Bir Rus muhalif daha cezaevinden kayboldu: Kara-Murza nerede?
İran rejimi muhalif sinema yönetmenlerine karşı sert tutumundan vazgeçmiyor. Rejim 14 yıl boyunca çile çektirdiği, hapsettiği ve film yapmasını yasakladığı yönetmen Cafer Pahahi'nin ülkeden ayrılmasına göz yumdu. Fakat sonra ülkeden çıkışlarını yasaklayacağı yeni yönetmenler buldu.
“Sistem karşıtı propaganda yaptığı” suçlamasıyla altı yıl hapse mahkum edildi, film çekmesi ve yurtdışına çıkması yasaklandı. Ama bu engellemeler onu durdurmaya yetmedi. O, bu süre içinde film üretmeye devam etti, filmleriyle ödüller kazandı. Tüm imkanları ve hatta yaratıcılığın sınırlarını zorladı. Çektiği bir filmi USB ile kekin içinde Cannes Film Festivali’ne bile gönderdi.
Aslında tam da filmlere konu olabilecek bu olaylar, ‘Beyaz Balon’, ‘Çember’ ve ‘Taksi Tahran’ gibi filmlere imza atan İranlı yönetmen Cafer Panahi’nin hayatının özeti.
Yönetmen bu koşullar altında film çekmeye devam etti, 2013’te, ‘Kapalı Perde’ filmi ile Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı Ödülü’ne layık görüldü. 2015’te ise ‘Taksi Tahran’ filmiyle yine aynı festivalde Altın Ayı ödülünü kazandı. Filmleri dünyanın önemli festivallerinde gösterilse de yönetmen bu etkinliklere katılamadı. Benzer bir durumu jüri üyesi olduğu Cannes Film Festivali’nde de yaşamıştı. Festivallere gönderdiği mektuplarla sesini duyurdu.
Son olarak bu yıl, hükümeti eleştirdiği için gözaltına alınan meslektaşı Mohammad Rasoulof’un durumunu sormak için Tahran savcılığına gittiğinde tutuklanmıştı. Bu haksızlık karşısında açlık grevine başlayan Panahi iki gün sonra kefaretle serbest bırakıldı. Yönetmen baskı ve engellemelerle geçen bu 14 yılın ardından ilk kez ülkesinden ayrıldı. Panahi’nin eşi Tahereh Saeedi, salı akşamı Instagram’da paylaştığı bir fotoğrafta havaalanındaydı. Nerede oldukları belirtilmemişti ancak paylaşımında “Uzaklaşıyoruz” yazıyordu. Pahani’nin eşiyle birlikte ülkesini terk ettiği düşünülüyor. Hatta Fransa’ya gittiği iddia ediliyor.
Panahi 14 yılın ardından seyahat özgürlüğünü elde etti ve İran yönetiminin göz yummasıyla adı açıklanmayan bir ülkeye gitti. Ama İran sinemacılar için açık hala hava hapishanesi olmaya devam ediyor.
Bu kez de rejimin hedefinde ‘Sessiz Ev’ filminin yönetmenleri Farnaz Jurabchian ve Mohammadreza Jurabchian var. Yönetmenler İran’dan ayrılmaları yasaklandığı için Kanada’da düzenlenecek olan Hot Docs Uluslararası Belgesel Film Festivali’ne katılamayacaklar.
Filmin 3 ve 6 Mayıs’ta gösterimi yapılacak. Film, üst orta sınıf bir İran ailesinin üç neslinin yaşamlarını anlatıyor ve Hollanda’da düzenlenen 35. IDFA’da dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Festivalde Mitrani Ödülü’nü kazandı. ‘Sessiz Ev’, Kanada’nın DOXA, Polonya’nın Krakow ve Brezilya’nın It’s All True film festivallerinde de gösterilecek.