Raf Gezgini: Anılar, mektuplar, günlükler…
Yeni sezonda yayıncılık dünyası da en iddialı kitaplarıyla okurların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ahmet Ümit’ten Stephen King’e, Çağan Irmak'tan Harari'ye, Matt Haig’den Sally Sooney'e birçok yazarın kitabı yakında elinizde olacak. Dahası da var!
En güzel, havalı giysileriyle bayrama hazırlanan çocuklara benzetebiliriz yayınevlerinin yeni sezonunu. Ofislerin birer ikişer haftalığına kapatılıp toplu halde çıkılan yaz tatillerden en geç ağustos ortasında dönülür ve hummalı bir çalışma başlar. Zira yayınevleri de eylülle birlikte en iyi yazarlarıya, heyecanla beklenen en güzel kitaplarıyla okurların karşısına çıkmaya hazırlanırlar. Bu aynı zamanda yayınevlerinin bayramı diyebileceğimiz kasım ayındaki TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’na hazırlıktır.
Biz de yayınevlerinin sonbahar programlarını inceleyip okurları heyecanlandıracağını düşündüğümüz 10 kitabı listeledik. Devamında tezgahtaki diğer kitapları da madde madde sıraladık. Ve bir kez daha gördük ki Türkiye’deki yayıncılık sektörü, tüm ekonomik zorluklara rağmen dünyayla çok iyi entegre olmuş, büyük ülkelerle rekabet edebilecek durumda. Zira Matt Haig, Sally Rooney ve Yuval Noah Harari gibi yıldız yazarların yeni kitapları İngilizceyle aynı anda Türkçede de okurla buluşuyor. Ayrıca NY Times’ın 21. yüzyılın en iyi 100 kitabı listesinde yer alan 74 kitabın Türkiye’de de yayımlanmış olması bu durumun bir diğer kanıtı.
İyi okumalar.
Sezonun ilk meydan okuması Şebnem İşigüzel’den geldi. ‘Yüzyılın romanı’ olarak sunulan İşigüzel’in ‘Memoria’sı 936 sayfa ve tek parça bir anlatı; bu yönüyle Türk edebiyatında bir ilk. Cumhuriyet’in ilanıyla -Eyüp Mezarlığı içinde kalan- Karılar Tekkesi’nde başlıyor ve yüzyıla yayılıyor.
İşigüzel, ‘Memoria’nın konusuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Yüzyılı anlatıyor, bu yüzyılı anlatıyor. Ama bunu genç bir zihin içinden kısacık bir anda yapıyor. Ve bu kadar uzun, büyük ve kocaman bir anlatının hızla, aynı düşünmek gibi hızla geçip gitmesini istediğim için bunu yaptım. Bunu yapmaya çalıştım aslında. ‘Memoria’nın bütün kahramanlarını çok seviyorum, ayrı ayrı. Roman bittiğinde anlarla vedalaşmak bana çok zor geldi. Çünkü romanın genç kahramanını, dedeyi, Karılar Tekkesi’nin kahramanlarını, Münire Kadın’ı, Amerikalı Mary’i, İstanbullu Meryem’i, Şair Kadın’ı, Muazzez’i, hele Muazzez’i, hepsini ayrı ayrı çok sevmiştim. Uzun bir yolculuk tabi ‘Memoria’. Karılar Tekkesi’nde başlıyor, Karılar Tekkesi’ne emanet edilen bir çocukla başlıyor. Ama o çocuktan çok bize torunu anlatıyor. Hatıraların mihmandarı anlatıyor her şeyi ve o uzun yolculuk Nişantaşı’nın Teneke Mahallesi’ne, mandırada boklar içinde doğan, Cumhuriyet’in ilan edildiği gece doğan Muazzez’e, Arnavutların konağına kadar uzuyor geliyor. Benim için güzel bir yolculuktu. Ben bu yolculuğu yaparken bir yazar olarak çok kıymetli hissettim o anı, umarım okurken bu hisler de okura geçer.”
‘Gözyaşı Konağı’, ‘Ağaçtaki Kız’, ‘İstanbullu Amazonlar’ gibi güçlü kadın hikayeleri anlattığı etkileyici romanlarıyla bildiğimiz İşigüzel’in bir anlamda bu yüzyıllık meydan okumasına kayıtsız kalamayacaksınız.
