Instagram habire hesap öneriyor ya, işte @generouslistening hesabını böyle öneriler arasında bulup takip etmeye başladım. Çünkü cömert dinleme kavramı bana çekici geldi. Ardından Vuslat Doğan Sabancı ile Financial Times’da yapılan röportaja rast geldim ve Sabancı’nın Vuslat isminde global ölçekte faaliyet gösteren bir vakfı olduğunu ve bu hesabın da bu vakıfla ilişkili olduğunu böylece anladım.
Can kulağıyla, can-ı gönülden dinleme bence bir erdem, ilişkilerin derinleşmesi ancak böyle mümkün oluyor. Peki dinlemenin cömertliği olur mu? Bence olur. Çünkü dinlemek demek, sahip olduğumuz belki de en değerli şeyi, zamanımızı vermek demek. Diyalog konuşma çağrışımı yapan bir kelime olsa da, esasında iyi bir diyalog, sadece karşılıklı konuşmayı değil, karşılıklı dinlemeyi de içeriyor. Üstelik giderek polarize olan dünyada, diyaloğa her zamankinden çok ihtiyacımız var.
Böyle kavramları merak edip araştırınca, yeni uzmanlarla ve kitaplarla karşılaşmak kaçınılmaz. Vuslat Foundation’ın web sitesinde başlayan gezinmelerim beni şuralara taşıdı:
Müzakere diyaloğun önemli bir biçimi:
Eşim, okullarda bazı temel ve yaşamsal bilgi ve becerilerin öğretilmesini yıllardır savunur: Haklarımız, hukuk terimleri, vergi bilinci, finansal okur yazarlık, bir de müzakere!
William Ury de meşhur bir müzakere ve arabuluculuk uzmanı. Harvard Müzakere Merkezi’nin kurucularından, ayrıca eski ABD Cumhurbaşkanı Jimmy Carter ile Uluslararası Müzakere Ağı’nın kuruluşuna da katkı vermiş biri. Ury, fikir ayrılıklarını yönetirken dinlemenin kritik önemini vurguluyor.
Evet: Boyun Eğmeden Anlaşmaya Varmak, Pozitif Hayırın Gücü, Evet Dedirtme Sanatı, Zor İnsanla Diyalog Ury’ninTürkçe’ye kazandırılmış eserleri. “Evet: Boyun Eğmeden Anlaşmaya Varmak” bu konuda bir klasiktir, işletme master programlarında ders kitabı olarak yer alır ve yıllardır bizim kütüphanemizde de baş köşededir.
Dinlemek iyileştirir mi?
Vuslat Vakfı’nın web sitesinde bir de iyileşme uzmanına rastladım: Ehud Abrahamson. Kurucusu olduğu Abrahamson Merkezi’nde biyoenerji bağımlılıktan kurtulma üzerine çalışmalar yürütüyor.
Merak ettim ve Spotify’da yer alan GenerousListener (Cömert Dinleyici) isimli podcast’te Abrahamson ile gerçekleşen bir söyleşiyi dinledim. Podcastte Abrahamson’ın dünyanın etkili liderlerine aynı zamanda mentorluk yaptığı belirtiliyor.
Abrahamson askerdeyken insanları dinleyerek hayatlarında büyük dönüşümleri tetikleyebildiğini görmüş. Cerrah olmak üzere ilerlerken, kalbinin sesini dinlemiş ve alternatif yöntemlerle iyileştirme konusuna odaklanmış. İnsanları sessizce dinlemenin insanların iyileşmesinde kritik bir rolü olduğunu düşünüyor.
Söylediklerinde prensipte yanlış bir şey yok, ama Abrahamson’da Ury’deki otoriteyi bulamadım.
İşverenler cömert değil:
Cömert dinleme kavramının Dünya Ekonomik Forumu’nun radarında olduğunu keşfetmek de ilginç oldu. Geçen ocak ayında Davos’ta gerçekleşen forumda, cömert dinleme bir gündem maddesi imiş.
Bu bağlamda Dünya Ekonomik Forum’un yayınladığı makalede Büyük İstifa ve Sessiz İş Bırakma trendlerinin köklerinde liderlerin çalışanları iyi dinlememesinin yattığı öne sürülüyor. Çokça yazıldığı üzere, Büyük İstifa pandemi döneminde erişilen farkındalıkla, birçok insanın tipik kurumsal işlerini bırakmasıyla ilgiliydi. Sessiz İş Bırakma ise göreceli daha yeni bir olgu. İşte çalışırken, gereken minimum performansı göstermeye Sessiz İş Bırakma deniyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından cömert dinleme bir numaralı kişilerarası yetkinlik olarak değerlendiriliyor. Bu kavram ilginizi çekiyorsa, altı adımla hayatınıza sokabilirsiniz, bakalım neler dönüşecek:
1. Niyet: Dinlemeye niyet edin.
2. Alan: Yavaşlayıp, alan açın.
3. Odak: Anda durun ve odaklanın.
4. Merak: Korkuyu değil merakı seçin.
5. Cesaret: Cesaret edin, beklenmedik şeylere açık olun.
6. Açıklık: Karşınızdakinin kendini dürüstçe ifade etmesini yüreklendirin.
Oyunlar ve Bulmacalar