Martin Scorsese yıllar sonra yeniden Hz. İsa’yı anlatacak
Almanya'da bir kütüphanede sıradan bir belge yıllardır tozlu raflarda duruyordu. Belgenin Hz. İsa'nın çocukluğuna dair efsaneleri anlatan bir 'İncil' olduğu düşünülüyor. Kayıtta Hazreti İsa'nın çocukken gerçekleştirdiği mucize yer alıyor.
Almanya’da bir kütüphane… Kitaplar, notlar, sergilenmeye değer görülen yerel ve ulusal belgelere ev sahipliği yapıyor. Rafların birinde de özel bir mektup veya alışveriş listesi gibi çok eski, günlük bir nottan başka bir şey olmadığı düşünülen bir belge var. Meğer bu kağıt parçası sıradan bir şey değilmiş; çok uzun zaman sonra ortaya çıktı.
Araştırmacılar papirüs parçasının sıradan bir not olmadığına, Hz. İsa’nın çocukluğunu detaylandıran bir müjdenin var olan en eski yazılı kopyası olduğuna inanıyor. Bir haber bültenine göre iki papirolog, Berlin Humboldt Üniversitesi’nden Lajos Berkes ve Belçika’daki Liège Üniversitesi’nden Gabriel Nocchi Macedo belgeyi 4. veya 5. yüzyıla tarihlendiriyor.
Bu keşif erken Hıristiyan metinlerinin incelenmesinde önemli bir kilometre taşı olarak yorumlanıyor. Eski bir Mısır el yazmasında yer alan bu parşömen, çocuk İsa’nın “serçeleri canlandırma” mucizesini hikaye ediyor. 2 bin yıllık bu papirüs beş yaşındaki İsa’nın kil güvercinleri canlı kuşlara dönüştürdüğünü iddia ediyor.
Hikayenin geçmişi ise 2. yüzyıla uzanıyor. Bu parça Thomas’ın Çocukluk İncili’nin (IGT) parçası olarak görülüyor. Yazılanlar İsa’nın hayatının bir bölümüne dair olsa da İncil’in bir parçası sayılmıyor.
Thomas’ın Çocukluk İncili’nin hikayesi ise şöyle: İsa beş yaşındayken vaftiz babası Yusuf onu bir dere kenarında kilden serçeler yaparken yakaladı. Yusuf, İsa’yı Şabat gününde kil şekillendirdiği için uyardı. Bunun üzerine İsa kil figürlere “canlı kuşlar olarak uçmaları” talimatı verdi.
Papirüs parçası yaklaşık 11 santimetre boyutunda. Her biri yaklaşık 10 harf içeren 13 satırlık Yunanca metinden oluşuyor. Araştırmacılardan Berkes parçanın “araştırma için olağanüstü ilginç” olduğunu ve “metnin iletimine ilişkin yeni içgörüler” sunduğunu anlattı. Sidney’deki Macquarie Üniversitesi’nde eski din ve sihir üzerine çalışan papirolog Michael Zellmann-Rohrer ise parçanın sırlarını çözmeyi “heyecan verici bir bulgu” olarak tanımlıyor.
Hıristiyanlık ve Antik Çağ Enstitüsü’nden papirolog Dr. Lajos Berkes belgeyi nasıl bulduklarını ise “El yazısı çok beceriksiz göründüğü için özel bir mektup veya alışveriş listesi gibi günlük bir belgenin parçası olduğu düşünülüyordu. İlk olarak metindeki ‘İsa’ kelimesini fark ettik. Ardından dijital ortama aktarılmış diğer papirüslerle karşılaştırarak harf harf deşifre ettik ve bunun günlük bir belge olamayacağını hemen anladık” diyerek açıkladı.
Belgenin Hamburg’daki kütüphaneye nasıl gittiği tam olarak bilinmiyor. Ancak papirüsün koleksiyonun orijinal çekirdeğine ait olabileceğine ve 1906 ile 1913 yılları arasında Alman Papyruskartell aracılığıyla edinilmiş olabileceğine inanılıyor.