Bir eski Ak Partili bakan CHP ve İyi Parti’ye bayram ziyaretine gitti ve bu haber oldu
CHP Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdı. Özgür Özel 14 Ocak'ta Ankara Tandoğan'da anayasaya sahip çıkma mitingi yapacaklarını söyledi. Özel Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde Can Atalay kararını veren beş hakime sert çıktı, "Hukuk cellatları" dedi.
Yüksek yargıdaki kriz siyaseti de germeye başladı. Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye İşçi Partisi milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılmasına ilişkin kararının uygulanmaması üzerine meydanlara inmeye, mitingler düzenlemeye karar verdi. CHP lideri Özgür Özel’e göre yaşanan krizin arkasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan var.
CHP üst yönetimi dün Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararını uygulamamakla ilgili kararını değerlendirmek için toplandı. Toplantı sonrası açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 9 Ocak Salı günü saat 15.00’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldıklarını söyledi, “Ayrıca gelecek hafta 14 Ocak Pazar günü ‘geleceğimize sahip çıkıyoruz’ diyeceğimiz, demokrasiye, anayasaya sahip çıkacağımız büyük miting için saat 13.00’te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesi Tandoğan Meydanı’na davet ediyoruz” dedi.
CHP’de Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından aslında partinin yerel seçim adaylarıyla ilgili açıklama bekleniyordu. Ama Özgür Özel Türkiye’nin olağanüstü günlerden geçtiğini ifade ederek, yerel seçim süreci doğrultusunda ön seçim yapılan bölgelerde öne çıkan adayların gelecek hafta açıklanacağını söyledi.
Özel Yargıtay’ın Can Atalay kararına ilişkin olarak da “Gezi Davası Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi kin davasıdır. Gezi Davası kan davasıdır. Mesele birilerinin kin ve kan davası uğruna kendi yetkilerini aldığı bu Anayasa’nın bir maddesini hiçe sayma meselesidir. O madde bugün 153’üncü maddedir. Açıp okuyan görür ki Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yayınlanır. Yayınlandığı anda ‘Anayasa Mahkemesi kararları yürütme, yasama ve yargı organları için bağlayıcıdır’ demektedir. Ama kendisi için anayasa yaptıran Erdoğan kendini bu anayasanın da üstünde görmektedir. ‘Nasılsa ben istedim diye bazı maddelerini OHAL’de elde sopa, bazı yerde döve döve, bazı yerde devletin imkanlarını kullana kullana değiştirttim. Bilseydim bunu da değiştirirdim. Keyif benim değil mi? 153 benim için yok hükmündedir’ deyip 153’üncü maddeyi yırtıp atmıştır. Onun adına beş hakim yapmıştır ama sonra gelip o karara sahip çıkınca Recep Tayyip Erdoğan Anayasa’yı ortadan kaldırmaya çalışan bu darbe girişiminin başında olduğunu itiraf etmiştir” dedi.
Özel İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin ilgili üyeleri hakkında Yargıtay’ın Birinci Başkanlık Kurulu’na kurumsal başvurularını yaptıklarını ifade ederek “Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun bu beş hakim için görevden el çektirme kararını bir an önce almalarının kendi Anayasal görevleri olduğunu hatırlatıyoruz. Ayrıca bunun bir Yargıtay kararı olarak dayatılması bu hukuk insanlarının her birinin mesleki geleceklerine ve onurlarına lekedir. Bu yüzden cımbızla 3’üncü Daire’den çekilen bu beş celladın bu kararlarına diğer 13 hakimin iştirak etmediğini biliyoruz ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı bu kararı görüşülmek üzere Ceza Genel Kurulu’na götürmeye davet ediyoruz” dedi.
Özel kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na götürülmesi gerektiğini vurgulayarak “Bakalım oradan Anayasa Mahkemesi kararı uygulanır mı uygulanmaz mı, hangi karar çıkacak? Bu ayıba, rezalete, hukuk tanımazlığa, saraydan cesaretle adalet cellatlığına Yargıtay’ın bütün üyelerinin ortak edilmesini ve Ceza Genel Kurulu’nun bu dosyayı görüşmemesini asla kabul etmiyoruz. Böyle bir hukuk tanımazlığa ilk kez birileri başvuruyor. Nerede itiraz edilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz edecek. Neresi karara bağlayacak? Yargıtay Genel Kurulu karara bağlayacak. Güveniyorsanız kendinize, Yargıtay Genel Kurulu çıksın bu karar hukukidir, anayasaya uygundur desin. Üçü saraydan ikisi ortağından talimatlandırılmış beş tane celladın hukuku katletmesine, geleceğimizi karartmasına sessiz kalmayacağız.”
Özel Yargıtay’ın Can Atalay kararı üzerine Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldıklarını kaydederek “CHP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TİP ve DEVA Partisi tarafından imzalanan, İYİ Parti ve DEM tarafından da toplandığında oturuma katılacakları ifade edilen 9 Ocak Salı günü saat 15.00’te Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Ayrıca CHP olarak, toplumda bu darbe girişimine karşı hangi demokratik çağrı varsa, o demokratik çağrılara en yürekten katılımı sağlayacağımızı ifade ediyoruz. Gelecek hafta 14 Ocak Pazar günü, ‘geleceğimize sahip çıkıyoruz’ diyeceğimiz, demokrasiye, anayasaya sahip çıkacağımız büyük miting için saat 13.00’te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesi Tandoğan Meydanı’na davet ediyoruz” dedi.
Özel Anayasa’nın aynı zamanda toplumun güvencesi olduğunu kaydederek, İstanbul’daTevhid bayrağı açarak yürüyen İsmail A.’ya yumruk atan Ege Akersoy’un babasını aradığını hatırlatarak “1 Ocak günü sabah erken saatlerde bir miting tertip etmişler, bir yüksek tansiyondan ve sürtüşmeden, yılbaşı gecesinden dönenlerle sabah namaza gidenleri sürtüştürmeden bir tansiyon beklentisine girmişlerdir. Sonunda hiç tasvip etmediğimiz bir sonuç ortaya çıkmıştır. Elinde bayrak taşıyan vatandaşla bir gencimiz arasındaki sürtüşme karşılıklı yumruklaşmaya ve bir yaralanmaya sebebiyet vermiştir. Olayı duyduğumda ‘Olacağı buydu’ demekten kendimi alıkoyamadım” dedi.
Yaşananları dikkatle takip ettiklerini söyleyen Özel bir yumruk nedeniyle sabıkası olmayan birinin tutuklanamayacağını belirtti, “Adresi belli. 21- 22 yaşındaki bir genci nerede tutuklamışlar? Bırakın genci, basit müessir fiilden hangi sabıkasızı tutuklamışlar. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç darbe komutanının yaveri Yılmaz Tunç açıklasın bakalım. Dedik ki ‘Yumruğun karşısındayız ama Ege’nin tutuklanmasının da karşısındayız.’ Babası dedi ki ‘Ege 4 üzerinden 3,5 not ortalamalı. Pırıl pırıl bir çocuktur. Hiç böyle bir şey olmaz. Nasıl oldu biz de anlamadık.’ Sonra Ege’nin savunmasını okuduk, pişman olmuş, üzgün olduğunu ve ilave yaşananların üzerine üzüntülerini dile getirmiş. Al ifadesini yolla. Tutup savcıya götürsen ‘Niye getirdiniz bana’ diyeceği bir husustan, bir gencecik çocuk okulundan, ailesinden koparılıyorsa orada başka bir husumet ve mesaj var. Bunu da görmemezlik etmedik ve etmeyeceğiz” diye konuştu.