Mücella Yapıcı ve kızına çıplak arama davasında polislere ödül gibi ceza
Mardin, Batman ve Halfeti'nin DEM'li belediyelerine kayyım atanmasına CHP anında çok sert tepki verdi, Özgür Özel Mardin'e gidip Ahmet Türk'le mitinge çıktı,
Türkiye siyaseti, İçişleri Bakanlığı’nın dün sabaha karşı ilan ettiği bir kararın ardından ansızın ‘yumuşama’dan ‘aşırı sertleşme’ye geçti. Geçen hafta İstanbul’da CHP’li Esenyurt Belediye başkanının terör örgütüne üyeliği gerekçesiyle tutuklanıp görevden alınması ve yerine kayyım atanması tepkileri daha dinmemişken dün İçişleri Bakanlığı’nın Mardin, Batman ve Halfeti’nin DEM Partili belediye başkanlarını aynı gerekçeyle görevden alıp yerlerine kayyım ataması üzerine Cumhuriyet Halk Partisi çok sert tepki verdi. CHP lideri Özgür Özel, dayanışma ve protesto için Mardin’e gidip görevden alınan DEM Partili Başkan Ahmet Türk ile birlikte miting düzenledi. Bu arada kayyım atanan belediyelerin bulunduğu kentlerde ve belediye binalarının önünde de çeşitli protesto gösterileri yapıldı, polisle protestocular karşı karşıya geldi, yer yer çatışma ve gerginlikler yaşandı.
Türkiye dün sabah güne İçişleri Bakanlığı’nın Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi’ne kayyım ataması yapıldığını duyurmasıyla başladı. Bakanlık kararın gerekçesi olarak belediye başkanlarının ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla aldıkları cezaları ve devam eden davalarını gösterdi. Ancak bu gelişme başta Mardin ve Batman’da olmak üzere pek çok kentte tepkiyle karşılandı.
Günler önce kayyım atanan CHP’li Esenyurt Belediyesi önünde de protestolar devam ediyor. CHP’nin organize etttiği, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği gösterilerde kayyım uygulamasına son verilmesi talep edildi. Bir grup protestocu da bölgede çöp konteynerlerini devirerek “Kürdistan” sloganları attı. Bir grup DEM Partili de “Hırsız kayyım Kürdistan’dan defol” sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi.
🔴 Esenyurt’ta bir grup, sokakta çöpleri devirip ateşe vererek “kürdistan” sloganları atıyor. pic.twitter.com/PSRbYRADq8
— Conflict (@ConflictTR) November 4, 2024
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla kentte tansiyon yükseldi. Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir, yanlarında çok sayıda partiliyle birlikte belediye binasına geldi. Ancak belediyeye giriş yapmak isteyen Türk, Demir ve yanlarındaki kalabalık, polis kalkanlarıyla engellendi. Polis barikatı belediye önünde gerginliğe neden olurken protestolar giderek büyüdü.
DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş belediye binası önünde toplanan halka hitaben yaptığı konuşmada “Ne çocuklarınıza ne de ailenize bakacak yüzünüz kalmayacak. Yüzyıldır bu halk geri adım atmadı ve boyun eğmedi. Bu halk boyun eğmeyecek, bu da böyle bilinsin” diyerek atamayı kınadı.
Batman’da da kayyım ataması protestolarla karşılandı. ANKA’nın haberine göre Batman Belediyesi’ne kayyım atanmasını protesto etmek için toplanan halka polis müdahale etti. Müdahaleyle birlikte Batman Valiliği de kent genelinde açık alanlardaki tüm eylem ve etkinliklerin 10 gün süreyle yasaklandığını duyurdu. Polis engeline rağmen vatandaşların tepkileri sürerken, sosyal medyada da Batman’dan gelen görüntüler geniş yankı buldu.
Kayyum atanan Batman Belediyesi önünde gerginlik yaşandı pic.twitter.com/Sxj0Sv79cW
— ANKA Haber Ajansı (@ankahabera) November 4, 2024
Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi de kayyım atamasına sahne olan yerlerden biri oldu. Belediye önünde toplanan DEM Partililer polisin güvenlik kordonu eşliğinde protesto düzenledi. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Halfeti Belediye Eş Başkanı Mehmet Karayılan burada yaptığı açıklamada “Kayyım ataması bizim için yok hükmündedir, bu kararı tanımıyoruz. Bizler bu halkın eş başkanları olarak seçildik. Halkımızdan aldığımız güçle bu görevi sürdüreceğiz. Halkımıza layık olacağız” sözleriyle halkın iradesine olan bağlılıklarını dile getirdi.
