YSK sayıları açıkladı: 1 milyon 662 bin depremzede adresini taşımadı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'da 'Bir daha sandık ancak 2028 Mayıs ayında gelecek' dedi. Zaten Anayasada da yazan bu bilgiyi hatırlatmaya şimdiden başlaması dikkat çekti. Seçim zamanında yapılırsa Erdoğan yeniden aday olamıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bursa’daki aday tanıtım toplantısında konuştu. Konuşmasındaki küçük bir detay dikkat çekiciydi; Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart’tan sonraki sandık buluşmamız 2028 Mayıs’ında olacak” dedi.
Aslında Cumhurbaşkanı’nın bunu söylemesi bir anlamda ‘malumu ilan.’ Çünkü Anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri zaten 5 yılda bir yapılıyor ve bu kurala göre bir sonraki seçim 2028 yılı Mayıs ayında.
Ancak, seçimin 2028 yılı Mayıs ayında yapılması, 2014’ten beri Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın o seçimde yeniden aday olamaması anlamına geliyor. Çünkü Anayasada en fazla iki kez üst üste Cumhurbaşkanı olma kuralı var.
Bu kuralın yegane istisnası ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin nitelikli çoğunlukla erken seçim kararı alması. Kararı Meclis’in 3/5 oyla alması halinde Cumhurbaşkanı seçimi de yenileniyor ve görevdeki Cumhurbaşkanı o dönem kaç yıl görev yapmış olursa olsun, o dönemi hiç yapmamış sayılıp yeniden aday olabiliyor.
2028’e 4 yıldan fazla zaman olmasına rağmen Ak Parti içinde ve dışında pek çok kişi, Erdoğan’ın aday olmasının önünün yeniden açılmasını zaman zaman gündeme getiriyor. Bunu en son yapan isim, eski Adalet Bakanı ve halen Meclis Başkanvekili olan Bekir Bozdağ’dı. Bozdağ, geçen yıl durduk yerde Anayasa kuralını hatırlatmış, ‘Meclis erken seçim ilan ederse Cumhurbaşkanımız yeniden aday olabilir’ demişti.
Meclis’in erken seçim ilan etmesine Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğu yetmiyor, erken seçime mutlaka bugünkü muhalefet partilerinden de destek verilmesi gerekiyor.
Erdoğan dün Bursa’da ‘Önümüze sandık 2028 Mayıs’tan önce gelmeyecek derken, bu cümleyi bundan sonraki dönemde icraat yapmaya odaklanacaklarını anlatmak için söyledi. Erdoğan şöyle konuştu:
“Dolayısıyla önümüzde ülkemize ve şehirlerimize ilişkin orta ve uzun vadeli programlarımızı hayata geçirebileceğimiz uzunca bir süre var. Gerçi AK Parti olarak biz seçim başta olmak üzere iç ve dış gelişmeler ne olursa olsun ülkemizi hedeflerinden koparmama azmi ile hareket ediyoruz. Türkiye’nin artan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri gücünün getirdiği ilave yükleri ve riskleri bu sayede başarıyla yönetebiliyoruz. Rüzgarın önünde savrulan kuru yapraklar misali kendi iradeleri dışında sürekli rota değiştirenlerin başlarına neler geldiğini, bölgemizdeki çok sayıda örneğinde görüyoruz, biliyoruz.”
Erdoğan burada yaptığı konuşmasında da afetlere dayanıklı kentler vurgusu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ülkemizi ve milletimizi dünyada hak ettiği siyasi ve askeri güce, ekonomik refah seviyesine kavuşturana kadar durmayacağız, duraksamayacağız. Gerçek belediyecilik sözümüz işte bu gayretin, mahalli idareler boyutundaki tezahürün adıdır.
