‘Atı alan’ müdürlüğe geçmiş: İşte İmamoğlu’nun yeni yöneticisi
Ekrem İmamoğlu yabancı bir basın mensubunun “Bir dahaki seçimde cumhurbaşkanı adayı mısınız?” sorusuna “Allah bilir’ cevabını bile vermiyorum” yanıtını verdi. İmamoğlu, 2019’da BBC muhabirinin aynı sorusunu ‘God knows’(Tanrı bilir) diye yanıtlamıştı.
31 Mart seçimlerinde bir kez daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, dün Artİstanbul Feshane’de yabancı basın mensuplarıyla biraraya geldi. Voa Türkçe’den Hilmi Hacaloğlu’nun aktardığına göre salonda Japonya’dan Fransa’ya, Almanya’dan Katar’a kadar birçok ülkenin medya mensupları yer aldı.
Çek Cumhuriyeti’nden gelen bir gazeteci İmamoğlu’na “Gelecek seçimde CHP’nin adayı olacak mısınız?” diye sordu.
Bu soru salonda güçlü gülme seslerine neden olunca bir an duraklayan İmamoğlu önce, “Ben de cevap olarak sizin gibi gülsem yeterli mi?” dedi ardından da ekledi:
“Sizin gibi basın temsilcilerinin bu soruyu soracağını biliyordum. Bir önceki seçimden hemen sonra sizin gibi, ülkemize gelmiş basın mensubuna verdiğim cevabı vermemeyi ilke edindim. O da ‘Allah bilir’di. O cevabı bile vermiyorum. İşimin fakındayım. Mesele tekil kişi değil. Meseleye bütünlükçü bakan güçlü kadronun içinde olmanın gururunu taşıyorum.”
İmamoğlu sözlerinin devamında Türkiye genelinde sosyal demokrat bir yapıyı arzuladıklarını, “Biz iyi uygulamalarla demokrat anlayışın, sosyal demokrat yapının Türkiye’nin genelinde de hâkim olacağı süreci hep birlikte hayal ediyoruz. Bu yolda hep birlikte yürüyoruz” diye anlattı.
Ekrem İmamoğlu, iptal edilen 31 Mart 2019 seçimlerinden günler sonra BBC World’e verdiği röportajda “Türkiye’nin sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu mudur” sorusunu gülerek İngilizce “God knows” (Tanrı bilir) diye yanıtlamıştı. İmamoğlu’nun bu ifadesiyle ilgili “Gözü cumhurbaşkanlığında” eleştirileri gelmişti.
2022 yılının son günlerinde, kesinleşmesi halinde kendisini “siyasi yasaklı” hale getirecek bir mahkûmiyet kararı verilen İmamoğlu’nun bu dosyası istinaf mahkemesinde. Önümüzdeki hafta da Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemindeki bir soruşturma kapsamında yeniden mahkeme karşısına çıkacak İmamoğlu’na “bir siyasi engelleme ile karşı karşıya olup olmadığı” da soruldu:
“Beş yıl boyunca bunları yaptılar. İstanbul’dan aldığı cevap ortada. ‘Ben aynı şekilde yoğurt yiyeceğim’ diyorlarsa kendileri bilir. Ona bir şey diyemem. Umarım ki böyle bir mekanizmaya devam etmezler. Benim mahkememle ilgili süreçte de iki aşama var. İstinaf dediğimiz ikinci kademe mahkeme. Sonra bunun bir üst mahkeme süreci var. Zaten içi boş ve asla bir mahkemenin bir konu edilmesi mümkün olmayan bir süreç. Toplumun yaşattığı bu durumdan sonra yargının karar alma mekanizmalarının da hata yapmadan yola yürüyeceğine kanaatim yüksek. İstinafta bu sürecin kapatılmasın bekliyorum. Böyle bir dava olmaz, olamaz.”
Cumhurbaşkanı’ndan randevu istediğini yineleyen İmamoğlu, Erdoğan’ın seçim sonuçlarını doğru okuyacağını inandığını söyledi.
İBB Başkanı, “Sayın Cumhurbaşkanı’ndan bize ulaşan bilgi yok ama ben zaten kamuoyu önünde randevu talep ettiğimi, İstanbul’un konularını sorunlarını kendilerine sunmak, anlatmak istediğimi beyan ettim. Bundan da çekinmem. Bu kişisel bir talep değil, toplumsal talep. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı’nın hassas davranacağını düşünüyorum. Gerginliğin birbirinden kopmanın uzaklaşmanın fayda sağlamayacağına inanan bir kişiyim. Zaten taban iyileşti, yukarıyı zorluyor. Tabanda zaten sıfır destek aldı. Bu seçim o sonucu verdi. Buna prim vermediğini gösterdi. Kutuplaşmadan mutlu olmadığını gösterdi. Bundan ders alması gereken tavan, umarım bu dersi alır” dedi.
Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizde İBB’nin tasarrufa hazır olduğunu vurgulayan İmamoğlu, ama bu konuda asıl muhatabın merkezi yönetim olduğunu dile getirdi. İmamoğlu, şunları söyledi:
“Tasarruf bizim yönetim anlayışımızda var. Ama İstanbul’un hizmetleri, İstanbul’daki yatırımlar noktasında tasarruf edilemeyecek noktalar olduğunu ben de biliyorum; en az benim kadar merkezi iktidar da biliyor. Bu alanda tabii ki tasarruf yapılması gereken, daha fazla tasarruf yapılması gereken bir döneme girdik. Bu noktada biz üzerimize düşeni yaparız. Tasarrufu topluma ispat etmesi gereken biz değiliz, hükümettir. Umarım tasarruf yapma konusunda halka iyi uygulamalarla güzel örnekleri sunarlar. İstanbul’da imkân yaratma kısa vadeleri sıkışmaların önünü açma konusunda itibarlı bir kurumuz. İstanbul’un ihtiyacını çözüme kavuşturacak iktisadi ve analitik çözümlerimiz masamızda; görüşmelerimiz sürüyor.”
İmamoğlu’nun toplantıda sarf ettiği en sert sözlerin muhatabı, Türkiye’nin son dönemde savunma sanayindeki gözdesi olan SİHA’ları yapan Baykar şirketinin genel müdürü Haluk Bayraktar oldu.
Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın da ağabeyi olan Haluk Bayraktar, kendisinin de bulunduğu bir fotoğrafı paylaşarak “jet yakıtı satmışlar” diyen siyasal iletişimci Evren Barış Yavuz’a tepki gösterirken İmamoğlu için de “tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak” demişti. Bu sözlerden sonra Yavuz tutuklanmıştı.
İmamoğlu, Baykar Genel Müdürü’nün sözleri hakkındaki soruya, “Beni hedef haline getirerek bir dil kullanan şahıstan bahsettiğiniz. Çok nezaketsiz bir davranış. Bu nezaketsiz ve iftira dolu davranışın muhatabı olmadım, olmam. Şunu da söylemem lazım. Ülkemizde bazen yetki verilmiş insanlardan daha fazla o yetkiyi pervasızca kullanma girişiminde bulunan insanlar var. Kimden bahsediyoruz? Yetkinin sahibinin yanındaki eş dost akrabadan bahsediyoruz. Ben de diyorum ki bu iş akraba işi değil kardeşim. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yım ve ben hukuki, yasal yetkilerimi kullanırım. Ülkemizde son 15 yıldırı farklı kavramlarla, farklı makamlarla, üzülerek söylüyorum ki, bu kavram yok sayılmıştır ve ahlak sınırlarının dışına çıkılmıştır. Bu konuşmayı yapan kişi Türkiye’de güçlü bir sanayi kuruluşu, savunma sanayi kuruluşunun başındaki insan olabilir. Ama o kadardır. Herhangi bir kişiyle eşit haklara sahiptir. Hukukun herkese eşit uygulanmasını diliyorum” yanıtını verdi.
Toplantıda 22-24 Nisan tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Ankara’dan önce İstanbul’a geleceği ve burada Türk işçilerin Almanya’ya gidişinin 62. yılı kapsamında yapılacak bir törende Ekrem İmamoğlu ile görüşeceği de öğrenildi.
İmamoğlu, “(Steinmeier’in ilk önce İstanbul’a gelmesinin) özel bir mesaj içerdiğini düşünmüyorum. Çok değerli bir buluşma anı buluşması. Sirkeci Garı’nda, oranın o tarihi atmosferinde, 62 yıl önce başlayan göç sürecinin töreni yapılacak. Türk işçilerin Almanya’ya gidişinin 60. yılı anısına güzel kitap hazırlamıştık. 62 yıl önce aileden iki büyüğüm de Almanya’ya göç edenlerdendi. Böylesi bir güzel törende Sayın Cumhurbaşkanı’nı ağırlamaktan mutluluk duyacağım” diye konuştu.