Özgür Özel Hatay için YSK önünde: ‘Üç bin ölü seçmen’ iddiasıyla seçim iptali başvurusu
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasının beklemedikleri bir gelişme olduğunu söyledi. CHP lideri Özgür Özel'in açıklamaları içinse "Umut verici" dedi.
Uzun yıllar Kürt siyasi hareketine mensup partiler tarafından yönetilen, son olarak HDP ardılı DEM Parti’nin sandıktan birinci çıktığı Hakkari Belediyesi’nde baskın ve eş başkan Sıddık Akış’ın görevden alınıp yerine kayyım atanmasıyla başlayan hafta protestoculara polis müdahalesiyle sürdü. Yaşananlar kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Üstelik bu uygulama Hakkari’de ilk değil. HDP tarafından yönetilen belediyeler önceki yıllarda da kayyım atamalarıyla gündemdeydi. Öyle ki parti 2020 yılına gelindiğinde Mart 2019’da kazandığı belediyelerin çoğunu bu şekilde kaybetmişti. Bunlar arasında Hakkari de vardı. Yöneltilen suçlama yine ‘terör’ iddiaları ile ilintiliydi.
Kürt siyasetine damga vuran isimler arasında yer alan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk gelişmelerin ardından Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a değerlendirmelerde bulundu.
‘Halkların kucaklaştığı, barışın, adaletin, eşitliğin olduğu bir Türkiye’yi hayal ettiklerini’ ifade eden Türk “Maalesef ötekileştiren politikalarla, kayyım politikalarıyla dünyanın neresinde bir Kürt yaşıyorsa ona düşmanca davranan bir siyaset yürütülüyor. Bu siyaset sadece Kürtleri değil bütün Türkiye halklarını derinden etkiliyor ve Türkiye halklarını demokrasiden uzaklaştırıyor” diye konuştu.
Kürt halkının suskun kalmayacağını ve demokratik tepkisini en güçlü şekilde ortaya koyacağını kaydeden Türk iktidarın üçüncü kez kayyım uygulamasına yönelmesini beklemediklerini de şu sözlerle ifade etti:
“Aslında bunu beklemiyorduk. Üçüncü kez böyle bir yanlışlığa başvuracaklarını düşünmüyorduk. Çünkü kayyım siyasetiyle iktidar partisi bir şey elde etmedi. Oyları gittikçe düştü. Kayyım siyasetine karşı halk tepkisini gösterdi. Mardin’de yüzde 50 olan oyumuz yüzde 54’e çıktı. Hilvan’da yüzde 33 oy almıştık, yüzde 52,5’e çıktı. Her yerde böyle.”
Ahmet Türk kayyım atamasının ‘normalleşme’ tartışmalarının olduğu süreçte gerçekleşmesine ilişkin de şunları söyledi: “Şimdi bir tarafta normalleşmeden söz ediliyor, bir tarafta anayasa görüşmeleri yapılıyor ama diğer tarafta bakıyoruz tüm bunlar aldatmaca. Buradan ne demokratik anayasa ortaya çıkar ne normalleşme süreci yaşanır.”
‘Normalleşme’ süreci içinde Kürtlerin olmadığını ve olmayacağını belirten Türk CHP hariç Meclis’teki partileri eleştirdi:
“Bugün bile kayyım politikalarına karşı siyasi partiler tavırsız. Hatta bazıları adalete küfredercesine ‘milletvekillerini meclisten kovun’, ‘her yere kayyım atayın’ diyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ni bunun dışında tutuyorum. Sayın Özel’in açıklamaları gerçekten memnun eden, mutluluk veren açıklamalardı.”
Türk kayyım uygulamasının devam edip etmeyeceğine dair öngörüde bulunmanın zor olduğunu dile getirirken şunları kaydetti:
“Böyle bir ülkede yarının ne olacağını bilemezsiniz. Adaletin, hukukun olmadığı bir ülkede her şey olabilir. 5 Haziran’da Hakkari Belediye Başkanı’nın duruşması var. Bir karar duruşması. Ama iki gün bile beklemeden böyle bir karar aldılar.
Burada mahkemeye bir mesaj veriyorlar. ‘Aman aman! Ben bu kararı aldım, siz ceza verin’ diyorlar. Ama ne oldu? Mahkemeye iki gün kala eş başkan gözaltına alındı, kayyım atandı. Eğer gerçekten hukuktan bahsediyorlarsa sonucu, yani hükmü beklemeleri lazımdı. Çünkü o hükmün nasıl çıkacağını şimdiden kestirmek mümkün değil. Buna iktidar karar veremez. Bizler için de durum böyle. Aklın, mantığın tamamen ortadan kalktığı bir dönemin içindeyiz.
Bizim temel talebimiz gerçekten hukukun, adaletin olduğu, Türkiye’nin gerçekten normalleştiği bir süreç. Bunun için ısrarlı olmak lazım. Siz Kürtleri normalleşmenin dışında tuttuğunuz zaman normalleşmeden söz edemezsiniz. Kürtleri düşman gördüğünüz zaman hukuktan, adaletten, eşitlikten söz edemezsiniz. Bu anlayışın terk edilmesi gerekir. Kürtler bu halkın düşmanı değil, Türkiye’nin düşmanı değil, Türkiye halklarının düşmanı değil. Kürtlerin talebi ortak demokratik değerler etrafında halkların buluşmasıdır. Bizim talebimiz budur. Sayın Özgür Özel de bizim ne düşündüğümüzü, taleplerimizin ne olduğunu çok iyi biliyor. Umut ediyorum ve inanıyorum ki iktidarın bu yanlıştan kurtulması için Özgür Bey ısrarla demokrasiyi savunur.”