi doğru kullanmayı öğrendi.
Türk sinemasının yaşayan en kıdemli oyuncularından Ahmet Mekin 42 yıldan beri Erdek’e bağlı Ocaklar Mahallesi’nde gözden ırak bir yaşam sürüyor. Kolay kolay film ve dizilerde rol almayan Mekin, söyleşi taleplerine de çok sıcak bakan bir isim değil. Antalya’da kızlarının yanında kaldığı sırada geçirdiği bir kaza sonrası eli kırılan Mekin, iyileşince tekrar Erdek’e geri dördü. Ve Yeni Erdek gazetesinden Önder Balıkçı‘ya konuştu.
91 yaşındaki Mekin Yeşilçam’ı iyi tahlil etmiş oyunculardan. Bunun için anılarını yazmayı düşünüp düşünmediği sorulmuş. Mekin ise “Anılar, hem iyi hem de kötü olayları yansıtmalıdır. Benim de sanat yaşamımda tabii ki hem iyi hem de kötü anılarım var. Bu kötü anılar içinde tabii ki eleştireceğim kişiler bulunuyor. Ancak bu kötü anıların muhatabı olanların çoğu artık hayatta değil. Yani bana yanıt verecek veya açıklama yapacak durumda değiller. Hayatta olanlarla da polemiğe girmek istemiyorum. Bu anıları sadece dost sohbetlerinde dile getiriyorum. Zaten doğru olan da bu bence” diyerek anılarını yazmacağını açıkladı.
Pek bilinmez ama aslında tiyatro kökenli oyunculardan Ahmet Mekin. Oyuncu da söyleşi de bunu hatırlatıyor. Sanat yaşamının ilk yıllarında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nun kadrosunda sahneye çıktığını, Genco Erkal Tiyatrosu’nda roller aldığını, bu arada, ‘Abdülcanbaz’ oyununda Abdülcanbaz’ı canlandırdığını söyleyen Mekin “Tiyatro, çok önemli bir sanat dalıdır. Sanatın temel direği tiyatrodur. Disiplin, çalışma, emek ve özgüven gerektirir. Tiyatro, çalışma koşulları açısından sinemayla pek uyuşmaz. Tabii ki sinema da çok zor bir sanat dalı. Filmler parça parça çekilir ama sonunda bir bütün oluşturur. Bu bütünlüğü sağlamak ise yönetmenin görevidir. Sinema da tiyatro gibi disiplin çok önemlidir” diyor.
Yeşilçamsız bir Ahmet Mekin söyleşisi olmaz! Ahmet Mekin’e göre kim ne derse desin, Yeşilçam bir okul: “Yeşilçam filmleri, bu ülkenin insanına, milli eğitiminden bile çok katkı sağlamıştır. Türk insanı, bu filmlerden düzgün konuşmayı, Türkçeyi doğru kullanmayı, yeme-içme adabını, namuslu ve vicdanlı olmanın önemini öğrenmiştir.”
Mekin söyleşide ilginç bir özelliğini de anlatıyor: “Oynadığım hiçbir filmi daha sonradan izlemedim. Bunun nedeni kendimi çok eleştirme alışkanlığımdır. Çünkü izleyeceğim herhangi bir filmimdeki oyunumu beğenmeyebilirim ve ‘Keşke şöyle oynasaydım’ gibi düşünceler içine girebileceğim kuşkusudur.”
Şöhret ve şöhreti yönetme konusunda da Mekin’in açıklamaları dikkate değer: “Şöhret, eğer iyi yönetemezsen, başa beladır. Şöhrete ulaşan çoğu kişi bunu başaramadığı için perişan olmuş, zor durumlara düşmüşlerdir. Ben, şöhreti iyi yönettiğimi düşünüyorum. Eğer paranı iyi kullanırsan, oyunculuk seni rahatça geçindirir, kimseye muhtaç olmazsın. Ben Yeşilçam’dan aldığım parayla ailemi geçindirdim, çocuklarımı okuttum. Ama kazandığın parayı har vurup, harman savurursan, o da senin suçundur.”
Eşi Şükran Hanım’ın vefatından sonra çalışma isteğinde azalma olduğunu, gelen yeni film önerilerine çok sıcak bakmadığını belirten Mekin “Tabii ki, rol almam için bana gelecek senaryoları beğenmem ve heyecan duymam gerekiyor. Bu arada, çekim için gitmem gereken yerler de uzak olmamalı. Son günlerde beğendiğim iki senaryonun film çekimlerinin Erzurum ve Malatya’da yapılacak olması nedeniyle teklifleri kabul etmedim.”