CHP’de karar günü: Kılıçdaroğlu’nun tamam mı devam mı kurultayı
Hatay'da Lütfü Savaş ile devam kararının arka planını açıklayan Özgür Özel "Hatay AK Parti'nin eline geçerse ne olacağı belli" dedi. Eleştiriler için ise "17.01'den itibaren tartışma bitecek" dedi.
Partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İliç’te yaşanan maden faciasında dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ve AK Parti iktidarının sorumluluğuna dikkat çekti. Bahçeli’nin Murat Kurum’u savunan açıklamasına belge ile yanıt veren Özel ÇED Raporunun altındaki imzada bulunan “Bakan adına” ibaresini gösterdi. “Türkiye’nin vicdanına sunuyorum” dedi.
31 Mart seçimlerinin ardından dört yıl seçim olmadığını hatırlatan Özgür Özel emekçilere ve yoksullara “son şansınızı kullanın” diye seslenirken “1 Nisan’dan sonra felaket olur” dedi.
Hatay’daki aday belirleme kriziyle ilgili eleştiriler için “Mesajı aldık” dedi. Bir kez daha anketlere değinen Özel “Hatay AK Parti’nin eline geçerse ne olacağı belli” diyerek adayları için destek istedi.
Özgür Özel’in gündeminde Meral Akşener ve Şevki Yılmaz’ın yaptığı açıklamalar da vardı.
Erzincan İliç’teki altın madeninde üç yıl önce de siyanür sızıntısı olduğunu hatırlatan Özel “Ortalık ayağa kalktı. Üç ay durdular. O günkü durdurma kapatmaya yol açsa bugün bu felaket olmazdı. 16 milyon 440 bin TL ceza kesildi. Aylar sonra bu Meclis’te getirilen vergi affından bu şirket de yararlandı. Affedilen vergisi 222 milyon lira. İliç’i zehirlemenin cezası 16 milyon, yapılan kıyak 222 milyon lira. Recep Tayyip Erdoğan’ın haberi olmadan Türkiye’de 222 milyon değil iki milyon bile yer değiştiremez” dedi.
TBMM'de partimizin grup toplantısında konuşuyorum https://t.co/6HZUL6GX3F
— Özgür Özel (@eczozgurozel) February 20, 2024
Özel grup toplantısında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un İliç’teki altın madeni üstünden eleştirilmesine tepki gösteren Bahçeli’ye de yanıt verdi. Özel “ÇED raporu düzenlenmiş, sonra dört-beş kat büyümek için başvurduğunda ÇED raporunda Bakan Murat Kurum’un imzası var. Biz sorumluluğunu hatırlatıyoruz, hiç üstüne alınmıyor. Recep Tayyip Erdoğan hiç bu konulara girmiyor. Bahçeli diyor ki ‘Murat Kurum görevini yapmıştır. Murat Kurum’un konuyla alakası yoktur.’ İstanbul’u yönetmeye talip Murat Kurum söz konusu olunca Bahçeli Kurum’u savundu. Bunu basın aracılığıyla Bahçeli’nin dikkatine ve Türkiye’nin vicdanına sunuyorum. Oradaki madenin beş kat büyümesine, felakete neden olan o rapor burada. Altında Mehrali Ecer’in imzası var. Ancak ‘bakan adına’ ibaresi var. Ey Devlet bey siz devleti bilen bir partinin başkanı olarak Bakanın ‘benim adıma imzayı sen at’ dediği genel müdürün imzasından Bakan Kurum’un sorumlu olmadığını söylüyorsun. Tek sorumlunun Murat Kurum olduğu ortada. Bakan adına atılan imzayla İliç’te bunlar yaşandıysa bunu sizin vicdanınıza havale ediyorum” dedi.
Özel 31 Mart yerel seçimleri içinse şöyle konuştu:
“31 Mart akşamının yoksullar, emekçiler, emekliler için bir önemi daha var. Bu iktidar gücüne güç katacak olursa, bu gidişata kırmızı ışık yakılmazsa, iktidar beklediği desteği görecek olursa 1 Nisan’dan sonrası felakettir. Dört yıl boyunca bir daha seçim olmamasının, dört yıl zenginin kayrılıp yoksulun sömürülmesinin önündeki son silahınız, son gücünüz ve kullanırsanız son yetkiniz 31 Mart seçimleridir. Sizi bu yetkinizi kullanmaya davet ediyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ezanı susturacaklar, bayrağı indirecekler, ülkeyi böldürecekler korku edebiyatıyla yoksul, borçlu vatandaşın oylarını aldılar. Hitler gibi. Buna inanan oldu, inanmayan oldu ama seçimin sonucuna çok ciddi etkisi oldu.”