Karayılan konuşmasını daha da sertleştirerek “Biz hiçbir zaman bu zulme alışmadık ve alışmayacağız. Bu zihniyet, bu zulmün içinde boğulacak. Halkın iradesine tahammülsüzlük yapanlar yenilecek. Faşizmin zorbalığını kabul etmeyeceğiz” dedi. Halfeti’deki protesto kararlılıkla devam eden bir direnişin sembolü olarak gösterilirken kent sakinleri de belediye önündeki toplanmalara destek veriyor.
Geçmiş yıllarda belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alınmasına tepki veren ama tepkisini sınırlı tutan CHP bu kez oldukça farklı davrandı. Esenyurt’ta kayyım atandığından beri alarm halinde olan ve bu durumu zaten protesto etmekte olan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu kez dün sabahtan itibaren hiç vakit kaybetmeden tepkilerini vermeye başladılar.
İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı sıfatıyla hem bu örgütü olağanüstü toplantıya davet etti hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’tan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan randevu isteyip kayyım atamalarını sert bir dille eleştirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise partisinin temsilcilerinden oluşan bir heyetle dayanışma ve protesto için Mardin’e gitti. Özel ve beraberindekiler İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile buluşmak üzere belediye binasının önüne yöneldi. Bu buluşma Mardin’de halkın yoğun ilgisiyle karşılandı; vatandaşlar Türk’e ve ona destek için gelen CHP heyetine eşlik etti.
Özel kalabalığın karşısında Ahmet Türk’ün elini tutarak konuşma yaptı. Kendisinden önce siyaset sahnesine adım atan Ahmet Türk’e duyduğu saygıyı belirterek “Ben doğduğumda Ahmet Türk CHP’de milletvekiliydi. 50 yıldır Kürt halkı ona güveniyor, ona oy veriyor. Bu irade ile yarışmak mümkün değil,” dedi. Türk’ün, yıllardır çatışmadan uzak durarak barıştan yana tavır koyan bir siyasetçi olduğunu vurgulayan Özel, kayyım atanmasının yalnızca Türk’e değil, halkın iradesine yapılan bir darbe olarak görüldüğünü söyledi.
Konuşmasına devam eden Özel, hükümete sert eleştirilerde bulundu: “Bu sabah burada olmamız gerekiyordu. Ancak sabah gördüğümüz manzara, halkın iradesine darbe vurmak isteyen bir zihniyetin Mardin’i bir kez daha kayyıma teslim etmesiydi. ‘Mardin’in başkanı kim olacak’ diye bir karar verilecekse, buna halkın kendisi karar verir, Recep Tayyip Erdoğan değil” diyerek halkın seçilmiş başkanını savundu.
Ahmet Türk’ün, siyasi hayatı boyunca çatışma yerine barışı savunan bir lider olduğunu söyleyen Özel, “Ahmet Türk, yalnızca Mardin’in değil, bu ülkenin barış güvercini. Böylesine barışçıl bir lider için kayyım atamak ahlaki değil. Bu yanlıştan derhal dönülmeli,” diyerek Ahmet Türk’e duyduğu saygıyı ifade etti. Hükümetin bu kararının halkın barış ve huzur isteğiyle çeliştiğini belirten Özel, “KHK ve OHAL sürecinde çıkardığınız bu yasadan vazgeçin” diyerek tepki gösterdi.
Konuşmasında kayyım atama sürecine ilişkin hukuksuzluğa dikkat çeken Özel, suçlama sürecinin mahkemelerce sonuçlanmadan belediye başkanlarının görevden alındığını, hatta yargılama sürecine dahi ulaşılmadan ‘terörist’ ilan edildiklerini hatırlattı. Özel “Mahkeme kararını beklemeden, kendi yargınızla ‘Sen teröristsin’ diyorsanız, bu anlayış tamamen ötekileştiren, halkı karşısına alan bir zihniyettir” diye konuştu.
Son olarak, Mardin halkının iradesine sahip çıkmak için orada olduğunu vurgulayan Özgür Özel, CHP’nin yerel yönetimlerde halkın temsilini savunmak için diyalog yolunu sonuna kadar zorlayacağını belirtti. Özel “Korkuyla, ayrıştırmayla bu ülkeyi yönetmek isteyenlere teslim olmayacağız” dedi.
