AK Partili eski belediye başkanına operasyon
TBMM Başkanı Kurtulmuş, üzerine çalıştıkları yeni anayasayı gazetecilere anlattı. 5 madde sıralayan Kurtulmuş, bunun 'mecburiyet' olduğunu söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Ankara’da gazetecilerle bir araya geldi. Yeni anayasanın ‘mecburiyet’ olduğunu söyleyen Kurtulmuş, 12 Eylül’den bir gün sonra Türkiye’nin yeni anayasa ihtiyacının hep tartışıldığını belirtti. “Anayasa, TBMM İçtüzüğü, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası, ülkenin demokratik topografyası açısından önemli” diyen Kurtulmuş, 1982’de yapılan anayasanın 19 kez değiştirildiğini ama ruhu ve esas kaidelerinin hep aynı kaldığını ifade etti.
“Anayasa meselesi bir fantezi değil, bir ihtiyaçtır, bir gerekliliktir” diyen Kurtulmuş, bunun Meclis’in değil Türkiye’nin gündemi olması gerektiğini söyledi.
Kurtulmuş açıklamalarının devamında 5 temel nitelikten bahsetti ve bunları şöyle sıraladı:
“Birincisi; anayasa, yeni bir anayasa olmalıdır. Ruhuyla, diliyle ve içeriğiyle yeni olması lazım. Onlarca kere, içinde değişiklikler yapıldı. Ama ruhu hala korunarak duruyor. Yeni bir anlayışla ruhunu, içeriğini ve dilini yeniden ele aldığımız bir anayasa olmalıdır.
İkincisi; sivil bir anayasa olmalıdır. Yani milli iradeyi ve milli egemenlik fikrini esas alan; onun üzerinden nasıl bir Türkiye inşa edeceğini, Türkiye’nin ihtiyacı olan konuların ne olduğunu dile getiren bir anlayışla bunun yapılması gerekir. Sivil anayasadan kasıt sadece askerlerin yaptırdığı ya da yaptığı anayasalar olmaması değil, aynı zamanda toplumun bütün kesimlerinin, sivil toplum kesimlerinin işin içerisine girdiği ve fikirlerini rahat bir şekilde dile getirdiği bir sürecin olmasıdır. Milli iradeyi ve milli egemenlik fikrini merkezine oturtturan sivil bir anayasaya ihtiyacımız var.
Üçüncü temel özelliği ise bu anayasa özgürlükçü bir anayasa olmalıdır. 82 Anayasası’nda olduğu gibi kısıtlayıcı, daraltıcı bir anayasa değil, bireysel hak ve özgürlükleri genişleten ve teminat altına alan bir anayasa olmak mecburiyetindedir.
Dördüncü temel nitelik ise kuşatıcı ve çoğulcu bir anayasa olmasıdır. Toplumun bütün farklı kesimlerinin, kendisini burada temsil edilmiş gördüğü bir metnin ortaya çıkması, bir fikir etrafında bunların oluşturulması… Herkesin uzlaştığı bir metnin ortaya çıkma imkanı olmayabilir. Ama kahir ekseriyetinin, ‘Evet bu iyi oldu; Türkiye’yi, cumhuriyetin ikinci asrına taşıyabilecek bir metin ortaya çıktı’ diyebileceği bir anayasa olmalıdır. Bunun için de kuşatıcılık ve çoğulculuk fikri ciddi bir şekilde bu anayasanın taleplerini oluşturmalıdır kanaatindeyim.
Beşinci temel özelliği ise medeniyet değerlerimizi esas alan ve gelecek hedeflerimize uygun düşen birey odaklı bir anayasanın yapılmasıdır.”