İstikâl Caddesi simgesine kavuşuyor: 123 yıllık Casa Botter kapılarını açıyor
Çağdaş Türk resminin büyük ismi Komet'in eserleri Casa Botter'de. Sanatçının şair yönünün de öne çıktığı sergideki eserler ressamın farklı dönemlerine odaklanıyor. 12 Ocak'a kadar devam edecek sergiyi küratörü Levent Çalıkoğlu 10Haber'e anlattı.
Gürkan Coşkun ya da nam-ı diğer Komet; 25 Eylül 2022’de hayata veda ederken geride Türk resim tarihinde önemli yere sahip çok sayıda eser bırakmıştı. 1960’lardan günümüze uzanan bu üretkenliği şiirleriyle de daha da zenginleştirse de ikisini bir arada kullanmayı tercih etmemişti Komet.. 22 Temmuz 1941’de Çorum’da dünyaya gelen ressamın dışavurumcu ve postmodern üslubu onu hem kuşağında hem de Türk resminde farklı bir yere konumluyor.
Kapsamlı bir restorasyon çalışması sonrası kapılarını ziyaretçilerine açan İstiklal Caddesi’ndeki Casa Botter ressamın 60 yılı aşan sanatsal üretim sürecindeki bir seçkiyi Solo Botter: Komet adlı sergide sanatseverlerle buluşturuyor. Küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği sergi 12 Ocak’a kadar ücretsiz gezilebilecek. Raimondo D’Aronco imzalı tarihi binada açılan serginin öne çıkan yönü sadece tablolardan değil o tabloları tamamlayan şiirlerle tamamlanması. İlk sergisini 1974 yılında Fransa’nın Rouen kentinde açan Komet’in sanat yaşamı boyunca hiç yapmadığı bu resim-şiir buluşmasını gerçekleştiren küratör Levent Çalıkoğlu ile hem sergiyi, hem de bu tercihini konuştuk.
“Sergide Komet’in farklı dönemlerine ait eserler yer alıyor” diyerek anlatmaya başlıyor küratör Levent Çalıkoğlu: “Sergide yer alan dönemlerden biri Alto Modern. Bu başkalarının değil doğrudan Komet’in yaptığı bir isimlendirme. Ressam 2000’li yıllarda figüratif resimden uzaklaşma arayışı içinde. Figürden neden uzaklaşıyor diye sorulacaksa eğer, bu ona ait bir üslup. Sergiyi ziyaret eden sanatseverler eserlerdeki geometriyi fark edeceklerdir.
Bu geometrik desenler seçkide yer alan diğer eserlerde de bir devamın parçası gibi yer alıyor. Bunu yaparak bir nevi resimlerindeki geometrik alanları da sorunsallaştırıyor. Bu sanatçının modernleşmeyle hesaplaşma arzusu. Bu eserlerinde beyazı kullanarak yapıyor. İşin içinde metafizik imgeler de var.”
Komet’in şiirler resimlerini daha önce hiçbir araya getirmediğini hatırlatan küratör Levent Çalıkoğlu “Ben ise ısrarla bütün bu şiirlerle resimler arasında bağ görüyorum. Onun düşünce dünyasına biraz girebilmek için böyle bir şeyin de eşlik edebilmesi gerekiyordu. Böyle sanatçımız çok yok zaten; hem şiir yazan, hem resim çizen. Biz de bu doğrultuda resim ve şiirlerini ilk kez bu sergide buluşturduk” dedi.
Sergide başta ressamın ailesinin sahip olduğu koleksiyon olmak üzere farklı koleksiyonlardan tablolar sergilendiğini vurgulayan Levent Çalıkoğlu sanatçının çalışmalarında yalınlığa doğru bir eğilme arzusu bulunduğunu, bu yüzden de az sayıda simge kullandığını vurguladı.
Komet’in ölümünün üzerinden iki yıl geçtiğini hatırlatan Çalıkoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Komet aramızdan ayrılalı iki yıl oldu. Doğrusu pek de bir şey yapılmadı bu iki yılda. Ölümünün birinci yılında biz sevenleri mezarı başında buluştuk. Ama gönül isterdi ki büyük bir sergisi olsun. Yaşarken zaten bir retrospektifi olmamıştı. Böylesi geniş kapsamlı bir sergi açmak kolay değil. O da böyle bir şeyle uğraşmazdı zaten. Umarım yakın zamanda bir Komet retrospektifi düzenlenir. Bunu fazlasıyla hak eden bir sanatçı.”
“Mehmet Güleryüz’ün iki hafta önce ölümüne de değinen Levent Çalıkoğlu her iki ressamın 1970’lerden günümüze hafızalara yerleştiğini söyledi. “Alaattin Aksoy ve Neş’e Erdok hayatta. Dolayısıyla çağı biraz daha canlı görebiliyoruz” dedi Çalıkoğlu.