CHP bir güne beş polemik sığdırdı

Seçim yenilgisinden sonra eski defterlerin açılıp tartışıldığı CHP'de sular durulmuyor. CHP'de geçmişte yaşanan olaylarla ilgili bir günde beş polemik ortaya çıktı. Taraflar birbirini suçladı.

Siyaset 20 Eylül 2023
Bu haber 8 ay önce yayınlandı

Seçim yenilgisinin ardından CHP’de eski defterler açılmaya devam ediyor. Her gün yeni bir olayın tartışıldığı CHP’de dün de anket ve 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu gündem oldu.
Eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Nevşin Mengü’nün programında  16 Nisan 2017 Referandumundaki mühürsüz oy ve zarflar için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) parti adına başvurmasının Bülent Tezcan, Tekin Bingöl tarafından aranarak engel olunduğunu söyledi.
Atilla Kart’ın iddialarını sorduğumuz Bülent Tezcan ise şöyle cevap verdi:

“Biz 4 Temmuz 2017 tarihinde açtık. 48818/2017’de bizim dosya numaramız. AİHM 30 Kasım 2017 tarihinde de kabul edilmezlik kararı verdi. Kabul etmeme gerekçesi de AİHM’in sadece yasama organı seçimlerine bakması yerel seçim veya referandum gibi seçimlere bakmaması. Bu davayla ilgili genel merkezde bir ekip de kurduk. Atilla Kart’ın söylediğinin gerçekle bir ilgisi yok. O başka yoldan bir dava açmayı önerdi. İdari bir dava açmak istedi.  Başlangıçta o kısımla ilgili bir yetki verdik. AİHM konusunda yetki istediğinde, avukatımıza sorduk, o da ‘Bizim oradaki davamıza zarar verir’ dedi ve izin vermedi. Atilla Bey de kendi şahsına açtı davayı.”

Atilla Kart “Saat 16.10’da YSK o işlemi tesis ediyor, 20 dakika sonra Bülent Tezcan imzasıyla teşkilatlara mesaj yayımlanıyor. Deniliyor ki ‘YSK şu işlemi tesis etmiştir, bilgilerinize’. Yani ‘İtiraz etmeyeceksiniz’ deniliyor” iddiasında bulundu.Bülent Tezcan bu genelgeyi kendisinin göndermediğini belirterek, “Seçim devam ederken SMS sistemiyle YSK’nın aldığı kararlar anlık olarak seçim kurulu üyeleri bilgi sahibi olsun diyerek mesaj atılıyordu. Sadece o değil, o gün verilen bütün kararlar gönderildi” diye yanıt verdi.

Atilla Kart ise Bülent Tezcan’ın yanıtlarına şu karşılığı verdi:
“Bülent Bey gerçekleri karartmaya devam ediyor. Genel Başkan bu yetkiyi bana verdiğinde Bülent Bey de yanındaydı. Benim açtığım dava idari bir davaydı. Sami Selçuk bizim davamıza dayanak olması için bu konuda kitap yazdı. Ama parti ne yaptı. Sadece AİHM’e yasama organı seçimleri için dava açılabiliyorken, referandumun iptali için dava açtı. Reddedileceğini bile bile. Ben doğrudan YSK’nin yaptığı idari işlemin iptali için dava açtım. Ben iç hukukta parti adına açtım bu davaları ancak iç hukuk yolları bitince AİHM için bana yetki vermediler ben de bireysel olarak başvurdum.”

Bülent Tezcan’ın “Bir genelge gönderilmedi. YSK’nin aldığı kararlar gönderildi sözüne ise Atilla Kart, “Bülent Tezcan zihinleri karıştırma istiyor çünkü kendi suçu var. Referandum günü 16.10’da YSK karar alıyor. 20 dakika sonra CHP örgütlerine mesaj gönderiyor. Bu mesajı il, ilçe örgütlerine göndererek örgütlerin itiraz etmesinin önüne geçiliyor” diye yanıt verdi.

