Dizicinin Rehberi – ‘Aile’: Sevmeden olmuyor

Serenay Sarıkaya ve Kıvanç Tatlıtuğ’ın başrollerini paylaştığı ‘Aile’, final bölümüyle izleyiciyi gözyaşına boğdu. Bölümün başında Cihan’ın ölümüyle başlayan kasvet, Devin’in doğum sırasında ölüp ölmediği sorusuyla da devam etti.

Kültür Sanat 31 Ocak 2024
Bu haber 5 ay önce yayınlandı

Gelenek bozulmamış ve geçen bölümü Aslan ve Cihan kardeşlerden (Kıvanç Tatlıtuğ, Nejat İşler) birinin vurulmasıyla bitirmiştik. Yeni bölümde öğrendik ki vurulan Cihan’mış. Cihan’ın son sözlerinin “Ben kaçar” olması ve bunu, “Behlül kaçar” repliğiyle özdeşleşmiş Kıvanç Tatlıtuğ’a bakarak söylemesi diziler arasında bir gönderme midir, yoruma açık.

Bir Cihan gider, cihana bir Cihan gelir

Ölmeden önce Cihan’ın, Soykanlarla arasındaki aile bağı onarılmıştı. Sembolizmi pek seven dizide, Cihan’ın ölse de bu ailede sevilerek yaşamaya devam edeceği mesajı verildi: Çocuk ismi konusunda bir türlü anlaşamayan Aslan ve Devin’in, Cihan ismini seçmiş.

Bölüm boyu 2024 ve 2029 yılları arasında gidip geldik. 2029’da Aslan’ın, Devin’le planladıkları gibi Urla’da Bir Aile Restoranı ismiyle bir aile restoranı açtığını gördük; minik Cihan’la da (Yusuf Selim Uğurlu) tanıştık. Beş yıl sonrasındaki hiçbir sahnede anne Devin’i görememek, Devin’in doğumda ölmüş olabileceği sinyallerini vermeye başlamıştı.

‘Aile’, aile oldu

Devin’in öldüğü endişesini günümüzde geçen sahnelerle de pekiştirdiler. Gebeliğindeki riskin artmasıyla ölüme yürüdüğünü hisseden Devin’in yüzü bir an gülmedi. Bütün Türkiye bölüm boyu burun çekme sesleriyle yankılandı. Fakat sapasağlam bir Devin bölümün sonunda, 2029 yılındaki doğum gününe assolist gibi bir giriş yaptı. Diziyi ailemizin gelecekten bizlere çizdiği mutlu aile tablosuyla bitirdik.

Karakterlerin portresi

Final bölümündeki zaman yolculukları gibi biz de bir yolculuğa çıkalım ve karakterlerin hikâyelerini anımsayarak biz aslında ne izledik, bir bakalım.

🔴 Soykanların düşmanı İlyas Koruzade (Musa Uzunlar), onun annesi ve çocukları Soykanlar tarafından tek tek ‘avlanınca’ finalde Koruzade kalmadı. Bu düşmanlık ilk sezona dayanıyor. İlyas’ın oğlu Serhat Koruzade (Anıl İlter), Aslan’ın baldızı olduğunu bilmeden Yağmur’u (Yüsra Geyik) darp edince tüm Soykanlara bulaşmış sayıldı ve bedelini canıyla ödedi.

🔴 Oğlunun ölümüyle İlyas Koruzade’nin kan davası da başlamış oldu. İkinci sezonda İlyas’ın kızı Serap Koruzade’yle (Selin Şekerci) tanıştık. Zamanında dede Soykan tarafından uğradığı istismardan ötürü yıllar sonra intihar edince İlyas, bu düşmanlıkta el artırdı. İlyas’ı kana kanla karşılık verdiği için kötü karakter ilan ettik haklı olarak. Fakat onun aracılığıyla acılı bir baba izledik.

🔴 Cihan bir duygu olsa burukluk olurmuş. Biyolojik ailesini öldüren Soykanlara evlatlık gitmek, yıllar sonra Serap Koruzade’yle huzuru bulacakken Serap’ın intiharıyla yine karanlığa gömülmek nasıl bir bahttır? Finalde öğrendik ki Cihan kendine hep bir aile kurmaya çalışmış; zamanında yolunu kaybetmiş gençlerin elinden tutup onlara aile olmuş. Bu bölüm dizinin sembolizmi sayesinde anladık ki Cihan’ın küçükken ‘tamamlayamadığı yapbozundaki’ eksik parça, anne bildiği Hülya’nın sevgisiymiş. Anne ve aile sevgisine aç birini izledik.

