Süleyman Soylu’nun otobüs mitinginde alan boş kaldı
Sarıyer'de İstanbul'un son kalan deniz hamamlarından biri çöktü. Rusya Büyükelçiliği'ne ait tarihi deniz hamamı Rusya'nın ilgilenmemesi ve İBB'nin yetki alanı dışında olması nedeniyle çürüdü.
Osmanlı Dönemi’nde İstanbul Boğazı’nda denize girmek için kullanılan deniz hamamları ve kabinlerin birçoğu Cumhuriyet döneminde şehrin gelişmesiyle tarihe karıştı. Rusya Büyükelçiliği yazlığına ait olduğu bilinen tarihi deniz hamamı ise Sarıyer Sahili’nde unutulmuş görüntüsüyle görenleri şaşırtıyor. Etrafına prefabrik yapı örülen ve dikenli tellerle önlem alınan denizin içindeki yaklaşık 20 metrekarelik yapı harabeye dönmüş hali ve bakımsız görüntüsüyle dikkat çekiyor.
Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay tarihi deniz hamamı hakkında “Bunlar eskiden boğazın simgeleriydi. Günümüzde de bu durumda olması insanların dikkatini çekiyor. Denizde duran bir gecekonduyu andırıyor. Buranın, o eski günleri hatırlatır şekilde restore edilmesi ve insanların kullanımına açılması gerekiyor” dedi.
Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay “Arkamızda gördüğünüz yapı bir deniz hamamı, derya hamamı ve boğaz hamamı da deniyor. Bunlar aslında Osmanlı’nın son dönemlerinde, 19. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış yapılar. Osmanlı Dönemi’nde insanların çıplak vücutla havuza ya da denize girmesi hoş karşılanmayan bir durumdu. Osmanlı’da buna bir çözüm bulunması açısından bunlar geliştirildi. İnsanların rahat bir şekilde ortasında yüzebileceği, etrafı kapalı yapılardı. Böylelikle insanlar içinde rahat bir şekilde vakit geçirebiliyordu. Erkekler genelde diz altı şortlarla, kadınlar da bel hizalarından diz kapaklarına uzanacak uzun kıyafetlerle giriyorlardı” dedi.
Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay bu tip hamamların günümüze ulaşamadığını da anlattı: “Osmanlı’nın son dönemi cumhuriyetin başında plajlar açılmaya başlandı. Plajlardan dolayı artık insanlar deniz hamamlarına rağbet göstermedi. Yavaş yavaş bu kültür kayboldu. Osmanlı döneminde 100’e yakın deniz hamamı vardı. Maalesef onlardan günümüze sadece iki-üçü ulaştı. Biri de burada. Bunlar eskiden boğazın simgesiydi. Günümüzde de böyle olması insanların dikkatini çekiyor. Gördüklerinde tepki veriyorlar, arsa da değerli bir arsa. Tabii denizin içinde, boş duruyor. Kültür Bakanlığı İBB ve konsolosluğun ortak çalışmasıyla hayata kazandırılabilir. Şu anda denizde duran bir gecekonduyu andırıyor. Yapı maalesef çok değişmiş, beton eklentiler de var” şeklinde konuştu.