Angelina Jolie hayatını yeniden inşa ediyormuş
Hollywood'a damgasını vuracak yönetmen ve oyuncular kuşağı onun tedrisatından geçmişti. Roger Corman kimine göre düşük bütçeyle çekilen B-Filmler'in ustasıydı, kimine göre Yeni Amerikan Sineması'nın babası. 98 yaşında vefat etti.
Yönetmen James Cameron bir söyleşisinde “Roger Corman film okulunda eğitim aldım” der. Ki bu okulun mezunları arasında kimler yoktur ki: Martin Scorsese, Francis Ford Coppola, Ron Howard, Polly Platt, Peter Bogdanovich, Declan O’Brien, Jonathan Demme, Joe Dante, Nicolas Roeg… Bunlar yönetmenler. Bir de oyuncular vardır: Peter Fonda, Jack Nicholson, Dennis Hopper, Robert De Niro, David Carradine, Bruce Dern, Diane Ladd, William Shatner, Charles Bronson, Todd Field, Tommy Lee Jones, Michael McDonald… Bunun için Roger Corman’a Yeni Amerikan Sineması’nın Babası yakıştırması yapılır. Ve o baba 98 yaşında, geride yetiştirdiği pek çok yönetmen, önünü açtığı birçok oyuncu, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği filmler bırakarak bu dünyadan göç etti.
Roger Corman’ın alametifarikası düşük bütçelerle film çekmeyi çok iyi bilmesiydi. Genç bir yönetmenken stüdyoların isteklerine boyun eğmek mi yoksa kendi istediklerini hayata geçirmek mi sorusu karşısında ikincisi seçip düşük bütçelerle çalışarak film yapma konusunda uzmanlaşmıştı. Öyle ki birkaç günde film çekme tecrübesi bile edindi. ‘Küçük Korku Dükkanı’, ‘Kuzgun’, ‘Londra Kulesi’, ‘Gizli İstila’ ve ‘Vahşi Melekler’in de aralarında bulunduğu 70’ten fazla film yönetti. Ama yönetmen olarak parıltılı filmler çekse de daha ziyade yapımcı zekası güçlüydü. Corman da bu yolda yürüdü. 350’ye yakın filmin yapımcılığını yaptı. Roger Corman film okulu denen de yapımcı olarak yetenekli genç sinemacılara imkan sağladığı sistemdi zaten.
Stüdyolardan bağımsız film çekmek isteyen ya da sinema dünyasına yeni giren yönetmenler onun yanında soluğu alıyor, çok az imkanlarla düşledikleri filmi hayata geçirmeyi Corman’dan öğreniyorlardı. Sonra Corman o filmleri genel dolaşımı sokuyor ve hem Corman hem de genç sinemacılar bu süreçten kazançlı çıkıyordu. Özellikle 70’lerde şimdilerin usta sinemacılarının onunla çalışması bu yüzden tesadüfi değildi.
Genç sinemacılar Corman’a taptaze fikirlerle geliyor, o da yapımcı olarak genç sinemacılara imkan yaratıyor, onların yıldızını parlatıp bu yönetmenleri sinema dünyasının orta yerine bir nevi yıldız olarak bırakıyordu. Böylece 70’lerde daha da belirgin hale gelen ve sonraları ciddiye de alınacak ve baskın hale gelecek Hollywood’daki tür sinemasının alanını genişletiyordu Corman.
Francis Ford Coppola Corman’ın yapımcılığında ‘Dementia 13’ filmini yönetti. Jack Nicholson, Corman’ın finanse ettiği filmlerde oynayarak kariyerine başladı. James Cameron, Roger Corman Stüdyoları’nda minyatür model yapımcısı olarak çalıştı. Sonra da Corman’ın yapımcılığını üstlendiği ‘Battle Beyond the Stars’ isimli bilimkurgu filminin sanat yönetmenliğini yaptı. Jonathan Demme, Corman’ın yapımcılığında ‘Caged Heat’ filmini yönetti. Ron Howard Corman’ın yapımcılığını yaptığı ‘Grand Theft Auto’yu yönetti. Martin Scorsese — Corman’ın imkanıyla ‘Boxcar Bertha’ filmini yönetti. Sonraları bu isimler sinemanın yıldızı olurken Cormen hep gölgede kalmayı tercih etti.
Yıllar sonra neden o genç sinemacılarla aynı gemiye binip yıldızlar topluluğu içinde yer almak yerine geri planda kaldığı sorulduğunda şöyle diyecekti: “Daha sonra yollarına devam edeceklerine ve beni geride bırakacaklarına hiçbir itirazım olmadı. Aslına bakılırsa, onların yollarına devam etmelerini bekliyorum ve bunu yaptıklarında gurur duyuyorum.”
Lakin pek bilinmez ama Corman’ın yaptığı bir şey daha vardır: Ingmar Bergman, François Truffaut, Peter Weir Federico Fellini, Joseph Losey, Volker Schlöndorff ve Akira Kurosawa’nın filmlerinin ABD’de dağıtımını yaparak bir nevi bu büyük sinemacıları Amerikalılarla tanıştırmak. Zaten 2022’de Sight and Sound’a gönderdiği En İyi 10 Film seçiminde de bu isimlerin filmlerini sevdiğini gösterir.
RIP the great Roger Corman. Here’s how he voted in our 2022 Greatest Films of All Time poll pic.twitter.com/iDh8AHyl9H
— Sight and Sound magazine (@SightSoundmag) May 12, 2024
Kendini de çok önemseyen biri olmadı. “Sanatçı olduğumu söyleyebilir miyim bilmiyorum. Bir zanaatkar olduğumu söyleyebilirim. Ticaretimi mümkün olan en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Ara sıra bir şey zanaatın ötesine geçiyorsa o zaman bu harika” diyecekti. Belki de büyüklüğü buradan geliyordu. Ama düşük bütçeyle çekilen B-Filmlerin babası olarak anılırken yıllar geçtikçe Yeni Amerikan Sineması’nın babası olarak anılır olmaya başlamıştı. Şimdi baba öldü. Evlatlar yasta!