Artışta dünya rekoru kırdı, turizm amaçlı konut kiralamalarına 100 gün sınırı geliyor
Gezi davasında 18 yıl hapse çarptırılan ve vekilliği AYM kararına rağmen düşürülen Can Atalay TBMM'de konuşma yapmak üzere gelen Filistin Devlet Başkanı Abbas'a mektup gönderdi. Atalay yaşadığı hukuksuzluk nedeniyle Abbas'ı karşılayamadığını söyledi.
Gezi davasında tutuklanan ve Silivri Cezaevi’nde kalan Can Atalay TİP’ten Hatay Milletvekili seçildi. Ancak Atalay’ın vekilliği AYM’nin hak ihlali kararına rağmen düşürüldü. Bu siyasetin uzun zamandır konusu. Hatta TBMM Başkanlığı muhalefetten gelen çağrı gereğince partileri 16 Ağustos cuma günü Can Atalay için toplantıya çağırdı. TBMM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş yeterli sayıda milletvekilinin imzasıyla yapılan olağanüstü toplantı çağrısı üzerine TBMM Genel Kurulu’nu Anayasa’nın 93. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 7. maddeleri gereğince 16 Ağustos 2024 Cuma günü saat 14.00’te toplantıya çağırmıştır” dendi. Ancak MHP bu çağrıyı AYM’yi de hedef alarak reddetti.
Bunlar olurken Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Can Atalay olağanüstü toplantısının hemen öncesinde TBMM Genel Kurulu’nda konuşmak üzere Türkiye’ye geldi. Atalay da Abbas’a mektup gönderdi ve “Sizi Meclis’te karşılamak, ellerinizi sıkmak, Filistin halkıyla dayanışmamızı, azim ve mücadelenize saygımızı, hayranlığımızı doğrudan iletmek isterdim. Ancak bu görevimi Anayasamızın açık hükümlerine karşın seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinde tutulması nedeniyle ne yazık ki yerine getiremiyorum” dedi.
İşte Atalay’ın Marmara (Silivri) Cezaevi’nden Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’a iletilmek üzere TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a yolladığı faks metni:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Sayın Başkanlığına,
Aşağıdaki selamlama metnini Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmut Abbas’ın bilgisine sunulması için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ederim.
Sayın Mahmut Abbas,
Filistin Devlet Başkanı,
Sizi Meclis’te karşılamak, ellerinizi sıkmak, Filistin halkıyla dayanışmamızı, azim ve mücadelenize saygımızı, hayranlığımızı doğrudan iletmek isterdim.
Ancak bu görevimi, Anayasamızın açık hükümlerine karşın seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinde tutulması nedeniyle ne yazık ki yerine getiremiyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz bugün sizi, bu soykırımcı savaşa karşı halkımızın en güçlü itirazını tüm dünyaya ilan edebilmek için ağırlıyor. Toplantımızın yaşadığınız soykırıma karşı duran uluslararası dayanışmaya güçlü bir katkı sağlamasını yürekten diliyorum.
Sayın Abbas,
Bizler, Filistin halkının haklı davasının saflarında sadece sözleri ile değil eylemleri ile yer alanların izlerini takip ediyor, Filistin davasını her zaman aklımızda, yüreğimizde taşıyor ve hep gündemimizde tutuyoruz.
Filistin halkının özgürlüğü için mücadelesi, katlandığı fedakarlıklar, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de eşitlik ve özgürlük mücadelesi verenler için hem güç hem de ilham kaynağıdır.
Bugün topraklarınızda, Gazze’de insanlık tarihindeki en ağır bir soykırımcı savaşlarından birisi sürdürülüyor. Netanyahu hükümetinin hiçbir kural tanımadan sürdürdüğü bu soykırımcı savaşa karşı itiraz artık dünyanın dört bir yanında yükseliyor.
Yükselen uluslararası dayanışmanın Filistin halkının direncine direnç katmasını diliyorum.
İnanıyorum ki, Filistin’in özgürlüğü Ortadoğu’daki barış, eşitlik ve özgürlük kapılarının açılmasında da önemli olacaktır.
Filistin halkına selamlarımızı götürün. Ülkelerine ve özgürlüklerine olan bağlılıklarının ve ısrarlarının aynı zamanda bizler için, dünya halkları için ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha söyleyin.”
Yılmaz Tunç’tan ‘Can Atalay’ açıklaması: Meclis’in yapabileceği bir şey yok