Gönlümüzün starı Adile Naşit!
Birçok Yeşilçam filmine ev sahipliği yapan Yeşilköy'deki önce Hayrettin Paşa, sonra Simenoğlu Köşkü diye anılan ahşap köşk bir kez daha el değiştirdi, kapsamlı bir restorasyondan geçti. Artık adı Darcan Köşkü.
Yeşilköy’de İstanbul Caddesi üzerinde bulunan tarihi Simenoğlu Köşkü kolektif hafızamız için önemli bir mekan. Çünkü Yeşilçam’da birçok filme ev sahipliği yapan ve hala günümüze kalan ender köşklerden biri. ‘Sevgili Dayım’, ‘Şaşkın Damat’, ‘Tosun Paşa’, ‘Şabanoğlu Şaban’, ‘Gol Kralı’, ‘Orta Direk Şaban’, ‘Süt Kardeşler’, ‘Neşeli Günler’, ‘Cafer’in Çilesi’, ‘Kanlı Nigar’ ve ‘Cici Kız’ burada çekildiği bilinen filmler.
Bu köşk birkaç yıl önce el değiştirmişti. El değiştirince de yeni sahipleri Darcan Köşkü olarak adını değiştirme eğilimindeydi. Geçen Kurban Bayramı’nda 10Haber’de köşkle ilgili yazdığımız yazıda bunu belirtmiştik. Ajanstan gelen haberden öğrendiğimiz kadarıyla yeni sahipleri köşkün ismini değiştirilmiş.
Haber köşkün restore edildiğini anlatıyor. Köşkün eski ihtişamını yeniden kazandırmak amacıyla restorasyon çalışması titizlikle yürütülmüş. Lakin Simenoğlu Köşkü birdenbire neden Darcan Köşkü adını almış buna dair bir bilgi yok.
Aslında bu köşkün kaderi biraz böyle. Sürekli ismi değişiyor. Birinci dereceden tarihi eser olan ahşap yapının ilk adı Arnavut Hayreddin Bey Köşkü’ydü. Art nouveau tarzındaki dekoratif ögeleriyle bezeli köşk, adını aldığı Arnavut Hayreddin Bey’e (Hayreddin Göçen), Sultan 2. Abdülhamid tarafından hediye edilmiş. Dönemin önemli aydınlarından biri olan Hayreddin Bey, 1920’lerde İstanbul’da belediye başkanlığı da yapmıştı.
Yeşilköy ve Bakırköy tarihiyle ilgili yazı ve kitaplarıyla tanınan tarihçi Turgay Tuna, “1900’lerin başında 2. Abdülhamit’in mülkü aileye hediye etmesiyle, burada bulunan bir Rum evi yıkılmış ve bu köşk inşa edilmiş. Hayreddin Bey (Hayreddin Nedim Göçen) uzun yıllar burada oturdu. Sonra oğlu Mehmet Sami Bey ve onun kızı Nimet Hanım bu köşkte yaşadı. 1970’lerde, Nimet Hanım köşkü sinemacılara kiralamaya başladı. O ünlü Yeşilçam filmleri de o dönem burada çekildi” diyerek bu köşkün hikayesini anlatmıştı bize.
İşte Nimet Göçen tarafından 1970’ler boyunca Arzu Film dahil birçok yapım firmasına köşk kiralanmaya başlayınca bu mekan kolektif hafızamıza kazandı.
Hayreddin Nedim Göçen önemli bir zat. Osmanlı Sarayı’nda tercümanlık yaptığı gibi 1920’de çok kısa süre İstanbul Belediye Başkanlığı görevini de yürütmüş. Onun döneminde köşk Yeşilköy’ün gözde yapılarından biri. Lakin 1980’lerde metruk bir hal alıyor ve adı Perili Köşke çıkıyor. Sonra da köşkü Simenoğlu Ailesi satın alıyor. İddialı bir restorasyon çalışması yaptırıyor ve o günden sonra da Hayreddin Bey Köşkü adı oluyor Simenoğlu Köşkü.
Turgay Tuna “Simenoğlu Ailesi’ni bilmiyorum. Ama onlar zamanında çok iyi bir restorasyon yapıldı. Aslına uygun bir şekilde hem de. Galiba onun için bu adla anılıyor köşk. Hatta bu restorasyon sırasında evden Hayreddin Bey’e ait üç sandık bilgi ve belge çıkmıştı” demişti. Simenoğlu Ailesi’nden sonra uzun yıllar Necla-Danış Köse çifti burada oturuyor. Köşk 2000 yılında sivil mimarlık eseri olarak tescilleniyor.
Bir akademik yayında belediye arşivinde köşkle ilgili en eski belgelerin 1988 yılına dayandığı yazıyor. 1982 tarihli şehir haritasında ise ilk kez konağın bulunduğu semtten görüntü alınmış. Restore edilerek kullanımına devam edilen köşkün bulunduğu parsele sonradan iki ayrı konut daha yapılmış. Parselde ana caddeye bakan köşk, filmlerde kullanılan Simenoğlu Köşkü.
2021’in Mart ayında köşkün satışa çıktığı haberleri basına yansımıştı. 25 milyon TL fiyat biçilen köşkün satılığa çıkması sonrası ise müze olarak değerlendirilmesi yönünde kamuoyunda görüşler ortaya atılmıştı. Fakat bu görüşler kamu yönetimi tarafından pek ciddiye alınmayınca köşk bir başka aile tarafından satın alındı. Bir önceki ev sahibi köşkün sinemaseverler tarafından ziyaret edilmesine izin veriyordu. Yeni ev sahiplerinin bu konudaki tutumu belli değil.
Köşkle ilgili çok önemli bir tartışma da var aslında. Tarihçi İlber Ortaylı’nın kimi yazıları ile birlikte bazı akademik yayınlarda, 93 Harbi olarak bilinen, 1877-1878 arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında yaşanan savaşın sonunda, 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın bu köşkte imzaladığı yönünde bir kabul söz konusu. Fakat buna rağmen bu antlaşmanın Dadyan Ailesi’ne ait, bugün yıkılmış olan Neriman Şah Yalısı’nda imzalandığı da sıklıkla yine kimi akademik yayınlarda yazılıyor. Turgay Tuna da antlaşmanın 1894’teki depremde yıkılan Neriman Şah Yalısı’nda imzalandığını belirtiyor.