Ayakkabı tartışmasında hedefe konan akademisyen savunma yapacak
İBB Meclisi Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü'ne dair esasları belirledi, ibadethaneler arasında cemevlerini de saydı. Buna göre eşitlik ilkesi gözetilecek, yer tahsis etme gibi durumlarda diğer ibadethanelerle aynı statüde olacak.
Aleviler uzun zamandır cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşması için mitingler düzenliyor, basın açıklamaları yapıyor. Ancak bu talep her defasında iktidarın duvarlarına çarpıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cem Vakfı 2005 yılında başbakanlığa başvurarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Alevi ve diğer inançları da kapsayacak şekilde kamu hizmeti vermemesinden şikâyetçi olmuştu. Tüm bu talepler 19 Ağustos 2005 tarihinde Başbakanlık tarafından reddedilmişti.
Erdoğan, 2008 yılında alevi kurum ve STK’lar ile bir araya geldiği bir toplantıda “Cemevleri ile ilgili şahsıma ulaşmış bir talep yok. Ulaştığında da biz bunlara uzak kalmayız, değerlendiririz. Anayasa ve yasalar içerisinde yapılabilecek bir şey varsa, gerekli adımları atarız” demişti ama yine bir yol alınmamıştı. Zaten daha sonra Erdoğan söylemlerini sertleştirmiş ve Üsküdar’daki Karacaahmet Cemevi için şunları söylemişti: “O cemevi bir ucube olarak yapıldı orada. Hala kaçaktır. Ruhsatı yoktur. Karacaahmet Türbesi’nin yanında ucube olarak durur.”
2013’e gelindiğinde ise Erdoğan, AK Partili İç Anadolu milletvekilleriyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantıda Aleviler ve cemevi meselesi gündeme gelmişti. Erdoğan, “Alevilik din mi diye soruluyor” diyerek de şöyle devam etti: “Din değil. İslam içinde bir kurum olarak görünüyor. Net bir tanımı yok. Biz geçmişte Ali’yi çok sevenler olarak görürdük ama bunların Hazreti Ali ile alakaları yok yaşam tarzı olarak. Bizim yaşam tarzımıza uygun olan Türk Alevileri. Öbürleri ise tamamen farklı yerde. Cemevleri ibadethane değil. İslam’da tek ibadethane vardır, cami. Cemevleri kültür evleridir. Alevilerin sorunları Kürtlerden fazladır söylemi de doğru değil. Onların sesleri fazla çıkıyor.”
Bundan bir yıl sonra da cemevlerine ibadethane statüsü verilmesinin İslam’da bölünmeye neden olacağını söylemişti Erdoğan ve 2015 yılında da “Ali’siz Alevilik” tanımını ortaya atmıştı. 2018 yılına gelindiğindeyse Erdoğan cemevlerine hukuki statü tanınacağını söylemişti ama yine bir adım atılmamıştı. Takvim yaprakları 2022 yılını gösterdiğindeyse iktidar bir adım attı ama bu adım Alevileri memnun etmedi, öfkelendirdi. Çünkü cemevleri Kültür ve Turizm Bakanlığı yeni bir kurul kurdu ve cemevlerini de buraya bağladı. Kültür Bakanlığı’na cemevlerinin bağlandığı iddiasını da yalanladı ve yeni kurumun ihtiyaçları gidereceğini savundu. Ancak Aleviler, Aleviliğin kültürel bir faaliyet olmadığını belirtti.
Muhalefetin tutumuysa yıllar içinde hiç değişmedi. Ana muhalefet partisi CHP, cemevlerinin statüsünün ibadethane olduğunu savundu. Bazı belediyeler bununla ilgili adımlar da attı. Son gelişmeyse İstanbul’da yaşandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi tarafından kabul edilen İBB Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğünün görev ve çalışma yönetmeliğiyle müdürlüğün teşkilat yapısı, hukuki statüsü, görev, yetki, çalışma usul ve esasları belirlendi. Bununla birlikte şube müdürlüğünde görevli olan memur, sözleşmeli personel, işçi statüsünde personel ile diğer personelin tanımı yapıldı.
Şube müdürlüğünün sorumluluk alanındaki ibadethaneler de belirlendi. Arasında cami ve mescitlerin yanında cemevleri ve diğer dinlerin ibadethaneleri de sayıldı.
Şube Müdürlüğünün görevleri arasında dini kurum ve topluluklardan gelen teklif, görüş ve talepleri incelemek, değerlendirmek ve ilgili kurum birimlerine iletilmesini sağlamak ve takibini yapmak olarak sayıldı. Kamu hizmetinin tarafsızlığı ve eşitlik ilkesi gözetilerek dini kurum ve topluluklara ait ibadethaneler için bina ve tesis yapılması, bu bina ve tesislerin bakımı ve onarımına yönelik talepleri değerlendirilmesi, yapımı ve gerektiğinde ilgili kurum birimlerine iletilmesi ve takibi de müdürlüğün görevleri arasında tanımlandı.
Dini kurum ve topluluklara ait ibadethaneler için gerekli malzeme desteğinin sağlanması, dini kurum ve toplulukların eğitim ve kültür faaliyetlerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi, inanç grupları, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla ortak çalışmalar yapılması, etkinlikler düzenlenmesi ve gerektiğinde destek sunulması da şu müdürlüğünün görev tanımı içerisinde yer aldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 25 Şubat’ta Çatalca Cemevi’nde yaptığı konuşmada “Cemevlerinin ibadethane olduğunun altını çizerek bu ibadethane olma sıfatını kabul etmeyen, ettirmeyen, etmemeye çalışan hangi anlayış varsa onların da bu anlayışlarının artık tarihe gömülme vakti gelmiştir” demişti.
2020 yılı ocak ayında cemevlerinin statüsünün ibadethane olarak değiştirilmesi önerisi, AK Parti ve MHP’nin oylarıyla İBB Meclisi’nde reddedilmişti.