Yüzbinlerce okurun merakla beklediği Ahmet Ümit’in adı henüz açıklanmayan yeni romanı ekim ayının ilk günlerinde raflarda olacak. Usta yazarın unutulmaz karakteri Başkomser Nevzat yeniden sokaklara iniyor. İlk baskısı 300 bin basılacak kitapta Ahmet Ümit, beşinci Başkomser Nevzat romanının diğerlerinden farklı olduğunu, zira bu kez olayların bizzat Başkomser Nevzat’ın başından geçtiğini söylüyor. Günümüz Türkiye’sinin panoramasını sunacak romanda Başkomser Nevzat, uyuşturucu baronlarıyla mücadele edecek. Nevzat’ın hiç bilmediğiniz yönlerini okuyacağız romanla ilgili Ahmet Ümit, “Ülkemiz son zamanlarda bir uyuşturucu geçiş ülkesi oldu. Özellikle son beş yılda satılan, ne yazık ki okullara kadar indiği bir ülke hale geldi. Başkomser Nevzat bu baronlara karşı karşıya, onlarla hesaplaşıyor” açıklaması yapmıştı.
Dünya çapında bir yayıncılık hadisesine dönüşen ve Türkiye’de de yayımlandığı 2021’den bu yana çok satan listelerinin zirvesinden inmeyen ‘Gece Yarısı Kütüphanesi’nin yazarı Matt Haig’in yeni romanı ‘Hayat İmkansız’, 9 Eylül’de dünyayla aynı anda Türkçede olacak.
‘Hayat İmkansız’ Matt Haig’in alametifarikası olan umudun ve yeni başlangıçların dönüştürücü gücüne dair sihirli bir roman.
“Bazen bize sihir gibi görünen şey, yaşamın henüz anlayamadığımız bir parçasıdır” diyen Haig’in romanının konusu şöyle:
Grace Winters hayata küsmüş emekli bir matematik öğretmeni. Günlerini televizyon izleyip kitap okuyarak, beyninin körelmemesi için bulmaca çözerek geçiriyor. Bir zamanlar üstüne titrediği bahçesine bile ilgisini kaybetmiş. Yalnız, yapayalnız hissediyor. Yıllardır görmediği ve haber almayı beklemediği bir arkadaşının ona bir Akdeniz adasındaki köhne evini miras bıraktığını öğrenince, Grace bir planı ya da cebinde bir ada rehberi olmadan, aklında sorular ve tek yön uçak biletiyle, kendini İbiza’da buluyor. “Neden ben? Neden bu ev?” Arkadaşının hayatına −ve ölümüne− dair cevaplar İbiza’nın engebeli tepeleri ile altın kumsalları arasında gizli. Parça parça bulabildikleri ise en uçuk hayal gücünün sınırlarını zorlayacak kadar tuhaf. Ve imkânsız gibi duran bütünü görebilmek için Grace, önce kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda.
“Z kuşağının Salinger’ı” olarak anılan günümüz edebiyatının en heyecan verici isimlerinden Sally Rooney’in yeni romanı, 21 Eylül’de dünyayla aynı anda Can Yayınları etiketiyle Türkçede olacak. BBC tarafından diziye de uyarlanan ‘Arkadaşlar Arasında’ ve ‘Normal İnsanlar’ın yanı sıra ‘Güzel Dünya, Neredesin’ romanlarıyla övgü alan İrlandalı yazar keder, aşk ve aile temalı romanı ‘İntermezzo’da yas tutan iki kardeşin hikâyesini son derece dokunaklı bir şekilde anlatıyor.
