İsrailli bakana göre iki milyon Filistinlinin açlıktan ölmesi ‘haklı ve adil’miş
İsrail-Gazze savaşının insani çıktısı katlanarak büyüyor. 14 bin kişiye sığınak olan Kudüs Hastanesi de esas jeneratörünü kapatma kararı alırken, Saplık Bakanı Fahrettin Koca, geçen hafta kapatılan Türk-Filistin Dostluk Hastanesi'ndeki kanser hastalarının Türkiye'ye tahliye edileceğini duyurdu.
İsrail-Gazze savaşı 34’üncü gününde şiddetini artırırken, yakıt eksikliğinden dolayı hastaneler de birer birer çalışamaz hale geliyor. Bugün bile Gazze’nin merkezindeki Kudüs Hastanesi, yakıtının tükenmesi ve pazar gününden bu yana çevresindeki yoğun bombardımana dayanamayarak faaliyetlerinin büyük bir kısmını durdurdu. Geçen hafta bölgedeki tek kanser hastanesi olan Türk-Filistin Dostluk Hastanesi yakıt eksikliğinden dolayı faaliyetlerini durdurdu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tedavisi yarım kalan kanserli çocukların Türkiye’ye getirilmesinde kararlı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Gazze’deki duruma geniş yer vererek, Batı’yı sert bir şekilde eleştirdi.
Savaşın ikinci gününde İsrail, Filistin’i tam kuşatma altına alarak bölgeye gıda, elektrik, su ve yakıt akışını durdurdu. Her ne kadar Refah Sınır Kapısı, insani yardımlar için açılsa da bu kapıdan yakıtların geçirilmesine izin verilmiyor. İsrail, yardım için gönderilecek yakıtların Hamas tarafından kullanılacağını iddia ederek buna karşı çıkıyor. Ancak bunun sonucunda en büyük zararı da bir bakıma hastaneler görüyor. Gazze’deki 35 hastaneden 18’i kapandı, kalan sağlık tesisleri ise büyük baskı altında.
Gazze’de kanser hastalarının tedavi edildiği tek hastane olan Türk-Filistin Dostluk Hastanesi de geçen hafta yakıt eksikliğinden kapanan hastaneler listesine eklendi. Hastanenin kapanmasına en büyük tepkilerden birini Sağlık Bakanı Koca gösterdi. Koca, “Uluslararası toplum hastaları bilerek ölüme terk etmekle hayatlarını kurtarmak arasında bir tercih yapmak zorunda” dedi ve hastaneden mecburen taburcu edilen kanser hastalarının tedavisine devam edilmek üzere “en kısa sürede Türkiye’ye nakledilmeleri için” tüm desteğin verileceğini açıkladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Bakan Koca, söz konusu hastanedeki hastaların Türkiye’ye tahliyesiyle ilgili son gelişmelerden de bahsetti. İsrailli mevkidaşı Uriel Menachem Buso ile görüştüğünü belirten Koca, başta çocuklar olmak üzere hastaların Mısır’a taşınması ve oradan Türkiye’ye getirilerek tedavi edilmesi için hazır olduklarını söyledi.
Koca, görüşme sırasında Buso’ya “Hem bir sağlık bakanı hem de hekim olarak, şiddetin hiçbir türünü kabul edilemez” olduğunu söylemiş ve her iki bakan da bölgedeki sağlık hizmetlerinin sürdürülememesinin “açıklanamaz” olduğu konusunda mutabık kalmış. Koca bu konuyla ilgili olarak, “Masum çocukların tedavisinin devamı konusunda üzerimizdeki sorumluluğu hatırlattım. Kendisi de bu konuda haklı olduğumuzu ifade etti” dedi.
