Kızılcık Şerbeti: Eli maşalı gelin
‘Kızılcık Şerbeti’ kendinden bekleneni yaptı ve Show TV’de dün yayınlanan 38. bölümünde 10 Kasım vesilesiyle Atatürk’ü andı. Tıpkı 29 Ekim’e denk gelen bölümde olduğu gibi bu sahne de izleyicilerden beğeni topladı ve diziye tebrikler yağdı.
Geçen bölümde Fatih (Doğukan Güngör), ana karakterimiz Doğa’ya (Sıla Türkoğlu) yeniden evlenme teklifi etmişti. Fakat Doğa, bu kez de kendisinin başkasıyla birlikte olduğunu söylemiş, Fatih bunu affederse kendisinin de Fatih’i affedebileceğini söylemişti. Bölümü buradan açarız. Bu oldukça gergin diyalogun sonunda Fatih’i, arabasının içinde Behlül gibi direksiyonu yumruklayıp haykırırken görünce içimizin yağları erir.
Çok geçmeden Fatih Doğa’nın blöfünü görür, Doğa’yı böyle kabul ettiğini söyler. Doğa’nın itirafından sonra Fatih’in Tazmanya Canavarı’na dönüşmemesi şüphe çektiği için Doğa da Fatih’in blöfünü görür. ‘Friends’teki “Bildiğimizi bildiklerini bildiğimizi bilmiyorlar” sahnesi aklımıza gelir. (Yüzümüz tam gülecekken Matthew Perry’nin taze ölümünü hatırlarız.)
“Bugün 10 Kasım, Atamızın ölüm yıl dönümü. Hiç unutulur mu o?”#KızılcıkŞerbeti @showtv pic.twitter.com/0NmEGHmTgI
— Kızılcık Şerbeti (@kizilcikshowtv) November 10, 2023
10 Kasım’da Arslan ailesi, Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için Dolmabahçe’ye gider. Sahneye Aydilge’nin, sözü ve bestesi kendine ait olan ‘Sonsuza Dek Mustafa Kemal Atatürk’ şarkısı eşlik eder. Dizide saat dokuzu beş geçe arabalar durur, herkes ayakta saygıya durur. Hayat durur fakat gözyaşlarımız bu sahnede gözümüzde duramaz.
Geçen bölümde Ünalların kızı Nursema (Ceren Yalazoğlu) “Evlenince annen, baban, kardeşlerin ikinci planda kalıyor; çünkü sen yeni bir hayata başlıyorsun. O hayatın da başrolü eşin ve sen oluyorsun” demiş, kök aile ve çekirdek aile arasındaki dengeye değinmişti. Bu bölüm bu sözünü desteklercesine hayatına çok müdahil olan ailesine artık isyan eder. Çocukların hayatına karışmak ile bir dertleri olduğunda her zaman yanlarında olmanın iki ayrı şey olduğunu anladığımız gün toplumca Ebeveynlik 101 dersinden geçeceğiz.
* ‘Kızılcık Şerbeti’ yine şaşırtmadı ve 10 Kasım vesilesiyle Mustafa Kemal Atatürk’ün anma sahneleri bölüme ekledi. İzleyiciden bir kez daha tam not alan dizinin bu sahneleri sosyal medyada beğeni topladı. Her 10 Kasım önemli olsa da Cumhuriyet’in 100. yılımızdaki 10 Kasım’ın yeri bir başka.
* Babalık, Ünalların gelini Nilay’a (Feyza Civelek) ve Ünalların hanımı Pembe’ye (Sibel Taşçıoğlu) sperm ve para bankası olmayı ifade ediyor olacak ki kızının bakım sorumluluğunu almaktan kaçınmayan Fatih’e bu ikiliden şöyle yorumlar geldi: “Fatih’in de maşallahı var. Anne gibi, pek hevesli”, “Vallahi kadınla erkek yer değiştirmiş. Doğa odada yatıyor, oğlan çocuk bakıyor.” Genelde babaların çocuklarına sırf hâl hatır sordu diye bile ilgili baba ilan edildiği toplumda Fatih, bizi de şaşırtarak ortalamanın epey üstüne çıktı. Sorumluluğun eşit dağılımı şaşırılacak, takdir edilecek bir şey değil de zaten olması gerekendir, ama buna da şükür.
