Bir devrin sonu: Alaaddin’in Dükkanı kapandı, Nişantaşı’nın sihri biraz daha azaldı
Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödüllü bir yazar. Lakin içinde ressam kişiliği de var. Meğer o ressamı öldürmek istemiş. Dün akşam uzun kuyruklar oluşan Münih'teki Lenbachhaus Müzesi'ndeki sergi açılışında bunu itiraf etti! Görünen o ki başarılı olamış!
Orhan Pamuk’un Münih’teki Lenbachhaus Müzesi’ndeki Şeylerin Tesellisi’nin sergisinin haberini ‘Sanatçı Orhan Pamuk’tan sergi’ başlığı ile iki gün önce duyurmuştuk. İşte o sergi dün akşam açıldı. Yoğun bir ilgi vardı sergiye. AA’nın haberine göre 1300 kişi katılmış açılışa. Sergi alanının girişinde uzun kuyruk oluşmuş hatta bazı sanatseverler içeri girememiş.
Nobel Edebiyat Ödüllü bir yazarın sergi açılışına bu denli ilgi gösterilmesi belki normal gelebilir. Ama ilginç olan yazar Orhan Pamuk’a gösterilen ilginin sanatçı Orhan Pamuk’tan da esirgenmemesi. Yazar Orhan Pamuk’un yaratıcı dünyası yazıyla sınırlı değil. Bu biliniyor. Ama Pamuk’un yazarlığı tercih ettiği de bir gerçek. Fakat bu kolay olmamış. Serginin açılışında konuşan Pamuk yazar ve sanatçı kişiliklerinin nasıl kendi dünyasında bir mücadeleye giriştiğini anlattı.
“Yıllardır defter ve kâğıtlara yapıp çekmecelerde sakladığım eserlerimi gün ışığına çıkarmam için beni cesaretlendiren Lenbachhaus Müzesi küratörlerine müteşekirim. 50 yıldır roman yazıyorum. Yazmaya başladığım ilk yıllarda, aslında ressam olmak isteyen biri olarak güçlü bir girişimle içimdeki ressamı öldürmeye çalıştım. Kararlı bir biçimde kendimi bir yazara dönüştürdüm. Bu yüzden resim yaptığımda mutlu oluyorum. Yazarken her zaman birçok şey düşünüyorum; araştırıyorum, ölçüp biçiyorum, formu düşünüyorum… Yazarken kafamı birçok şey meşgul ediyor. Resim yaparken ise sadece kendimi ifade ediyorum.”
Bu konuşma yazar ve ressam Orhan Pamuk arasında mücadelenin nasıl sert geçtiğini de ortaya koyuyor aslında. Ama Pamuk’un içindeki ressamı öldürme konusunda başarılı olduğu de pek söylenemez. Nihayetinde bu sergi de bunun kanıtı.
Zaten sergi açılışında konuşan Şeylerin Tesellisi’nin eş küratörü ve Lenbachhaus Müzesi müze müdürü Matthias Mühling, Pamuk’un öncelikle bir yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk Türk yazar olarak bilinmesine rağmen, aslında “Çok daha fazlasıdır” demesi de bunun göstergesi.
Şeylerin Tesellisi sergisinde Masumiyet Müzesi’nden getirilen 41 eserin yanı sıra Pamuk’un Staatlichen Kunstsammlungen Dresden ve Münih Lenbachhaus koleksiyonlandan ilham aldığı 26 yeni enstalasyonu yer alıyor. 13 Ekim’e kadar açık kalacak sergi daha sonra Türkiye’de sergilenir mi şimdilik belirsiz.