Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası 31 yıl sonra Güney Kore yolcusu
Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki konser kaydı izleyiciyle buluşuyor. 1936 yılında 22 yaşında olan flüt sanatçısı Zahit Özsezen'in verdiği konser sanatçının ABD'den getirilen flütüyle 88 yıl sonra CSO Ada Ankara'da yeniden seslendirilecek.
Flüt sanatçısı Zahit Özsezen daha 22 yaşındayken Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile sahneye çıkmıştı. 1936’da Ankara’da sahnelenen bu konser 88 yıl sonra yeniden seslendirildi. Özsezen’in konser kaydının aynısı yıllardır ABD’de bulunan flütüyle yapıldı. 1982’de 68 yaşında hayatını kaybeden flüt sanatçısının 110. doğum günü şerefine düzenlenen konsere sanatseverler büyük ilgi gösterdi. ABD’den getirilen flütle eserleri solist ve aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Müdürü Sibel Ayhan Bayer seslendirdi.
Müzikolog Ersin Antep’in araştırmaları sonucu ilk kaydı bulunan ve CSO’nun hayata geçirdiği konser CSO Ada Ankara Mavi Salon’da, 1936’daki kaydındaki gibi aynı enstrüman grubu ve repertuar ile tekrarlandı. Konser öncesinde flütün Türkiye’ye gelmesini sağlayan Zahit Özsezen’in oğlu Deniz Özsezen ailenin sanat hikayesinin amcası merhum sanatçı Edip Özsezen ile başladığını anlattı.
Amcası Edip Özsezen’in,Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri ile Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası’nın (bugünkü CSO) Ankara’ya yerleşmesi ve Musuki Muallim Mektebi’nin kurulması sürecinde görev aldığını kaydeden Deniz Özesen “Amcam Edip Özsezen Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün çello öğretmenliğini de üstlenmiş. Babamın eğitimi üzerinde de katkıları oldu. Babam Zahit Özsezen 16 yaşında CSO’nun sanatçısı oluyor ve Musiki Muallim Mektebi’nde hem öğrenci hem hocalık yapıyor” dedi.
Deniz Özsezen Amerika California’da yaşayan amcasının torununun bir süre önce aile yadigarları içinde bir flüt bulduğunu ve bunun üzerine haberleştiklerini belirterek konserde dinleyicilere sunulacak flüte ilişkin şunları söyledi: “Jenifer babama ait bu abanoz flütü Türkiye’ye ailemize ulaştırdı. Non-Boehm denen flüt ailesine ait, benzeri flütler Nach-Meyer olarak anılıyor. Bu konser 1936’da yapılmış, tabii o zaman Amerika’dan yeni gelen abanoz flütü babam kullanmamış, ama konser ile flütün bizim elimize geçmesi yakın zamanlara denk geldi. Ailemiz çok heyecanlı. Babamın doğumunun 110. yılına denk gelmesi açısından da çok mutluyuz.”
CSO Müdürü ve flüt sanatçı Sibel Ayhan Bayer konser programında üç ayrı eser olduğunu, 1936’da Zahit Özsezen’in gerçekleştirdiği konserin aynısını uygulayacaklarını söyledi. Bayer CSO’nun merhum emekli sanatçısı Zahit Özsezen’in 88 yıl önceki konserde keman partilerini flüt ile seslendirdiğini belirterek şöyle konuştu: “Aslında pek çok flüt eseri varken neden keman eserini flütle seslendirdi diye düşündüm. Bunun en büyük etkeni yoktan buldukları her eserle konser vermek gibi bir hissiyat olmalı. O dönemde notalara ulaşmak çok zordu. CD, dinleyecekleri bir şey yok. Buldukları her türlü notayla konser yapmışlar. Çok heyecan verici. Benim daha önce çalmadığım bir eser. Çünkü flüt repertuvarında değil eserler. Dvorak’ın Amerikan dörtlüsü, Schubert’in alabalık beşlisinin keman partilerini Zahit Beyi anarak seslendireceğim.”
Müzikolog Ersin Antep ise çok sesli teknikle yazılan müziğin uygulayıcılarının Cumhuriyet’in ilk yıllarında ve öncesinde zannedildiği gibi elitist insanlar değil halk için müzik yapan insanlar olduğunu söyledi. Antep araştırmalarını şu sözlerle anlattı: “Bu konser 22 yaşındaki gencecik bir müzisyenin Cumhuriyet’e verdiği ilk hediyelerden biriydi. Zahit Özsezen 1914 doğumlu bir flüt sanatçısı. Orkestranın 1970’e kadar birinci flüt sanatçısı ve bu çalgıyla uluslararası alanda konserler verdi. Özsezen oda müziği sayılabilecek bir müzik türünde sıra dışı bir konsere imza attı. Konserlerde Özsezen 88 yıl önce keman eserlerini flüt ile çaldı. Keman ile çalışabileceğiniz eserleri flütle, iki elle ve dudağa bitiştirilen bir çalgıyla, nefesle çalmanız bir gösteriden çok daha fazlası. 88 yıla neler sığdırdık, ama 88 yıl sonra o tınıları duyacağız.”