Türkiye’de de yıllarca çok satanların zirvesinde yer alan ‘Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara – İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi’ kitabıyla tüm dünyada ilgi odağı olan Yuval Noah Harari’nin İngilizcede 10 Eylül’de yayımlanacak yeni kitabı ‘Nexus: Taş Devrinden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi’ sıcağı sıcağına Türkçede de okurla buluşacak. ‘Sapiens’te insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğin ‘hikaye yaratma becerisi’ olduğunu savunan Hariri, 3 Ekim’de Kolektif Kitap etiketiyle yayımlanacak ‘Nexus’ta enformasyonun modern dünyada ne kadar güçlü ve etkili hale geldiğini anlatıyor. Harari’ye göre enformasyon sadece veri yığınından ibaret değil, aynı zamanda toplumları, politikaları ve bireysel davranışları şekillendiren bir güç. Yazar kitabında bilginin kontrolü ve manipülasyonu üzerine önemli sorular soruluyor ve bu durumun demokrasi, özgürlük ve insan hakları üzerindeki etkileri tartışılıyor. Kitabında yapay zekayı da ele alan Harari, enformasyonun doğru kullanımının, insanlığın geleceği için kritik olduğunu savunuyor.
Kitapları 400 milyondan fazla satan, neredeyse yazdığı her kitap sinemaya ya da diziye uyarlanan Stephen King, yine sıkı takipçilerini titretecek bir kitapla, ‘Holly’le geliyor. 16 Eylül’de Altın Kitaplar etiketiyle yayımlanacak ‘Holly’, The New York Times tarafından 2023’ün en iyi 10 kitabı arasında gösterilmişti.
Bir suç romanı olan ‘Holly’, ilk kez ‘Mr. Mercedes’te (2014) görünen King’in unutulmaz karakteri Holly Gibney’i takip ediyor. The Independent’tan Robert McCrum, usta hikaye anlatıcısı King’in romanıyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: “Kovid, yamyamlık ve kırmızı eyalet Amerika’sının (seçmenlerin çoğunluğunun Cumhuriyetçi Parti’ye oy verdiği eyaletler) hikayesi olan ‘Holly’de, King’in en sevdiği kahramanlardan biri geri dönüyor ve kitap çoğu ölümlü yazarın sadece hayal edebileceği türden diyaloglarla cömertçe donatılıyor.”
Son dönemde daha ılımlı yazdığı gözlenen King, ‘Holly’deki korku unsurları konusunda okurlarını uyarmıştı: “Epey ürkütücü birkaç sahne içeriyor.”
Kitabın konusuna gelince: Temmuz 2021’de, COVID-19 salgınının ortasında, özel dedektif Holly Gibney, karmaşık ve gergin bir ilişki yaşadığı annesinin ölümünün yasını tutar. Holly, işe ara vermesine rağmen, kızı kaybolan Penelope Dahl tarafından aranır. Holly, Penelope’nin mesajından etkilenir ve dava üzerinde çalışmayı kabul eder.
Sıkı okurları heyecanlandıran bir kitap da Delidolu’dan geliyor. Edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden Booker’ın 2023 galibi ‘Peygamberin Şarkısı’, Delidolu Yayınları etiketiyle Türkçede.
İrlandalı yazar Paul Lynch’in romanı, totaliter güçlerce iç savaşa sürüklenen bir toplumun kodlarını sorgulayan sarsıcı bir direniş distopyası. Pek çok eleştirmen tarafından son 10 yılın en etkileyici yapıtlarından biri olarak gösterilen kitap, dört çocuklu bir annenin ailesini güvende tutmak için verdiği büyük mücadeleyi edebi hazzı doruğa tırmandıracak bir anlatıyla buluşturuyor.
Kitabın konusu şöyle: Bir akşam dört çocuk annesi bilim insanı Eilish Stack’ın kapısını İrlanda istihbaratının yeni kurulan biriminden iki polis memuru çalar. Öğretmenler Sendikası’nda yönetici olan kocası Larry’nin sorgusu için gelmişlerdir. Ülke, giderek otoriterleşen bir hükümetin pençesine düşmüş, uçuruma sürüklenirken sorgunun ardından kocasından bir daha haber alamayan Eilish, hızla çözülen bir toplumun ve kâbusun içinde bulur kendini. Yakında ailesini güvende tutmak için ne kadar ileri gideceğine karar vermek zorunda kalacaktır.
Paul Lynch’in insanı okurken soluksuz bırakan romanı, bir ülkenin çöküşünü ve en karanlık zamanlarda bile insan ruhunun direncinin dokunaklı bir portresini sunuyor. Kitabın eleştirisi için A. Ömer Türkeş’in yazısını okuyabilirsiniz.
