Sevgililer Günü mü dediniz? O halde konumuz aşk... Daha doğrusu aşık. Hiç düşündünüz mü, insanlar ömür boyunca hep benzer ilişkiler yaşıyor. Kaderin oyunu mu? Yoksa sır, kişiliğimizde mi yatıyor?
Sıkça duymaz mıyız: Hep benzer tipte insanlara aşık olmayı ya da benzer ilişkiler yaşamayı. Haliyle bu, ilişkilerde aynı sorunları yaşamak veya hep aynı tipte birisine kapılmak demek.
Kaderin oyunu demeden önce bir düşünün: Bir kişiye çekilmek, aslında çocukluğumuzdan beri yaşadıklarımızın birikimiyle alakalı. İnsanlarla ilişkideki geçmişimiz, çekici bulacağımız belli bir tip örüntüsünü yaratıyor.
Hani ‘tam tipim’ deyişi var ya, işte tamamen psikolojik arkaplanımızın eseri. En çok da çocukluk çağında kök salmaya başlayan bir şey. Bu durum, karakterimizde nasıl rol oynuyorsa, ilişkilerimizi de şekillendiriyor ya da partner seçimimizi belirliyor. Yani aşk meşk işlerinde kaderden çok, kim olduğumuz etkili.
Kimimiz uzun ilişki yaşayamaz, kolay aldatır çünkü önemli olan baştan çıkarmadır. Kimimiz öyle davranışlar sergiler ki karşımızdaki bunalır. Bazılarımızın aşkı ömür boyu sevmeye evrilir. Kimimiz ise seri monogamdır. İlişkileri uzun ve kısa soluklu olsa da sadıktır. Pek ya siz? Var mısınız teste!