Özel katıldığı düğünde “Osmanlıyı süren soysuzları lanetliyorum” diyen eski Refah Partili milletvekili Şevki Yılmaz’ın sözlerine “Şevki Yılmaz… Çıkmış Abdülhamit’in dördüncü kuşak torunu Orhan Osmanoğlu’nun kızı Berna Osmanoğlu’nun düğününde nikah şahitliği yapıyor. Utanmadan sıkılmadan ‘Osmanlıyı süren soysuzları lanetliyorum’ demiş. Şevki Yılmaz gibi bir çukura, seviyesine inmeye utanacağım birisine… Şevki Yılmaz’la siyasi mücadele edemezsiniz arkadaşlar. Normal siyasi yöntemlerle mücadele olmaz. Onunla mücadelenin bir yolu var, bir foseptik kamyonu bulacaksınız, onunla layık olduğu yere taşıyacaksınız” şeklinde yanıt verdi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için sarf ettiği “Eli genel merkezde, gözü başka mevkilerde, boş zamanlarında da İstanbul’da olanlar bu şehri yönetemez” sözlerine de “Açıklamalarını dikkatle takip ettim. Vereceğim cevap, çok sert ve iki kelime: ‘Canı sağ olsun” diye cevap verdi.
Özel CHP için krize dönüşen ve neticede Lütfü Savaş’ın adaylığının devam etmesine karar verilen Hatay için “Üzerinde en çok düşündüğümüz il Hatay oldu. Araştırmalar, anketler yaptık. Sonuçta Lütfü Savaş’ı adaylaştırdık. Çeşitli eleştiri ve tepkiler yükseldi. Hükümetin bütün sorumluluğunun bir yere yüklenmesi doğru değildi. Ama biz oradaki mesajı aldık. Hatta reklam filminde Lütfü Savaş ‘Ben oynamayayım’ dedi. Anlayışla karşıladık. Lansman toplantısından bir gün önce bir anket daha istedik Lütfü Savaş da anlayışla karşıladı. Müziğin, ışıkların olduğu bir lansman toplantısında yer almak istemedi. Ertesi gün Genel Merkez’e geldi, görüştük. Lütfü Savaş’ın de bir depremzede olarak depremden sonraki birkaç günde kullandığı bazı ifadelerden kendisinin de duyduğu üzüntüyü ve öz eleştiriyi not ettik. Bir yandan da Hatay’ı ele geçirip demografisini değiştirmek isteyen AK Parti sultasına alıp Hatay’ı Hatay olmaktan çıkaracaklara karşı Hatay’da sayın Lütfü Savaş’la devam etmeye karar verdik. Hatay AK Parti’nin eline geçerse ne olacağı bellidir. Hatay’a bir belediye ne yapacaksa daha fazlasını yapacağımıza söz veriyoruz. Hatay’ı mahzun bırakmakla, verdikleri oyun cezasını çekmekle itham edenlere boyun eğmeyecek bir şehir varsa o da Hatay’dır. Bunu da Recep Tayyip Erdoğan 31 Mart’ta görecek. Bugün saat 17.01’den itibaren artık tartışmanın konuşmanın değil, hep birlikte Recep Tayyip Erdoğan’ı yenmenin vaktidir. Yarından itibaren bu partinin üyelerinin görevi 31 Mart seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a, Devlet Bahçeli’ye, çevreye, kente, yoksula, işçiye, sendikaya düşman bu anlayışa karşı büyük bir mücadeleye davet ediyorum” diye konuştu.
CHP, 6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay’ı 2009’dan beri yöneten Lütfü Savaş’ı 31 Mart seçimlerinde yeniden aday gösterdi. Savaş’ın adaylığı tepki çekti ve 6 Şubat’ın yıl dönümünde tepkiler protestoya dönüştü. CHP yöneticileri protestolar üzerine Savaş’ın adaylığının yeniden değerlendirilebileceğini dillendirmeye başladı. Adayın değişeceğini en net söyleyen ise CHP lideri Özgür Özel oldu. Savaş ise tepkilere ve aday değiştirme tartışmasına bağımsız adaylık kozuyla yanıt verdi. Ve neticede Savaş CHP’nin adayı olarak ilan edildi.