Günümüz orta sınıf insanının sıkıntılı hallerini anlattığı nefis öyküleriyle Sait Faik ve Haldun Taner başta olmak üzere en prestijli öykü ödüllerine değer görülen, ‘Dünyanın Uğultusu’ ‘Soluk Bir An’, ‘Belleğin Girdapları’ gibi romanlarına hayran olduğumuz Behçet Çelik, 13 Eylül’de İletişim Yayınları’ndan çıkacak yeni romanı ‘Turuncunun Kıvamı’nda şehirdeki bir kadının hikayesini takip ediyor.
Sözünü sakınmayan, zorunluluklarıyla kavgalı, yalnızlığıyla barışık, belirsizliklerden ürkmeyip güç devşiren, durup kalmayı değil hareket etmeyi şiar edinmiş, yeni tabirle ‘brat girl’ bir kadın bu. Günün birinde bir adamla tanışıyor. Kitaplardan ve şiirden konuştuklarında kendisine hem yakın hem sinir bozucu gelen bu adamla karşılaşmak, kadını çocukluğundan ve gençliğinden unutamadığı üç sihirli anın bir benzerine mi götürecek ya da bu yol nereye varacak?
İletişim Yayınları ‘Turuncunun Kıvamı’nı “Dili, akışı ve ritmiyle anlatının kendisinin başlı başına bir karakter gibi ön planda olduğu bir roman” olarak sunuyor. Merakla bekliyoruz.
Kendi aile travmasını anlattığı sarsıcı romanı ‘Miras’la nefeslerimizi kesen Norveçli yazar Vigdis Hjorth, farklı karakterler üzerinden ilerlese de işlediği temalarla ‘Miras’la akraba sayılabilecek yeni romanıyla huzurlarımızda. Bir anne ve kızının ilişkilerine odaklanan ‘Anne Öldü Mü?’, yıl sonuna doğru yine Dilek Başak çevirisiyle Siren Yayınları’ndan okurlarla buluşacak.
Biz Çağan Irmak’ı ‘Babam ve Oğlum’, ‘Issız Adam’, ‘Unutursam Fısılda’, ‘Prensesin Uykusu’ gibi kalpleri ısıtan filmleriyle tanıyorduk ama onun içinde bir de yazar saklıymış. Geçen yıl çıkan ilk öykü kitabı ‘Gözümden Deliler Taştı’ hayli beğenilen Çağan Irmak, bu kez ilk romanıyla geliyor. ‘Ayrılış’ adını taşıyan roman, eylül sonunda Doğan Kitap etiketiyle raflarda olacak.
Yayınevi tarafından “Ayrılığı imkânsız bir ayrılışın hikâyesi bu, daha önce hiç yazılmayan… Yaralı bir aşkın masalı bu, daha önce hiç anlatılmayan… Çağan Irmak karanlıklarda yolumuzu bulmamız için bize kör edici bir ışık yakıyor” diye sunulan romanın konusu şöyle:
İstanbul’un en güzel ve en bahtsız zamanları, Osmanlı’nın son dönemleri, mezarlığa bakan virane bir konak. Ve 17’sinde iki kardeş; yan yana yaşayan ama apayrı dünyalara savrulan. Aslında akla hayale gelebilecek tüm zıtların kardeşliği bu roman; aşkın ve savaşın, nefretin ve merhametin, uğurun ve lanetin, dostluğun ve düşmanlığın…
Sezonun iddialı kitapları yukarıdaki listeyle de sınırlı değil. Kimi ilk kez Türkçeye çevrilen kimi de aşina olduğumuz yazarlar yeni kitaplarıyla raflarımızda yerlerini almak için gün sayıyor.
📌 2016’da dünyanın en büyük okur platformu Goodreads’te en iyi bilimkurgu kitabı seçilen ‘Uyuyan Devler’in devamı niteliğindeki ‘Tanrılar Uyanıyor’ Pegasus Yayınları tarafından yayımlanacak. Sylvain Neuvel imzalı kitap, yazarın insanlık ve uzaylılar hakkındaki yaratıcı serisinin son durağı.
