Yılmaz Karakoyunlu son yolculuğuna uğurlandı

Siyasetçiydi Yılmaz Karakoyun, bakanlık yaptı, hükümet sözcülüğü yaptı. Ama yazdığı romanlarıyla yazarlık kimliği siyasetçi kimliğini gölgede bıraktı. Tomris Giritlioğlu tarafından sinemaya uyarlanan ‘Salkım Hanımın Taneleri’, ‘Güz Sancısı’ romanları en bilindik eserleriydi. Ama hayatı boyunca bu iki kitap da dahil 12 roman yazdı.

1930 Kuşağı’ndan olan Karakoyunlu 1936’da İstanbul’da doğdu. İstanbul’da Pertevniyal Lisesi’nde ortaokulu bitirdi. Ailesinin Urfa Siverek’e taşınmasının ardından İstanbul Haydarpaşa Lisesinde yatılı olarak eğitimine devam etti. Ardından lise öğrenimini Urfa Lisesi’nde daha sonra 1955 yılında Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi’nde sürdürdü ve burada tamamladı. Üniversitede ise  Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu. Ortaokulda tarih öğretmeni Reşad Ekrem Koçu’ydu… Şiirle başlasa da roman yazdı ağırlıklı olarak.

1995’te ve 1999 seçimlerinde Anavatan Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilen Karakoyunlu, bir dönem Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevi de üstlenmişti. Anasol-M olarak adlandırılan, Ecevit’in başbakanlığını yaptığı 57. Hükümet’te Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak görev yaptı. 2014’te CHP’ye katıldı ve Urla belediye meclis üyesi adayı oldu.

Varlık Vergisi’ni hatırlattı

Siyasete atılmadan önce 1989’da yazdığı ‘Salkım Hanımın Taneleri’ ile Yunus Nadi Roman Ödülü aldı. 1940’lı yıllardaki Varlık Vergisi’nin çıkarılması sonrasında yaşananları anlatan bu roman Tomris Giritlioğlu tarafından 1999’da sinemaya uyarlandı. Türkiye, üzeri kapatılan tarihi bir gerçekle, azınlıkların elindeki mülk ve sermayenin Varlık Vergisi sayesinde nasıl el değiştirdiğini biraz da bu sayede yeniden hatırladı.

‘Salkım Hanımın Taneleri’ filmi gösterildiği yıllarda tartışma da yaratmıştı.

Karakoyunlu-Giritlioğlu’nun tarihi hatırlatmalarından biri de 6-7 Eylül Olayları’ydı. Daha sonra kontgerilla operasyonu olduğu ortaya çıkacak olan bu olayın hedefinde yine azınlıklar vardı. Karakoyunlu ‘Salkım Hanımın Taneleri’nden sonra 1991’de ‘Güz Sancısı’ romanını yazmış, Giritlioğlu da 2008’de bu romanı filme uyarlamıştı.

‘Çiçekli Mumlar Sokağı’nda Batumlu göçmenlerin Kurtuluş Savaşı’na katkılarını anlattı Karakoyunlu. ‘Yorgun Mayıs Kısrakları’nda Adnan Menderes, Yahya Kemal ve Nâzım Hikmet gibi önemli kişiler çevresinde Cumhuriyet’in kuruluşundan 1960’a kadar uzanan dönemi ele aldı.

‘En çok Güz Sancısı’nı seviyorum’ demişti

‘Perîze: Ezan Vakti Beethoven’ romanına 1980 sonrası Türk solunu ele konu etti. ‘Mor Kaftanlı Selanik’te ise Türk-Yunan Mübadelesi’ni işledi. ‘Sahilde Zaman Bitti’de ise Midilli’den gelip Ayvalık’a yerleşen bir ailenin kızı olan Müfide Nükhet Hanım’ın öyküsünü kaleme aldı.

‘Güz Sancısı’ 6-7 Eylül Olayları’nı anlatıyor.

Geçen yaz Gazete Oksijen’den Sibel Oral‘a verdiği söyleşide eserleri arasında en çok ‘Güz Sancısı’nı sevdiğini söylemişti: “En çok Güz Sancısı romanımı seviyorum… 6-7 Eylül Olayları’nı anlatıyor, biliyorsun. Ben hiçbir romanımı sosyal ve siyasal bir yarayı deşeceğim diye yazmadım, neyi idrak ettiysem, neyi gördüysem onu yazdım. Güz Sancısı bu yüzden önemli, çünkü ben 6-7 Eylül’ü Taksim Tepebaşı’nda yaşadım, gördüm olanları.”

‘Hatırla Sevgili’ dahil pek çok diziye danışmanlık da yapan Karakoyunlu 200’e yakın Türk Müziği eseri bulunuyor.

Önceki gün İstanbul’daki evinde yaşamını yitiren 88 yaşındaki Yılmaz Karakoyunlu dün Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde düzenlenen cenaze töreni sonrasında Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

İlklerle dolu bir hayat, edebiyatta bir ‘olay’: Füruzan’a veda