🔴 Çocuklarından bir tek Aslan’ı seven, onu da kontrolcülükle karıştıran Hülya Soykan (Nur Sürer) üzerinden aslında toksik anne-çocuk ilişkileri izledik. Hülya’nın bölümler sonra kızı Leyla’yla (Canan Ergüder) girdiği tek diyalog da önemliydi. Hülya, Leyla’nın ‘arkadaşının’ nasıl olduğunu sorunca, zamanında Leyla’ya yoldaşlık eden Cemre’yi sorduğunu anladık. Bu spesifik vurguyla izleyici, dizinin bu iki kadının sevgili olduğu mesajını RTÜK’e takılmadan verdiğini düşündü. Diğer yandan, bu toksik annenin tek tek tüm çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmaya ant içtiğini anladık. İyileşmeye çalışan bir ebeveyni izledik yani.

Devin aracılığıyla kendini onaramasa da başkalarını onarmaya çalışan, terapistinin tanımıyla yaralı-şifacıların hikâyesine tanıklık ettik. Terapi sahneleriyle farkındalık kazananlarımız da cabası.  Devin’in elindeki ‘Sevginin İşleri’ adlı Søren Kierkegaard kitabını da hatırlatalım; belki Devin ne okuyor diye merak edip nasiplenenlerimiz çıkar.

Son söz

🔴 Dizi genel olarak anlatımındaki sembolizm, mesajlar ve de sahneler arasında kurduğu paralelliklerle diğerlerinden ayrışıyordu: Örneğin Devin kelimesinin “hareket, çaba, gayret, kımıldanış” anlamına geldiği hep hatırlatıldı. Gerçekten de hiçbir konuda pes etmeyen Devin’in bu özelliği, tüm risklere rağmen bebeğini doğurmak istemesine de yansıdı. Devin’in adını öğrenince “Kader, gayrete âşıktır,” diyen sokak satıcısı teyzeyle de bize ipucu verilmişti aslında; sonunda Devin de çocuğu da yaşadı.

🔴 Diğer sembol, minik Cihan’ın “Anka kuşu mu sahipleneceğiz?” sorusunda gizliydi. Devin’in eski bölümlerde “Yeniden doğmam lazım” sözüne, Erkin Koray’ın finalde çalan ‘Sevince’ şarkısındaki “Sevmek bil ki doğmaktır yeni baştan,” sözleri de eklenince, iyileşmek için mecazi olarak ölüp yeniden doğan karakterlerimiz için anka kuşu simgesinin kullanıldığını anlıyoruz.

🔴 Peki final beğenildi mi? Mutlu son seven izleyici, çekirdek ailenin mutlu olmasıyla tatmin oldu; hele de bölümlerdir ya Aslan’ın ya Devin’in öleceği düşünülüyorken. Herkes ikisinden birinin öleceğinden eminken son anda ikisini de mutlu etmeyi bir ters köşe olarak mı düşündüler? Dizi kendisinden beklenen ters köşeyi, ters köşe yapmayarak mı yaptı? Öyleyse bile, dizinin kapasitesine yakışır bir şekilde kurgulanmamış; acı son beklentisi çok kolaya kaçılarak oluşturulmuş. Bu sebeple bölüm boyu dram sömürüsü yapıldığını düşünen de var. Bir yandan da biliyoruz ki finali beğenilen dizi yok denecek kadar az; bunu yerli yabancı tüm dizilerin bir çıkmazı olarak görebiliriz.

🔴 Finalde, Devin’in “Kendini iyileştirmeyen hiç kimse, bir başkasını iyileştiremez,” tespitiyle ve Aslan’ın “Bütün yanlış sevilen yalnız çocukların iyileşmesi” dileğiyle hem karakterlerin hem dizinin derdi özetlenmiş oldu. Mafyacılık gibi görünse de içindeki çocuğu iyileştirmeye çalışanların öyküsünü izledik aslında. Dizinin ilk bölümden beri cevabını aradığı “Aile nedir?” sorusunun cevabını Aslan’dan dinleyerek bitirelim: Aile, “yalnızca kan bağıyla değil, can bağıyla, sevgi bağıyla bağlı olan herkestir.” Tüm ekibin emeklerine sağlık.

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: Ay Yapım
Yapımcı: Kerem Çatay
Yönetmen: Ahmet Katıksız, Gökçen Usta
Senaryo: Hakan Bonomo, Ali Kobanbay
Müzik: Toygar Işıklı
Oyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya, Nur Sürer, Nejat İşler, Canan Ergüder, Yüsra Geyik, Umutcan Ütebay, İpek Çiçek, Alper Çankaya, Ali Savaşçı, Abdurrahman Yunusoğlu, Zeynep Yüce, Şirin Sultan Saldamlı, Aybars Kuday, Celal Öztürk, Yusuf Selim Uğurlu, İpek Tenolcay, Rüçhan Çalışkur, Ayda Aksel, (konuk) Arın Kuşaksızoğlu.

Dizicinin Rehberi – Aile: Sonunda aileyiz derken…Dizicinin Rehberi – Aile: Sonunda aileyiz derken…

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.