📌 ‘Tramp Steamer’ın Son Durağı’ ve ‘Tropik Güncesi’yle başlayan Alvaro Mutis’in üçlemesi tamamlanıyor. Gabriel García Márquez’den sonra dünya çapında en çok bilinen Kolombiyali yazar olan Mutis, Yedi Yayınları tarafından yayımlanan ‘Yağmurlarla Gelen Ilona’ ile vahşi doğanın ve hayalle gerçek arasında gidip gelen düşüncelerin güncesini tutuyor. Kitabı Türkçeye kazandıran isim ise Pınar Savaş.
📌 Güney Amerika’nın önde gelen yazarlarından Jorge Amado’nun ‘Mucizeler Dükkânı’ romanı da bu sonbaharda okurla buluşacak kitaplardan. Sel Yayınları tam tarih vermese de kitabı müjdeledi. Amado, yeni romanında yoksulluk içinde ölen, halkın sevgilisi Archanjo’nun yolculuğun izleğinde, modern Brezilya’nın muhtaç olduğu toplumsal barış ve eşitlik umuduna ayna tutacak.
📌 İletişim Yayınları’nın yayın programındaki bir diğer kitap ise Rober Koptaş imzalı ‘Unufak.’ Koptaş, bu romanında 20. yüzyılın büyük olaylarının gölgesinde bir ailenin dünyasını anlatıyor. Anadolu’daki meçhul bir şehirde başlayıp İstanbul’a varan hikâyede, zamanın durmadan dönen çarkları arasında öğütülen insancıkları izliyoruz. Onların her biri, önceki kuşaklardan miras yükleri ardında bırakmak, alınlarına yazılı kaderden kaçmak için çabalıyor. Peki bunu başarabilecekler mi? sorusu da kitabın sayfalarında gizli. Roman, 13 Eylül’de raflarda.
📌 Başta kumar olmak üzere bağımlılık konusunda Prof. Bowden-Jones başkanlığında uzman bir ekip tarafından hazırlanan ve Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından yayınlanan ‘Bahis ve Kumar Nasıl Bırakılır’ kitabı Koç Üniversitesi Yayınları tarafından okurla buluşuyor.
📌 Yeni sezonda Vigdis Hjorth’un iddialı romanı ‘Anne Öldü Mü’yü okurla buluşturacak Siren Yayınları’nın programındaki tek sürpriz bununla sınırlı değil. Arjantinli yazar Aurora Venturini’nin başyapıtı olarak anılan ‘Kuzenler’ romanı Seda Ersavcı’ çevirisiyle; Truman Capote’nin ‘Tiffany’de Kahvaltı’sı Fatih Özgüven çevirisiyle okurlarla buluşacak. Ayrıca Fransız yazar Laurent Binet’nin ‘Dilin Yedinci İşlevi’ adlı romanı da yayınevinin bu sezondaki iddialı kitaplarından. ‘Dilin Yedinci İşlevi’ Roland Barthes, Umberto Eco, Julia Kristeva, Michel Foucault, Hélène Cixous, Judith Butler, Jacques Derrida ve Gilles Deleuze gibi önde gelen 20. yüzyıl filozoflarını roman kahramanları olarak okurları buluşturan ironisi ve neşesi bol bir metin.
📌 Robert Seethaler’in unutulmaz karakterlerinin gözünden, gündelik hayatın detaylarını işlediği ‘İsimsiz Kafe’ adlı romanı Timaş Yayınları tarafından yayımlanacak.
📌 Çizgi roman gazeteciliğinin öncü isimlerinden Joe Sacco’nun Gazze’de yaşananları anlattığı çizgi romanı ‘Gazze’nin Dipnotları’ İthaki Yayınları tarafından yeniden yayımlanacak. Zira Sacco bizim de tanıdığımız bir yazar. İthaki Yayınları yazarın ‘Filistin’ çizgi romanını Aralık 2009’da, ‘Gazze’nin Dipnotları’nı ise Ağustos 2013’te yayınlamıştı. Her iki kitabı Türkçeleştiren isim Hilal Altan Zeybek.