Bu anlayışla afetlere dayanıklı, dirençli, sağlam yerleşim yerleri kurarak, yeni nesil dijital teknolojilere uygun alt yapılar tesis ederek, değer üreten, ekonomilere destek olan, yerel yönetim modellerini güçlendirerek, çocuklar, yaşlılar, engelliler, gençler ve kadınlar başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yönelik sosyal belediyecilik hizmetlerini genişleterek, maddi ve manevi desteklerle toplumumuzun temeli aile yapımızı koruyarak, çevreye ve tabiata duyarlı, sürdürülebilir yönetim uygulamalarını yaygınlaştırarak, mimarisi, estetikle yoğrulmuş, tarihi ve kültürel varlıkları korunmuş, huzurlu, güvenli kentler kurarak, kırsaldaki hayat şartlarını yükseltip, insanımızın doğup büyüdüğü yerde kalmasını teşvik ederek, katılımcı, kaliteli, memnuniyet esaslı yönetimlerle şehirlerimizi geleceğe hazırlamakta kararlıyız.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bursa’daki programında ayrıca Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Buluşma Programı’nda konuştu. 14 Mayıs seçimlerinde Bursa’nın bir kez daha “güven ve istikrar” dediğini, Türkiye ile ilgili farklı hesapları olanların Bursa’nın da desteğiyle çok ağır bir hüsrana uğradığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerden bu yana yaşananlara bakıldığında Bursalıların ne kadar doğru, ne kadar isabetli, ne kadar basiretli bir tercih yaptıklarının çok daha net şekilde görülebildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha 8 ay öncesine kadar Türkiye’yi birlikte yönetmekten bahsedenlerin bugün birbirlerine demediklerini bırakmadıklarını, 85 milyonu kucaklaştırmaktan dem vuranların bugün sabah akşam kavga ettiklerini belirterek, “Önce millete umut diye pazarladıkları cumhurbaşkanı adaylarını ellerine geçirdikleri ilk fırsatta siyasetten zorla emekli ettiler. Etrafında pervane oldukları Bay Kemal’e cüzzamlı muamelesi yaptılar. Ardından bu sefer kendi aralarında paylaşım kavgasına tutuştular. Gün geçmiyor ki milletçe yüzümüzü kızartacak bir skandala, bir itirafa, bütün bunlarla beraber bir skandala, bilhassa gençlerimizin siyaset kurumuna yönelik güvenini zedeleyen bir ayak oyununa şahit olmayalım” dedi.
Ülke siyaseti adına düşündürücü olduğu kadar gerçekten üzüntü verici günlerden geçildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim kanaatimize göre ortaya saçılanlar, buz dağının sadece görünen kısmıdır. Turpun büyüğü aslında hala heybededir. Tamamen siyaset mühendisliği ürünü bir proje olan altılı masa kurgusunun organizatörleri eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin ve Türk milletinin verilmiş sadakasının olduğunu gün geçtikçe daha net bir şekilde göreceğiz. Biz elbette siyasi rakiplerimizin kendilerini böyle bir duruma düşürmesini arzu etmeyiz. Hele hele toplumumuzun belli kesimlerinde yayılan karamsarlık dalgasını, demokrasimiz adına ürkütücü buluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset kurumunun ana görevinin topluma umut aşılamak olduğunu, burada oluşacak en küçük bir zafiyetin geçmişte olduğu gibi ülkeye ve demokrasiye ağır faturaları olacağını vurguladı.
Böyle bir tablonun oluşmaması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini muhalif olarak tanımlayan vatandaşları kucaklayarak, onların da sesine kulak verip sorunlarına çözüm üreteceklerini, milli birlik ve beraberliğin bozulmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin idaresindeki belediyelerle Cumhur İttifakı’nın yönetimindeki belediyeler arasındaki fark gece ile gündüz arasındaki fark gibidir. Biz de yarı zamanlı belediye başkanlığı olmaz. Bizde şehirlerini ihmal eden, hemşehrilerini en çok ihtiyaç duydukları anda yüzüstü bırakan belediye başkanları olmaz. Bizde seçmenini sadece seçimden seçime hatırlayan belediye başkanı olmaz. Şayet ezkaza böyle bir belediye başkanı çıkarsa milletten önce hesabını biz sorar, herkesten önce biletini biz keseriz.” diye konuştu.