‘Lame duck’ sendromu ve erken seçim ihtimali
Cumhuriyet'in 100. yıldönümü için gazeteci İsmet Berkan tarafından hazırlanan, 10Haber'de 100 gün boyunca süren 'Cumhuriyet'e 100 Gün' yazı dizisi The Kitap tarafından kitap olarak yayımlandı. Berkan'ın bir de sürprizi vardı: 'Gençler İçin Nutuk'.
Cumhuriyet’in 100 yıldönümü için 10Haber yazarı İsmet Berkan geçen yıl ‘Cumhuriyet’e 100 Gün’ başlıklı bir yazı dizisi hazırladı. 10Haber için bir gazetecilik projesi olarak başlayan ‘Cumhuriyet’e 100 Gün’ün ilk amacı 29 Ekim 1923’e varacak o son 100 günü günbegün haber şeklinde aktarmaktı. Geçen yıl bu amaca uygun olarak 100 gün süren bir yazı dizisi yayımlandı ve 10Haber’de büyük ilgi gördü.
Bu yazı dizisi şimdi ‘Cumhuriyet’e 100 Gün’ adıyla bir kitaba dönüştü. The Kitap tarafından yayımlanan 400 sayfalık kitap “Ankara’da büyük krizi Mustafa Kemal çözdü, İsmet Paşa’ya Lozan’ı imzalama izni verdi” başlıklı birinci günle başlayıp 29 Ekim 2023’e kadar geliyor.
Cumhuriyet’e doğru 100 günü adım adım takip eden kitap Atatürk’ün ‘Nutuk’u başta olmak üzere İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy’un yayımlanmış anılarını karşılaştırıyor, Cumhuriyet’in ilanına kadarki o zorlu mücadelenin izini hatıratları karşılaştırarak sürüyor.
Berkan kitabın önsözünde “Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı ile ilgili bu temel kaynakları bir arada okumak, kimi tartışmalı konuları tarafların nasıl anlattıklarını karşılaştırmalı olarak yayımlamak, sanırım ilk kez Cumhuriyet’e 100 Gün’de yapılan bir şey oldu” diyor ve böylesi bir çalışmaya neden ihtiyaç duyduğu da şöyle açıklıyor: “Hepimiz, okul sıralarından başlayarak Kurtuluş Savaşı’nın nasıl yapıldığı ve Cumhuriyet’in nasıl kurulduğu ile ilgili olarak bilgi bombardımanına tutulduk. Verilen bütün bu bilgiler, elbette Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet ve devrimlerini yüceltmek, Atatürk’ün ne büyük bir işi başaran bir lider olduğunu anlatmak içindi. Ve hepsi de tartışmasız doğruydu ama bana soracak olursanız, yine de başarılanın ne kadar büyük bir şey olduğunu anlatmakta yetersiz kalıyordu.
Ülke işgal edilmişken, bir kişinin (Atatürk) çıkıp işgalcilerle uzlaşmayı reddetmesi, bunu yapmak için de meşruiyet kaynağını doğrudan halkta, yani bir anlamda demokratik katılımda bulması, bana göre bu destanın ana öyküsüdür. Unutmayın, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun başkanı Mustafa Kemal Atatürk’tür Kurtuluş Savaşı’nı yapan güç.
Bana göre 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM açıldığı gün Osmanlı İmparatorluğu sona ermiş, Türkiye Cumhuriyeti de kurulmuştur. Zaten ilk Meclis bu durumu “Yeni Türkiye Devleti” diye adlandırmaktan da çekinmemiştir. 1 Kasım 1922’de o Meclis, halktan aldığı yetkiyle artık bir teferruat hâline dönüşen saltanatı kaldırdı. Saltanat da sona erdiğinde rejimin adı artık zaten cumhuriyetti.
29 Ekim 1923 elbette tarihimizde son derece önemli bir gün. Ama bu açıdan bakınca bir prosedürün yerine getirilmesi, çoktan doğmuş olan çocuğun adının konması.
Tabii benim sanki çok sıradan bir şeymiş gibi “prosedürün yerine getirilmesi” dediğime de bakmayın, ne saltanatı kaldırmak ne de Cumhuriyet’i ilan etmek o kadar kolay oldu. Cumhuriyet’e 100 Gün işte o zorlukların öyküsünü anlatıyor.”
Berkan’ın hazırladığı ikinci kitap ise birçok yönüyle Atatürk’ün siyasi hayat hikayesini anlatan ‘Nutuk’un gençlerin daha kolay okuması için hazırlanmış versiyonu. Berkan ‘Gençler İçin Nutuk’u hazırlarken Arapça ve Farsça kökenli eski kelimelerle yazılmış versiyonunun bugün anlaşılmasının zor olduğunu hatırlatıyor ve bu nedenle temel amacının bugün de anlaşılmasını ve okuma kolaylığı sağlamak olduğunu söylüyor.
Her iki kitap bugün (26 Nisan) The Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı.