Sergi turu: Geçmişin izinde geleceğin peşinde
Pera Müzesi, 2023 sonbaharını iki yeni sergiyle karşılayacak. Müzenin Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’nu oluşturan Gelecek Hatıraları sergisinin yanı sıra İstanbul’un tarihini yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlayan Tam Yerinden başlıklı sergi sanatseverlerle buluşuyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 2023 sonbaharında iki yeni sergiyle sanatseverleri ağırlamay hazırlanıyor. 6 Ekim’de açılacak sergiler özel seçkiden oluşuyor. 25 Şubat’a kadar devam edecek olan iki sergiden biri olan ve Müzenin Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’nu oluşturan Suna Kıraç’ın anısına düzenlenen Gelecek Hatıraları sergisi. Diğer sergide ise Barker, Gudenus, Schranz, Melling, Dunn, Robertson gibi İstanbul’a panoramik bakan ressamların eserleriyle şehrin gündelik yaşamına ışık tutuyor.
Pera Müzesi, Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’nu oluşturan ve Suna Kıraç’ın anısına düzenlenen ‘Gelecek Hatıraları’ sergisi hafızayla gelecek tahayyülleri arasındaki bağları araştırırken, İstanbul’un temsil tarihini yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlıyor. Dört bölümden oluşan serginin ‘Motiflerin Hatırlattıkları’ başlıklı bölümünde seramik bezemelerinde kullanılan motiflerden yola çıkan yapıtlar bir araya getirilirken, ‘Nesnelerin Hafızası’nda ise hikayeler seramik nesneler aracılığıyla anlatılıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’deki bu özel seçkinin küratörlüğünü Ulya Soley’in üstlenirken eserleri sergilenen sanatçılar arasında Adriana Varejao, Aslı Çavuşoğlu, Bilal Yılmaz, Burçak Bingöl, Candice Lin, Deniz Eroglu, Elif Uras, Francesco Simeti, Jorge Otero-Pailos, Livia Marin, Metehan Törer, Neven Allgeier, Oddviz, Skuja Braden, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yasemin Özcan ve Zsofia Keresztes yer alıyor.
Pera Müzesi’nde 6 Ekim’de kapılarını açacak olan diğer sergi ‘Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi’ ise Barker, Gudenus, Schranz, Melling, Dunn, Robertson gibi İstanbul’a panoramik bir perspektifle bakan ressamların tablolarından oluşan bir seçkiye ev sahipliği yapıyor.
Küratörlüğünü Çiğdem Kafescioğlu, K. Mehmet Kentel ve M. Baha Tanman’ın yaptığı sergi, panoramik görüntülerin üretim ve tüketimindeki katmanlı ilişkileri irdelerken, görüntülerin farklı izleyici kitleleri arasında dolaşımını, algılanma şekillerini, yüzyıllar içinde yaygınlık kazanmış farklı medyalar arasındaki bağlantılarını da sorguluyor. Sergide ayrıca daha önce hiç teşhir edilmemiş ve yayımlanmamış erken 19. yüzyıl panoramalarından bir eser de ilk kez gün yüzüne çıkıyor.