Putin’in Erdoğan’a tattırdığı dondurma markası Türkiye’de fabrika kurdu
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'le ilgili açıklamalarını yorumlarken kendilerine hiçbir şekilde bilgi verilmemesine tepki gösterdi.
Ortadoğu’da uzun yıllardır devam eden çatışmalı ortam İsrail ordusunun Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldürmesiyle üst boyuta taşındı. Başta coğrafi şartlar gereği Türkiye’yi yakından ilgilendiren durum siyasetçilerin de bir numaralı gündem maddesi oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “Görünen o ki savaşın bölgeye yayılması konusunda İsrail’de, Netanyahu’da bir arzu var” görüşünü dile getirirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan el artırarak “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Bütün hesap bunun üzerinedir. İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır” ifadesini kullandı.
İlgilisi için kısaca hatırlatalım; İsrail’in Lübnan’a kara harekatı başlatmasının ardından bölgede atmosfer özellikle son günlerde daha da kritik hal aldı.
Lübnan makamları Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül’den bu yana İsrail saldırılarında 104’ü çocuk ve 194’ü kadın olmak üzere toplam 1273 kişinin öldüğünü açıkladı.
Hizbullah’la 8 Ekim 2023’ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu 23 Eylül’de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah İsrail ordusunun 27 Eylül’de Beyrut’a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü. Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından “İsrail duracak mı” sorusu sorulurken Netanyahu yönetimi kara harekatı başlattıklarını açıkladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuya geniş yer ayırdı.
“Dünyada hal böyle. Peki, bizde durum nasıl? Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bu konuyla ilgili devlet ciddiyetine yakışmayan açıklamada bulundu. Türkiye, basit ajitasyonlarla, hamasetle yönlendirilecek bir ülke değildir. Bölgemizde böylesine önemli meseleler söz konusu olduğunda, popülist korku siyasetiyle halkı kandırmaya çalışmak, ülkemizin uluslararası itibarını yerle bir etmekte ve diplomatik alanda bizi ciddiyetsiz bir aktör olarak göstermektedir” dedikten sonra şunları kaydetti:
“İsrail’in insanlık dışı politikalarına karşı durmak zaruridir; ancak Türkiye gibi kadim bir devletin, bu meselede akılcı ve stratejik bir diplomasi yürütmesi gerekirken, hamasi söylemlerle dış politika oluşturmaya çalışması kabul edilemez. Türkiye, Orta Doğu’da krizleri abartan bir ülke değil, çözüm üreten, tarihsel misyonuna uygun biçimde barışı savunan güçlü bir aktör olmalıdır. Türkiye, bu coğrafyanın kadim bekçisi olarak tarihsel sorumluluklarını asla unutmamalıdır. Türkiye’nin bölgesel gücü elleri kolları bağlanmış şekilde hareketsiz bırakılmıştır. İktidarın akıl almaz yönetim hataları, Türkiye’yi hem mazlum halkların yanında durma şansını yitirmiş hem de küresel siyasette ağırlığını kaybetmiş bir ülke konumuna sürüklemiştir.
Böyle bir ortamda ve özellikle Hakan Fidan kamuya yaptığı açıklamalarda bir III. Dünya Savaşı riskinden söz ederken Dışişleri Komisyonu’na ve de TBMM Genel Kurulu’na bilgi verilmiyor oluşu kaygı vericidir. Buna bir de Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘İsrail’in müteakip hedefinin Türkiye olduğu’ yolundaki beyanları eklenince ‘iktidar milli güvenliğimiz için ne yapıyor’ sorusunu sormak durumundayız. Hiçbir şey yapmıyor gözüktükleri için de, beyanları onlar açısından maalesef inandırıcılığını yitirmektedir.”