Depremde zarar gören tarihi eserlerin onarımı başlıyor
Yıldız Sarayı'nın içindeki Çukur Saray olarak adlandırılan bölümün duvarlarında beş kat boya ve sıva katmanının altında duvar resimleri bulundu. Sarayın 1880'deki inşasında yapılan bu duvar resimlerinin varlığı daha önce pek bilinmiyordu.
Yıldız Sarayı uzun yıllardır ziyarete kapalı. Beş yıldır kapsamlı bir restorasyon sürecinin devam ettiği Milli Saraylar’a bağlı tarihi yapı bu süreçte ilk kez görüntülendi. Restorasyon çalışmalarına ilişkin açıklama yapan Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, 2018 yılından itibaren yürütülen çalışmalar neticesinde Yıldız Sarayı içerisinde bulunan pek çok yapının restorasyonun tamamlandığını söyledi.
Yasin Yıldız, saray içinde bulunan Çukur Saray’da ise restorasyon çalışmalarının 11 aydır devam ettiğini anlattı. Bu çalışmalarda çok önemli sonuçlara ulaştıklarını söyleyen Yıldız, Çukur Saray’ın 90 odalı ve büyük bir saray yapısı olduğunu, bu odaların duvarlarının daha önceden tamamının boya sıvalarla kaplı olduğunu, çalışmalar neticesinde bu sıvaların altından çok ciddi süslemelerin ortala çıktığını belirtti.
Dr. Yasin Yıldız, “Gerek duvar üzerine, sıva üzerine işlenmiş kalem işleri, gerek tuvale işlenmiş doğa resimleri gibi pek çok özgün yapı ve ahşaplardaki yağlı boyaların altından çıkan desenlerle burada tarihi mirasın korunması yönünde çok önemli bulgulara ulaştık” dedi. Üniversite binası olarak kullanıldığı dönemde Çukur Saray’a çeşitli müdahaleler yapıldığını ifade eden Yıldız, şu ana kadar bu müdahalelerin toparlanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Yasin Yıldız, elde edilen verilerin çok kıymetli olduğunu ifade ederek, “Çukur Saray’ın duvarlarına Beykoz Kasrı ile Beylerbeyi Sarayı’nın resimleri tablo gibi işlenmiş. Bu tip 19. Yüzyıl yapılarında ilk defa karşımıza çıktı. Bu yönüyle burada yaptığımız çalışmanın mesleğimiz açısından çok önemli bulguları içerdiğini söyleyebilirim” dedi
Çukur Sarayı’nı da içinde barındıran Yıldız Sarayı’nın 600 dönümlük çok büyük bir külliye olduğunu belirten Yasin Yıldız, bunun önemli kısmının Yıldız Parkı olarak toplumun hizmetinde olduğunu belirtti. Sultan 2. Abdülhamit’in Yıldız Sarayı’ndaki izinin, yapılarda, bahçelerde, mekanlarda hatta peyzaj üzerinde çok net hissedilebildiğini vurgulayan Dr. Yasin Yıldız, saraydaki tefriş çalışmalarının bitmesinin ardından önemli bir kısmının ziyarete açılmasının mümkün olacağını dile getirdi.
Yasin Yıldız, külliye içindeki Mızıka-i Hümayun, tiyatro ve Müsahip Ağalar yapılarının bulunduğu gruptaki çalışmaların da gelecek yılın sonuna kadar bitmesini beklediklerini kaydederek, “Bunların ardından daha dış çeperinde yer alan Yaveran Dairesi, Kiler-i Amire Binası gibi binaların da bitmesiyle birkaç yıl içerisinde Yıldız Sarayı’nın bir bütün olarak toplumla buluşacağını söyleyebilirim.” diye konuştu.
Sultan 2. Abdülhamid döneminde padişahın evlenmemiş veya eşinden ayrılmış kızları ile kız kardeşleri için yaptırılan ve Yıldız Sarayı’nın 2. avlusunda yer alan Çukur Saray, Milli Saraylar Başkanlığına devrine kadar uzun süre Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından kullanıldı. Üniversitenin birden fazla bölümüne ev sahipliği yapan bina, uygunsuz kullanım, yanlış restorasyon ve aslına uygun olmayan eklemeler sonucunda özgün plan ve cephe özelliğini kaybetti. Niteliksiz 5 kat boya ve sıva katmanının restorasyon çalışmaları kapsamında kaldırılmasının ardından duvar resimlerine ulaşıldı. Sıva üstüne kalem işi olarak çizildiği anlaşılan duvar resimlerinin kim tarafından çizildiğine veya nereye ait olduğuna dair bilgilerin, Milli Saraylar uzmanları tarafından yapılacak değerlendirmeler neticesinde netlik kazanması bekleniyor.