‘Anketlerde başa baştı’

Bir başka tartışma ise anketler konusunda yaşandı. Seçim öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığını kazanması durumunda bakan olacağı konuşulan isimlerden biri olan Onursal Adıgüzel, “Ocakta partinin yaptırdığı anketlerde seçim sonuçlarının başa baş olduğuyla ilgili birçok sonuç vardı. Ama parti genel merkezi birçok sorgulamaya rağmen bunları görmezden geldi” dedi. Bu anketlerin yapıldığı dönem Onursal Adıgüzel de CHP Genel Başkan Yardımcılarından birisiydi. Seçimden sonra görevinden istifa ederek değişimci grubun yanında yer alan partinin üst düzey yöneticilerinden birisi oldu. Bakan olacak MYK üyelerinin hiçbiri milletvekili adayı olmamıştı. Onursal Adıgüzel da bu isimlerdendi.

’39 milletvekiline inanamadık’

Seçimden önce ve sonra tartışılan en önemli konuların başında ittifaktaki partilere verilen 39 milletvekili geliyordu. Bu olay hala konuşulmaya devam ediliyor. CHP Genel Başkanlığa adaylığını açıklayan Özgür Özel “Ben listeyi gördüm pazar günü. 39 rakamını duyduk inanamadık. Sadullah Ergin’in ismini gördüm ‘İnşallah isim-soyisim benzerliğidir. Büyük sıkıntı olur bize’ dedim. O günden sonra sahaya çıkıyorsunuz, partinin iç meselesini tartışma imkanınız yok. Herkes bağrına taş basıp seçim listelerini savundu. CHP son anketlerde yüzde 28 çıkarken, yüzde 8 de ittifak ortaklarına ait olacak hali yok. CHP’ye hiçbir şey getirmemiştir, milletvekili sayısı olarak kaybettirmiştir.” dedi. Özgür Özel daha önceki açıklamasında listeyi MYK toplantısında gördüğünü toplantıda itiraz ettiğini söylemişti.

Şerbet mi, zehir mi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de seçim sürecine ilişkin açıklamalarla CHP’deki tartışmalara dolaylı yoldan dahil oluyor. Akşener, “Akşener, “Ben masa falan yıkmadım, o seçim kazanılsın diye zehir içtim ve kalktım. Biz ittifak sisteminden vazgeçtik” dedi Akşener’e cevap Özgür Özel’den geldi. Özgür Özel, “CHP de şerbet içmemiştir. 2 partinin birbirine acımasızca vurduğu ortam doğru bir ortam değildir” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu İmamoğlu’nu ‘toplantıya almadı’ tartışması

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında geçen bir konuşma gündem oldu. Söz konusu olayda, İmamoğlu’nun ilçe başkanları toplantısına alınmadığı iddiası bulunuyor. Buna göre İmamoğlu, geçen cuma hem CHP Genel Merkezi hem de İl Başkanlığı tarafından Kılıçdaroğlu’nun İstanbul programına çağrıldı. İmamoğlu, genel merkeze gönderdiği yanıtta, 17 Eylül Pazar günü Adnan Menderes ve arkadaşlarının anmasına ve saat 15.00’teki ilçe başkanlarıyla yapılan toplantıya katılacağını bildirdi. İmamoğlu’nun özel kalemine cuma gecesi saat 23.45 dolaylarında genel merkezden mesaj gönderildi. Mesajda, “İlçe başkanlarıyla kapalı toplantı yapılacak. Başkan programını bölmesin” denildi. Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın da köşesine taşıdığı olayın aktarılan görüntüsünde İmamoğlu’nun geçen pazar günü Menderes ve arkadaşlarının anıt mezarına yürürken Kılıçdaroğlu’na, “Toplantıya gelirim diye söylemiştim ama herhalde kapalı bir toplantı olacakmış. İlçe başkanları olacakmış” dediğini, CHP liderinin de bunu onayladığını belirtiliyor. Yazıda aynı zamanda yapılan ilçe başkanları toplantısında Kılıçdaroğlu’na, “Belediye başkanımızın burada olması gerekirdi” denildiği, CHP Genel Başkanı’nın ise “Bu bir örgüt toplantısı. İmamoğlu’nu belediye başkanlarıyla yapacağım toplantıya çağırırım” karşılığını verdiği belirtiliyor.

 

CHP ve İyi Parti, ‘Tıpış tıpış oy verecek’ kimseyi bulabilecek mi?CHP ve İyi Parti, ‘Tıpış tıpış oy verecek’ kimseyi bulabilecek mi?

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.