Pembe kurdeleyi ilk takanlardan Elizabeth Hurley yazdı: 30 yılda neler değişti
Bilim dünyası kanser araştırmalarında kuralları yeniden yazma potansiyeline sahip bir buluşa imza attı: Meme dokusunu bir hafta boyunca vücudun dışında korumayı başardı. Bu sayede kanser ilaçları daha kolay geliştirilebilecek.
Kanser hastalığında önleme, erken teşhis ve sonrasında doğru tedavinin uygulanması hayat kurtarıyor. Bu nedenle bilim dünyası bu üç aşamaya yoğunlaşan çalışmalar sürdürüyor.
İngiltere’de meme kanserini önleme üzerine çalışan Prevent Breast Cancer vakfının katkısıyla yapılan çalışma meme dokusunu özel bir jel içinde en az bir hafta korumayı başardı.
Bu kanser hastaları için en doğru ilaçların tespit edilmesi adına çok önemli bir buluş. Çalışmaya imza atan bilim insanları jel içinde yaşatılan meme dokusunun yapısını, hücrelerini ve bir dizi ilaca tepkilerini normal meme dokusu gibi koruduğunu belirtti.
Mammary Gland Biology and Neoplasia dergisinde yayınlanan araştırmanın bir diğer önemli kazanımı ise meme kanserini tedavi etmek ve önlemek için yeni ilaçların geliştirilmesi potansiyeli, üstelik hayvanlar üzerinde test etmeye gerek kalmadan.
Manchester Üniversitesi’nden araştırmacı Dr. Hannah Harrison buluş sayesinde bilim insanlarının meme kanseri için yaşayan doku üzerinde en uygun tedavi ve önleme ilaçlarını test etme imkanı olacağını söyledi: “Meme kanseri açısından yüksek risk taşıyan örneğin aile geçmişinde BRCA (meme kanseri) mutasyonu olan kadınlar için çeşitli risk azaltma yolları var. Ancak her ilaç her kadında etkili olmuyor. Bu yeni yaklaşımla yaşayan hücreler üzerindeki etkisini ölçerek hangi ilaçlar hangi hastalarda işe yarıyor diye karar vermeye başlayabiliriz. Nihayetinde bu da kadınların spesifik genetik yapılarına göre en etkili ilacı kullanabilecekleri anlamına geliyor.”
Dr. Harrison ve ekibi farklı hidrojel formülleri deneyerek meme dokusunu bir hafta hatta daha da uzun süre vücudun dışında canlı tutacak solüsyonu buldu. Guardian’ın aktardığına göre meme kanserinde birçok açıdan kuralları baştan yazacağını belirttikleri bu yöntemle hem kanseri önlemede hem de tedavisinde kullanılan ilaçları daha iyi test edebileceklerinin altını çiziyor. Ayrıca kanser için bir risk faktörü olduğunu bilinen meme yoğunluğunun belli hormonlara ve kimyasallara nasıl tepki verdiği, kanser gelişiminde bir etkisi olup olmadığı incelenebilecek.