Olacak iş değil: Britney Spears, Mick Jagger’ı tanımamış
Şarkıcı Britney Spears uzun süre önce hayatına ve iniş çıkışlı kariyerine odaklanan bir anı kitabı nihayet raflarda. Spears'ın kitabını Türkçeye çevirecek bir yayınevi olacak mı bilinmez ancak meraklıları için şarkıcının kitabında ilk kez açıkladığı bilgilerden öne çıkanların peşine düştük.
Şarkıcı Britney Spears uzun süre önce hayatına ve iniş çıkışlı kariyerine odaklanan bir anı kitabı yazacağını duyurmuştu. 24 Ekim’de İngilizce versiyonu yayımlanan ‘İçimdeki Kadın’ tüm zamanların en çok dinlenen şarkıcılarından Spears’ın hikayesini, hiç bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarıyor. Spears her ne kadar kitabında kimseyi incitmek istemediğini ve yayınlanmadan önce yapılan haberlerin manşetlerinden hoşlanmadığını söylese de kitap artık okurların.
Spears’ın kitabını Türkçeye çevirecek bir yayınevi olacak mı bilinmez ancak meraklıları için şarkıcının kitabında ilk kez açıkladığı bilgilerden öne çıkanların peşine düştük.
Britney Spears 2000’li yıllara damga vuran hitleri ve sahne şovlarıyla hatırlansa da hiç unutulmayan başka bir anı daha var. Şarkıcı, 2007’de iki oğlunun velayeti için çocukların babası Kevin Federline ile amansız bir velayet savaşı veriyordu. 2007, Spears’ın hayatının en zor yılı olarak tanımlanıyor. Öyle ki popüler kültürde “Britney 2007’yi atlattıysa, biz de her şeyi atlatabiliriz” şeklinde bir söz bile var.
İşte o zor yılda Spears, peşindeki magazin muhabirlerine aldırmadan bir kuaföre girdi ve saçlarını traş etti. O anın fotoğrafları, kısa süre içinde dünyanın önde gelen gazetelerinde bile en ön sayfada yer alırdı. O günlerde Spears teyzesini kaybetmişti. Devam eden velayet mücadelesinde, çocuklarını görmek için neredeyse herkese yalvarıyordu, haftalarca çocuklarından uzak kalmıştı.
Şarkıcı o anı, “Tüm dünyaya s*ktir git’ deme şekli” olarak tanımladı. Ayrıca her zaman iyi bir kız olmaktan bıktığını yazdı: “Herkes bunun komik olduğunu düşündü. Bak ne kadar deli! Ailem bile benden utanmış gibi davrandı. Ama kimse üzüntüden aklımı yitirdiğimi anlamıyor gibiydi. Çocuklarım benden alınmıştı.”
Spears, kitapta 1999-2002 yılları arasında birlikte olduğu şarkıcı Justin Timberlake ile birlikteyken hamile kaldığını, Timberlake’in isteği üzerine kürtaj yaptırdığını açıklıyor. Spears, Timberlake’in baba olma konusunda tereddütleri olduğunu açıklarken bebeği aldırmaya hazır olmadığını “Seçim bir tek bana bırakılsaydı bebeği aldırmazdım” sözleriyle anlattı. Spears o sırada 17, Timberlake ise 18 yaşındaydı.
Olayın kendisini nasıl etkilediğini ise şu sözlerle anlatıyor: “Bu benim için çok trajik bir durum değildi. Justin’i çok seviyordum. Bir gün hep aile olacağımızı umdum. Bu hamillelik beklediğimden çok daha erken oldu.”
Ayrılıkları hakkında da gün yüzüne çıkmış bilgiler var. Timberlake, bir müzik videosunun çekimindeyken Spears’tan mesajla ayrılmış.