📌 Rebecca Solit, ‘Yakındaki Uzak’ ile ‘Binbir Gece Masalları’ndan Mary Shelley’nin ‘Frankenstein’ına, Che Guevara’nın Bolivya’daki direniş günlerinden, İnuit yerlilerine ait öykülere uzanan bir yolculuğa çıkaracak okurları. Asude Küçük’ün Türkçeye çevirdiği kitabı Minotor Kitap yayımlayacak.
📌 Dergah Yayınları ABD’li yazar Mark Haber’i Türkçeye armağan ediyor. Yazarın ödüllü romanı ‘Reinhardt’in Bahçesi’ önümüzdeki günlerde okurla buluşacak. Roman, 20. yüzyılın başlarında, melankoli üzerine bir inceleme yazan Jacov Reinhardt, bir Hırvat köyündeki kahramanı ve farkında olmadan akıl hocası olan Emiliano Gomez Carrasquilla’yı aramak için çıktığı yolculuğu anlatıyor.
📌 Dergah’ın araştırma dizisinde okurla buluşturacağı bir diğer kitabı ise Türkolog Roux’un ‘Kutsal Dağlar, Mitik Dağlar’ isimli tarih kitabı. Türkçeye Lale Arslan çevirdi. 10Haber’e özel bir başka bilgi daha verelim. Geçen sene Ahmet Hamdi Tanpınar külliyatını eleştirel basımlarıyla birlikte yayımlayan yayınevi Tanpınar serisine devam ediyor. Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’i eleştirel basımla birlikte yayımlanacak. Dizi danışmanı Prof. Dr. İnci Enginün, dizi editörü ise Sakine Korkmaz. Beşir Ayvazoğlu’nun açıklama ve notlarıyla, Geray Gencer’in kapak tasarımıyla yayımlanacak kitap kasım sonunda raflarda olacak.
📌 Daha önce kitapları Türkçeye çevrilmiş; ‘Çerçeve’, ‘Geçiş’ ve ‘Övgü’ kitaplarının yazarı Rachel Cusk bu kez karakter ve olay örgüsünün sınırlarını aşarak sanat, aile, ahlak, cinsiyet ve kendimizi nasıl oluşturduğumuzu sorgulatan romanı ‘Parade’ ile okurun karşısına çıkacak. Yapı Kredi Yayınları’nın yayımlanacağı roman, eleştirmenlerin övgülerine mahzar olmuştu. YKY’nin yayın programında dikkat çeken diğer kitaplar ise şöyle: Ingmar Bergman’dan ‘Bir Evlilikten Sahneler’; Arjantin edebiyatının ülkemizde de sevilen ismi, ‘Borges’in Evinde’, ‘Hayali Yerlerden Yemek Tarifleri’ ve ‘Hayali Bir Hayat’ kitaplarının yazarı Alberto Manguel’den Maimonides – Faith in Reason’ ve Fransız yazar ve komedyen Jean Louis Fournier’den ‘Mon Petit Frere.’
📌 Romanları, öyküleri, denemeleri ve oyunlarıyla Avrupa edebiyatının en seçkin yazarlarından Antonio Tabucchi’nin yaşamı boyunca ayak bastığı farklı coğrafyaları bizlerle paylaştığı, içimizdeki seyyahı uyandıran kitabı ‘Yolculuklar ve Öteki Yolculuklar’ daha önce Türkçeye çevrilmişti. Kitap bu kez Everest Yayınları tarafından yeni baskısıyla okurla buluşacak.
📌 20. yüzyılın en etkili İtalyan sanatçı, tasarımcı ve yazarlarından biri olan Bruno Munari’nin ‘Meslek Olarak Sanat’ adlı çalışması Ayrıntı Yayınları etiketiyle okurların karşısında. Grafik tasarım, görsel sanatlar, reklamcılık gibi alanlarda çalışanlar ya da eğitim görenler için değerli bir rehber niteliğindeki kitap, sanatın ürün tasarımına ve reklama nasıl uyarlanabileceğini kolay anlaşılır bir dille ele alıyor. Ayrıca Ayrıntı Yayınları’nın, dünyanın farklı köşelerindeki yeni hikâyeleri keşfe çıkan yan markası Düşbaz Kitaplar da Szilvia Molnar’ın ‘Süt Lekesi’ adlı sarsıcı romanını Burcu Asena Şahin çevirisiyle okurla buluşturacak.