Minik Narin’den ümit kesiliyor, soruşturma artık suç soruşturması, gözler amcanın üzerinde
Diyarbakır'da Süryani Kızlar Mektebi olarak kullanılan Meryem Ana Kilisesi'ne ait tarihi yapı yapılan restorasyon sonrası kapılarını yeniden açtı. Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından bağışlarla restore ettiren Süryani Kızlar Mektebi, kültür ve sanat evi olarak hizmet verecek.
Diyarbakır’ın mimari karakteristiğini yansıtan bir tarihi yapı daha restorasyon sonrası kapılarını açtı. Merkezdeki Sur ilçesinde bulunan ve geçmişte Süryani Kızlar Mektebi olarak kullanılan Meryem Ana Kilisesi’ne ait tarihi yapı, yeniden ziyaret edilebilecek. Yapı Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) tarafından iki yıl önce başlatılan çalışma kapsamında restore edildi.
Diyarbakır Kültür ve Sanat Evi olarak hizmet verecek yapının tanıtımı için düzenlenen programda konuşan DİTAV Şube Başkanı Erhan Akalınlar, bir yapıyı ayağa kaldırmanın kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Bu tür evlerin restorasyonunun sivil toplum örgütleri tarafından yapılmasını arzu ettiklerini ifade eden Akalınlar, “Bu bizim tarihimizdir. Bundan sonra bu şekilde yapılacak yapıtların içerisinde olmayı hep düşüneceğiz. Öncü olmasak bile yardımcı olacağız” dedi.
Vakıf olarak gelirlerinin olmadığını dile getiren Akalınlar, şu ana kadar yapıya 3 milyon lira harcama yaptıklarını aktardı. Akalınlar, “Bunun tamamı nakdi ve ayni bağışlarla oldu. Diyarbakır için yaptık ve başardık” diyerek sevincini belirtti.
DİTAV Şube Başkan Yardımcılığını da üstlenen yazar Şeyhmus Diken, Süryani Kızlar Mektebi’nin, bağlı bulunduğu 1600 yıllık Meryem Ana Kilisesi ile neredeyse yaşıt olduğunu belirterek ancak kendilerinin yapının yaklaşık 300 yıllık geçmişine dair bilgi sahibi olabildiklerini söyledi.
Diken, “Son 30 yıl harap bir mekan olarak kalmıştı. Yapı kötü bir durumdaydı. Süryani cemaati ile yapmış olduğumuz bir protokolle mülkiyeti kendilerinde kalmak kaydıyla kullanım hakkı DİTAV’da olmak üzere 20 yıllık bir sözleşme yaptık. Topladığımız bağışlarla bir bölümünü restore ederek kalan büyük bölümünü de adeta yeniden yaparak şu anki haline getirdik. Burası kültür ve sanat mekanı olarak kullanılacak. Burası ticari alan olarak kullanılmayacak. Tümüyle projeler üzerinden yürüyen bir mekan olarak işlevlendirilecek.” dedi.