CHP lideri ziyaret öncesi X hesabından yaptığı paylaşımda da şunları demişti: “Bu sabah Türkiye’de barış denilince ilk akla gelen siyasette diyaloğun en önemli isimlerinden Ahmet Türk ile birlikte iki seçilmiş belediye başkanına daha kayyum atandı. Günlerdir yaşananlardan hiçbir ders almadan, söylenenlere hiç kulak asmadan, seçimde kazanamadığı belediyelere el koyan, Islah edemediği siyasetçileri darbeyle görevden almaya tenezzül eden, Zihni bozuk, kalbi kötü, eli kirli, utanmaz arlanmaz bir pişkinlikle muhatabız. Uyarıyorum, Söz bitmek üzeredir. Bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa o yapılacaktır.”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çömez, Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Şanlıurfa’nın Halfeti Belediyesi ile ilgili kararlara değinerek “Parti olarak Genel Başkanımız Sayın Dervişoğlu birkaç kez ifade etti. Ben de aynı ifadeyi tekraren söylemek istiyorum; millet iradesiyle seçilmiş kişilerin, devlet tarafından yargı göz ardı edilerek, hukukun evrensel prensipleri göz ardı edilerek görevlerinden alınmasını doğru bulmuyoruz. Elbette yargı görevini yapmalı ve bunu yaparken de hakkaniyetten ve evrensel hukuk kurallarından ayrılmamalı. Ancak bir kayyım uygulaması, millet iradesinin gasbı anlamını taşır ki bunu parti olarak doğru bulmuyoruz” dedi.
Görevden uzaklaştırılan belediye başkanları ile ortak bir siyasi görüşe sahip olmadıklarını vurgulayan Çömez, hukukun evrensel kurallarının uygulanmamasına karşı olduklarını söyledi. İYİ Partili vekil “Teröristbaşını bu parlamentonun çatısı altında konuşturmaya, bu parlamentonun sınırları içerisine sokmaya hiç kimsenin gücü ve kudreti yetmez. Başta Genel Başkanımız olmak üzere 30 tane İYİ Parti milletvekilinin cesedini çiğner, onu öyle konuşturursunuz. Bunu yapmaya hiç kimsenin gücü ve kudreti yetmez. Fakat burada bir siyasal süreç çalıştırılıyor, bir siyasal operasyon yapılıyor ve yapılan operasyonun arkasında da iktidarın koltuğunu koruyabilmek, koltuğunu tahkim edebilmek, yeniden seçilebilmek gibi bir oyun kurgusu var. Bunu reddediyoruz. Hukuk, adalet, insanlık, hakkaniyet diyoruz ve olaylara bu perspektiften bakıyoruz” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Gölge Adalet Bakanı Gökçe Gökçen, üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Atina’da gerçekleştirilen toplantısıda, Ekrem İmamoğlu’na açılan ve kamuoyunda ‘ahmak davası’ olarak bilinen dava ve Esenyurt Belediyesi ile başlayan kayyım atamalarına ilişkin AKPM Türkiye Raportörü Stefan Schennach, demokrasi açısından gelişmeleri endişeyle izlediğini dile getirdi.
Gökçen, Schennach’a Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanması ve yaşanan son süreçlerle ilgili bilgi verdi. Yapılan görüşmede Ekrem İmamoğlu’na açılan davanın son durumu ve Esenyurt Belediye Meclisi’nin yetkilerinin de ele alındığı, ayrıca Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmasının da gündeme geldiği öğrenildi. Görüşme sırasında AKPM Türkiye Raportörü Stefan Schennach demokrasi açısından gelişmeleri endişeyle izlediğini dile getirdi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi Gökçen belediyelere ilişkin yaşanan gelişmelerle ilgili temaslarını Strazburg’da sürdürecek.
Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği’nden (TÜSİAD) de konuya ilişkin açıklama geldi. Kurumdan yapılan yazılı açıklamada “Önümüzdeki önemli toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için özgürlükleri daraltan düzenleme ve uygulamalardan kaçınmalıyız” dendi. Açıklama şöyle devam etti:
“Ülkemizin dünyada siyaset ve ekonomi alanındaki etkisini, demokrasisinin ve hukuk devletinin sağlamlığı belirleyecektir. Kanunlar tüm vatandaşları ve kurumları bağlayıcıdır. Bununla birlikte, gündeme gelen her bir siyasi gelişme veya mevzuat değişikliği algı ve beklentiler üzerinde önemli bir etki yaratmaktadır. Bu nedenle her bir adımımız demokrasinin ve güven ortamının iyileştirilmesi beklentilerine hizmet etmelidir. Yerel yönetimlere kayyım tayini uygulaması, sonuç olarak o kentte ve ilçelerde yaşayan yurttaşları seçilmiş bir yerel yönetimden mahrum etmek sonucunu doğurmaktadır. Kayyım ataması bağlamında cezalandırılan, görevden alınan yerel yönetici değil, onu seçen halk olmaktadır. Görevden alınan yerel yöneticinin yerine gelecek kişi demokratik yollarla belirlenebilmeli ve görevden alınan yerel yönetici hakkındaki ceza soruşturması da bir taraftan kendi mecrasında sürdürülebilmelidir.”