Koca’nın aktardığına göre kanser hastası çocuklardan başlayarak Türk-Filistin Dostluk Hastanesi’nde tedavi görenlerin önce Mısır’a ambulanslarla taşınması, sonra da uçak ambulanslarla Türkiye’ye getirilerek tedavilerine devam edilmesi için hazırlıklı olunduğunu açıkladı. Koca, yakın zamanda kanser hastası Filistinli çocukların Türkiye’ye getirileceğini duyurdu. Ayrıca Gazze’ye yeni yardım paketinin bir parçası olarak ilaç, tıbbi cihaz, 8 adet sahra hastanesi, 20 ambulans dahil yaklaşık 500 tonluk ekipmanın gönderileceği bildirildi.
Tel al Hava bölgesinde bulunan ve Filistin Kızılayı’nın kontrolündeki Kudüs Hastanesi de hem hastane çevresine yapılan hava saldırılarından hem de yakıtının tükenmeye yaklaşmasından dolayı “çoğu operasyonunu durdurmak” zorunda kaldı. 14 bin kişiye sığınak olan hastanenin şu anda ana jeneratörü kapanmış durumda ve günde sadece iki saat elektrik sağlayan daha küçük bir jeneratör çalıştırılıyor. Bu bağlamda cerrahi koğuşu kapatıldı.
Filistin Kızılayı Sözcüsü Nebal Farsah El Cezire’ye verdiği demeçte, “Hastane binasından yaklaşık 15 metre uzağa yapılan hava saldırılarından bahsediyoruz. Çevredeki binaların çoğu neredeyse tamamen yıkılmış durumda. Bombardımanlar hastaneye gitgide yakalşıyor, doğrudan vurulmaktan korkuyoruz” dedi.
Kudüs Hastanesi’nde çalışan acil tıbbi hizmetler direktörü Beşar Murad, tesisteki durumu şimdiye kadarki “en büyük felaket” olarak tanımlıyor. Murad, “İsrail’in pazar günkü hava saldırılarında hastanemizin girişi bombalandı ve bunun sonucunda girişte dört kişi öldü, 12’si hastane içinde olmak üzere 35 kişi de yaralandı” diyor. Ambulansların yarısının hizmet dışı kaldığını ve merkezi depolama alanının vurularak kısmen tahrip edildiğini de sözlerine ekliyor. Bu da hastane çalışanlarına 5 milyon dolar değerindeki ilaç ve ekipmana mal olmuş.
Gazze Sağlık Bakanlığı savaşın başından bu yana 193 sağlık çalışanının öldürüldüğünü, 45 ambulansın ise tahrip edildiğini söylüyor. Çatışmalarından başından bu yana Gazze Şeridi’nde 4324’ü çocuk olmak üzere en az 10 bin 569 Filistinli öldürüldü. Birleşmiş Milletler’e göre Gazze’de yaklaşık 1.5 milyon insan ülke içinde yerinden edilmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te katıldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi’ndeki konuşmasında Gazze’deki insani krize geniş yer verdi ve Batılı ülkeler tarafından desteklendiğini söylediği İsrail yönetiminin “insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsini çiğneyerek, okulları, camileri, kiliseleri, hastaneleri, üniversiteleri, sivil yerleşim yerlerini bombalamaya devam ettiğini” söyledi. Erdoğan, “Çocukları dahi katletmeyi meşrulaştıran bir fanatizmle karşı karşıyayız” vurgusunu yaptı.
Batılı ülkelerin “sürekli insan hak ve hürriyetlerinden, demokrasiden söz ettiğini” söyleyen Erdoğan, buna rağmen İsrail’in saldırılarının uzaktan seyredildiğini söyledi. Erdoğan, “Bu ülkeler ve kuruluşlar, bırakın çocuk katillerini eleştirmeyi, ateşkes çağrısı dahi yapamayacak kadar acziyet içindeler” diye sert konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan bir diğer konu ise 15 Kasım’da dünya liderlerinin eşlerinin İstanbul’a gelerek Emine Erdoğan ev sahipliğinde ağırlanacağını ve Gazzelilerin yaşadığı acıların dindirilmesi için güçlü bir dayanışma sergileneceğini dile getirdi.