BİFO yeni sezonu Türk ve İtalyan ezgilerle açtı
Aleksey İgudesman ve Hyung-Ki Joo… Bazıları tarafından sıkıcı bulunan klasik müzik konserlerini bir gösteriye dönüştüren ikili olarak yıllardır performans sergiliyor. Beethoven’dan Beatles’a türler arası geçişi esprili bir üslupla sahneye taşıyan ikili önceki gece BİFO ile sahnedeydi.
Kimileri onları “bayağı” buluyor kimileri ise klasik müziğin “otoriter” yüzünü yumuşattığı için pek bir ilgili. İgudesman ve Joo’dan bahsediyoruz. Videoları YouTube’da milyonlarca kez izlenen konserleri kapalı gişe devam eden ikili, önceki gece Sascha Goetzel’in yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile sahnedeydi.
Uzun süre sonra en yoğun katılımlı klasik müzik konserine tanıklık ettiğimi söylemeliyim. Uzun yıllardır kendilerine yöneltilen “Bu yaptıkları şey klasik müzik mi?” sorusuna İgudesman ve Joo’nun pek de takılmadıkları aşikâr. Alaycı bir üslupla klasik müzik konserini eğlenceye dönüştüren ikilinin Zorlu PSM Ana Sahne’deki performans için salonu dolduran yüzlerce seyirci de etkinlik boyunca kahkahaları ve alkışlarıyla memnuniyet seviyelerini gösterdi.
Renkli kıyafetleriyle sahneye çıkan Rus kökenli Alman kemancı Aleksey İgudesman ve Güney Koreli Hyung-Ki Joo, konserin açılışını Beatles’ın ‘Hey Jude’ şarkısıyla yaptı. Bir 20. yüzyıl klasiğini senfonik yorumla dinlemek benim açımdan gecenin en zevkli anlarından biriydi. Üstelik de ara ara Çaykovski’nin ‘1. Piyano Konçertosu’nu da dinledik.
İkili, konserleri boyunca gösterilerinin bir parçası olarak sık sık performanslarını yarıda kesip izleyicilerle ya da birbiriyle konuştular. İşin özellikle seyirci kısmında esprilerin karşı taraf nezdinde anlaşılması içimi rahatlattı. Zira hava boşluğunda süzülen espri kadar hüzünlü bir şey olmaz.
Performansın devamında Beethoven’in tüm bestelerini çalmayı vaat eden ikili, Sascha Goetzel’in yönetimindeki BİFO ile bunu birkaç dakika içerisinde başardı. Elbette bu da işin eğlence kısmının bir parçasıydı. Zira ChatGPT’ye sorduk ve işin aslını öğrendik. Beethoven’in tüm eserlerini çalabilmek için gerekli olan süre tam 100 saat.
Beethoven’in sekiz senfonisi ve sonrasında da konçertolarını bir çırpıda seslendiren İgudesman & Joo ve BİFO, bestecinin ‘9. Senfonisi’ için ayrı bir parantez açtı. Performans boyunca oldukça neşeli tavırlar sergileyen İgudesman, ‘9. Senfoni’ yorumları öncesi ciddi bir konuşma yaptı. Çeşitliliğin önemi, farklı kültürlerin güzellikleri ve “insan olabilme” hâli üzerine konuşan İgudesman, ‘9. Senfoni’yi Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya, Balkanlardan Uzak Asya’ya kadar geniş coğrafyaların ezgileriyle yeniden harmanladıklarını söyledi ve başladı çalmaya. Avrupai seslerle başlayan senfonik performans bir süre sonra Orta Doğu coğrafyasına ulaştı.
Nağmeli keman solosuna eşlik eden kıvran oryantal dans figürleri, salonun havasını daha da ısıtmayı başardı. Performansın sonundaki seyircilerin alkış süresi de etkileyiciydi. Bu noktada ödüllü perküsyoncu Lucy Landymore’a da bir performans açmak gerekiyor. Sahnenin en arkasında muhteşem enerjisiyle seyirciyi etkilemeyi başardı. İgudesman ve Joo’nun iki kez bis yaptığı performans dikkat çekici unsurlardan biri de sahne tasarımıydı. Gösteri boyunca rengarenk ışıkların yan sıtıldığı sahne, performansla güzel bir görsel bütünlük yakaladı.