‘Etki ajanlığı’ yasasına da değinilen açıklamada şu sözler yer aldı:
“Yine son haftalarda TBMM gündemine gelmiş olan ve kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak bilinen Türk Ceza Kanunu değişikliğinin içerdiği belirsizlikler, çelişkili ve tartışmaya açık uygulamalara neden olabilecek ve hak ve özgürlüklere orantısız bir sınır getirebilecektir. Mevcut haliyle STK’ların, basının, araştırmacı ve akademisyenlerin hangi eylemlerinin suç oluşturabileceğine dair çok sayıda belirsizlik içeren yeni suç tarifinin herkes için güvensiz ve öngörülemez bir ortam yaratması riski bulunmaktadır. Önümüzdeki önemli toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için özgürlükleri daraltan düzenleme ve uygulamalardan kaçınmalı, hukuk güvenliği ile öngörülebilirliği sağlamalıyız.”
Cumhur İttifakı’nın kayyım uygulamalarına yönelik tepkiler devam ederken İstanbul’daki 38 ilçe belediyesinde CHP’li üyeler ortak kınama metnini okudu. Kağıthane Belediye Meclisi’nde ortak metnin okunduğu sırada AKP ve MHP sıralarından CHP’li meclis üyelerine su şişesi atılmasıyla arbede çıktı. Kavgaya dönüşen arbedede CHP’li meclis üyeleri Soner Berberoğlu ile Çetin Özcan yaralandı, Grup Başkanvekili Vural Koçyiğit’in de aralarında bulunduğu bazı CHP’liler de darp edildi.
Arbedenin büyümesi sonucu Kağıthane Belediyesi zabıtaları mecliste gözlemci olarak bulunan ve herhangi bir slogan atmadan ellerindeki dövizleri kaldıran CHP Kağıthane Gençlik Örgütü üyelerine de saldırdı. Olay daha sonra belediye bahçesine taştı. Gerginlik sırasında CHP’liler “Hak, hukuk, adalet”, “Terörist değil vatandaşız” şeklinde slogan attı.
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan meclis üyelerinin tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.
Şırnak Valiliği gösteri, yürüyüş ve açık hava toplantılarının kent merkezi ve tüm ilçelerde 10 gün süreyle yasaklandığını açıkladı. Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamada Mardin, Batman ve Şanlıurfa’nın Halfeti ilçe belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığı belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:
“Terör örgütüyle bağlantılı grupların il genelinde sağlanan huzur ve güven ortamını tehdit etme potansiyeli göz önünde bulundurularak kamu düzen ve güveninin sağlanması ile suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla Valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği programlar, resmi bayramlar, resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar ile bu kurumların gelenek ve göreneklerine göre yapacakları programlar, spor faaliyetleri hariç olmak üzere yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, kurum ve kuruluşların kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, kitlesel cenaze merasimi ve mezarlık ziyareti, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsili, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinlikler, ses yayın araçlarıyla yapılabilecek her türlü sesli ve görsel faaliyetler, dilek feneri-balon uçurtmak, dron-paramotor vb. her türlü hava faaliyetleri ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere el ilanı, sticker, broşür vb. dağıtılması, afiş ve pankart asılması vb. etkinlikler ve ilimiz genelinde yapılacak olan eylem ve etkinliklere katılmak amacıyla toplu olarak ilimiz dışından gelecek şahıslar ile il merkezi ve ilçeler arası toplu olarak yapılacak giriş çıkışlar, Şırnak il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere tüm il sınırları (coğrafi alan-il merkezi, ilçeler, polis ve jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) içerisinde 04.11.2024 günü saat 00.01’den 13.11.2024 günü saat 23.59’a kadar 10 gün süreyle yasaklanmıştır.”
Ülke genelinde protestolar devam ederken İstanbul’daki AK Partili Güngören Belediyesi’nde kayyımlara karşı oturma eylemi başladı. Güngören Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri Meclis salonunda oturma eylemini başlattıklarını açıkladı.
CHP Meclis Grubu’ndan yapılan açıklamada “Güngören belediye Meclisi’nde kayyum atamaları, Esenyurt Belediyesi’nde bu gün yaşanan partimizin isminin grup odasından indirilmesi, meclis üyelerimizin zorla belediye binasından çıkarılmasını protesto etmek için bir günlük oturma eylemi başlattık belediyeler halka ait yerleridir. Atanmış kayyumların iradesine boyun eğmeyeceğiz” dendi.