Britney Spears, 13 yıl boyunca babasının vesayeti altında yaşadı. Hayranları, 2020’de sosyal medyada ‘Özgür Britney’ etiketiyle bir kampanya başlatarak şarkıcının sesini duyurmaya çalıştı. Ve bu kampanya Spears’ın geçen yıl ‘özgürlüğünü’ yeniden kazanmasında önemli bir etkiye sahipti. Spears da bunu unutmadı. Her ne kadar kitabını iki oğluna adamış olsa da hayranlarına özel bir not yazdı:
“İnsanların #FreeBritney (Özgür Britney) hareketinin benim için ne kadar önemli olduğunu bildiğini sanmıyorum, özellikle de başlangıçta.Sonsuza dek kalbime ve minnetime sahipsiniz. Bu kitap sizin için.”
Şarkıcı ayrıca bu hareketi hastanedeykeni kendisiyle ilgilenen hemşeri sayesinde öğrendiğini de açıkladı:
“Hemşire bana klipler gösterdi. Hayranlarım, iradem dışında bir yerde tutulup tutulmadığımı anlamaya çalıştıklarını, müziğimin onlar için ne kadar önemli olduğunu ve şimdi acı çektiğimi düşünmekten nasıl nefret ettiklerinden bahsediyordu. Yardım etmek istediler. Ve sadece bunu yaparak yardım ettiler.”
‘İçimdeki Kadın’ beklendiği üzere Spears’ın babasının vesayeti altında geçen 13 yıllık o karanlık döneme büyük yer ayırıyor. Spears’a göre, 13 yıl boyunca iradesi dışında hastaneye kaldırıldı, lityum da dahil olmak üzere ilaçlar almaya zorlandı, kendi yasal temsilini seçemedi. 2008 yılından bu yana, hem kişisel hayatı hem de iş ve finansal hakları konusunda söz sahibi değildi. On yıldan fazla bir süre boyunca tüm yasal hakları babası ve avukatlarındaydı. En sonunda yasal vesayeti altında yaşamaktan kurtuldu.
Kitapta, yaşadıklarını ‘Ailemin bana yaptıklarını hak etmedim’ diyerek anlatıyor.
İnsan verdiği kararlardan en çok da reddettiği şeyleri düşününce pişmanlık duyuyor. Spears da bu durumdan muzdarip. Kitapta yan Gosling ve Rachel McAdams’ın başrollerini paylaştığı tüm zamanların en iyi romantik komedilerinden kabul edilen ‘Not Defteri/The Notebook’ filmindeki rolü reddettiğini açıklıyor. Hatta oyuncu seçmelerinden bir video bile yayınlandı.
britney spears’ audition tape for ‘the notebook’. she was ACTING
pic.twitter.com/CMBc0bQwOK— 2000s (@PopCulture2000s) October 23, 2023
Şarkıcı bu kararından pişman değil. Ancak hala unutamadığı bir pişmanlığı var: ‘Chicago’ filmini geri çevirmesi. Yapımcılar ve yöneticiler onu 2002 filminde (Cherine Zeta-Jones ve Renée Zellweger’in rol aldığı) rol teklif etti ancak birlikte çalıştığı müzik stüdyosu, müzik kariyerinden uzaklaşmak istemediğini söyleyerek rolü reddediyor. Spears kitabında, rolü kabul etmediği için pişman olduğunu söylüyor. Ayrıca gücünü, kendi kararlarını verme konusunda daha asi bir şekilde kullanmayı dilediğini de sözlerine ekliyor.
Spears’ın en ünlü şarkılarından ‘Gimme Me More’ ile ilgili pek de hoş olmayan bir anısı var. Spears, 2007′ -evet, Spears’ın korkunç yılı- MTV Müzik Ödüllerinde bu şarkıyı söylemek için sahneye zorla çıkarıldığını açıklıyor. Uykusuz geceler geçirdiğini, oğullarının velayet davasıyla uğraştığını ve böyle bir dönemde sahneye çıkmayı hiç istemediğini söylüyor. O geceyi bu kadar kötü hatırlamasına neden olan bir durum daha var. Spears, eski sevgilisi Justin Timberlake’in aynı gecede kariyerinin en iyi performasını verdiğine inanıyor.