* Pembe şimdiye dek hiç yıldönümü kutlamadıklarının açıklaması olarak “Kim bir kavme benzerse onlardandır. Evlilik yıldönümü, doğum günü, anneler günü hep Hıristiyan âdeti,” der. Fakat kendisine sürpriz kutlama yapılınca da çok mutlu olur. İçten içe bunları istese de sırf bulunduğu ailede uygun karşılanmadığından, kendini tersine ikna etmek için bu söylemlere sığınmış belli ki.
* Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş. Hemen o iki doğruyu hatırlatalım: Pembe evlilikteki sorunlar hakkında “Bazen kadın fedakârlık yapacak, bazen erkek,” diyerek ilk kez eşitlikçi bir yorum yaptı. Başka bir sahnedeyse, hizmetçiye kaba davranan arkadaşına “Sen Müslüman kadınsın. Kibir en büyük günah. (…) Sen şimdi bana kıyamıyorsun da [evin hizmetçisi] Hayat’a reva mı görüyorsun? Hem ayıp hem günah,” diyerek gerçek Müslümanlığı hatırlattı. Tabii sonrasında “Kimin ne olacağı bilinmez, Allah esirgesin” diyerek sınıfçılığını konuşturdu, ama dedik ya, günde sadece iki kez.
* Ünallara 10 Kasım’a dair bir sahne veya diyalog yazılmamış. Ünallar 29 Ekim’de Cumhuriyet’in 100. yılını kutladıklarından ötürü senaryoda bu eksikliğin kutuplaşmaya dair (ya da kutuplaştırıcı) bir mesaj olduğunu düşünmesek de durum gözümüzden kaçmadı.
* Çimen’le Mihri’nin (Selin Türkmen, Gizem Yanık) dostluğunu devam ettirmelerini diliyoruz, fakat halihazırda hem yakışıksız hem göze parmak şeklinde ilerliyor. ‘Seküler olduğu için göz zevki otomatik gelişmiş Çimen, mütedeyyin olduğu için sakil zevkleri olan Mihri’ye giyinmeyi öğretiyor’ tadındansa daha doğal akışında ilerleyen bir dostluk, dizinin oldukça karikatürize olan ilk bölümlere gerilemesini engeller. Bizden söylemesi.
* Kız isteme sırasında Arslanların büyüğü Sönmez (Aliye Uzunatağan) “Kız vermek bana göre değil, ben mutluluklar dilerim sadece,” derken Kıvılcım (Evrim Alasya) “Kimse kimseyi ne alsın ne versin,” diyerek kadının eşya konumunda görülmesini eleştirir. Dizinin bu dokunuşları hep takdire şayan. Fakat Arslanlara yazılan bazı replikler de cinsiyetçiliği meşrulaştırıyor. Ünallarınki, erkeğe tanınan ayrıcalıkları normalleştirmek üzerinden giderken Arslanlarınki, özcü bir bakışla erkeklere atadıkları kusurları mecburen kabullenmek üzerinden giden bir cinsiyetçilik. ‘Erkekler yalan söyler, erkekler şöyle kötülük yapar’ şeklindeki tespit kılıfındaki meşrulaştırmalar kabak tadı vermeye başladı.
* Gelin Nilay (Feyza Civelek), Pembe annenin gıyabında “Kadın otuz beş yıldır ırgat gibi ev işi yapıyor. Gel bir hoşluk yapalım,” dedi. Hemen bunun önemine değinelim: Ev hanımlığı, daha doğru tanımıyla ‘ev içi emek’, ekonomik döngüde doğrudan yeri olmadığından itibarsızlaştırılıyor. Mesaisi olmayan, hiç bitmeyen ama yan gelip yatmak olarak algılanan ev içi emeğin önemine, bilinçli olarak değilse bile, değinilmiş oldu. (Ünalların evinden hizmetçinin eksik olmaması detayını şimdilik askıya alalım.)
Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: “Ketche” Hakan Kırvavaç
Senaryo: Melis Civelek, Zeynep Gür
Müzik: Ece Ölçer, Serkan Ölçer
Oyuncular: Evrim Alasya, Barış Kılıç, Settar Tanrıöğen, Aliye Uzunatağan, Sibel Taşçıoğlu, Sıla Türkoğlu, Müjde Uzman, Ceren Yalazoğlu, Doğukan Güngör, Feyza Civelek, Serkan Tınmaz, Emrah Altıntoprak, Kayra Şenocak, Berkay Akdemir, Selin Türkmen, Yiğit Kirazcı, Rahimcan Kapkap, Gizem Yanık, Bahtiyar Memili, Ebru Destan