Enver Altaylı ve Mehmet Barıner’in cezaları onandı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını tanımayan ismi Yargıtay’a atamasını ‘normalleşme’ye aykırı buldu.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin başkanı Muhsin Şentürk’ün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanmasına dair tartışmalar sürüyor.
Ülkücü kanada yakınlığıyla bilinen Şentürk aslında Yargıtay Başkanlığı’na adaydı. Ancak yılan hikayesine dönen ve 37 turda tamamlanabilen seçimin son aşamasında yarıştan çekildi ve başsavcılığa talip olduğunu duyurdu.
Bu süreçte Şentürk’ün Yargıtay seçimlerinde o dönem halen başkan olan Mehmet Akarca’yı destekleyeceği, buna karşılık kendisinin de başsavcı olarak atanacağı ileri sürülüyordu. Ancak Yargıtay Başkanlığı’na 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez seçildi.
Yine de Şentürk gece yarısı bizzat Erdoğan’ın imzasıyla istediği kritik makama getirildi.
Söz konusu görevlendirme muhalefet kanadının tepkisini çekti. Bugün İYİ Parti Genel Başkanlığı’na seçildikten sonra ilk kez Müsavat Dervişoğlu ile bir araya gelen CHP lideri Özgür Özel görüşme sonrası verdiği demeçte şunları kaydetti:
“Yargıtay seçimindeki sonuç Sayın Erdoğan’ın beklediği gibi olmadı. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama yaptığı atama maalesef 31 Mart’tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme anlayışına uygun değildir. Her fırsatta yeni bir anayasadan bahsediyorlar. Ben de diyorum ki önce mevcut anayasaya uyun sonra yeni anayasa isteyin.
Erdoğan ve Meclis Başkanı her fırsatta yeni anayasadan bahsediyorlar. Mevcut anayasaya uymamanın baş kahramanını, en çok oyu almamasına rağmen dün gece yarısı atıyorsunuz. Anayasa ihlalinin sembol ismini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız, sizin anayasa ihlalindeki ısrarınız sürüyor demektir. Bundan sonra nasıl normalleşecek bu ülke? Yüksek yargı bu tür pazarlıkların yapılacağı yer değildir.”
Özel CHP – İYİ Parti ilişkileriyle ilgili de “Sayın genel başkanla daha önce de grup başkanvekilliği görevinde bulunmuştuk. Dervişoğlu ile birlikte yeniden yollarımızın kesişmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bundan sonra grubu bulunan iki siyasi parti olarak ilişkimizi sürdüreceğiz. Temel mottomuz muhalefete muhalefet etmek değil iktidara muhalefet etmektir. Halkın yararına olan her konuda birlikte olacağız” dedi.
Buna karşılık Dervişoğlu “Duyarlılıklarımızı muhafaza edeceğiz farklılıklarımızı muhafaza edeceğiz. Biz bir birliktelik arayışındayız. Diler ve umarım ki bundan sonraki süreç siyasi partilerin diyaloglarıyla devam eder” ifadesini kullandı.