BBP’den AK Parti’ye destek şartı: Sivas’ı bize verin
Sivas Katliamı davası zamanaşımından düşürüldü. 3 sanık 30 yıl boyunca gıyabında yargılandı ama hiçbir zaman yakalanmadı. Sanıklardan ikisinin nerede olduğuna dair net bir bilgi olmasa da bir sanığın yaşadığı ülke kesin olarak biliniyordu, adresi de mahkemeye sunulmuştu.
Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde kalan 33 aydın ve 2 görevli yakılarak katledildi. Sivas Katliamı’nın son davası önceki gün Ankara’da görüldü ve 30 yıldır firari durumda olan 3 kişinin yargılandığı davada zamanaşımı kararı verildi. Bu kararla birlikte mahkeme, sanıklar hakkında gıyabi tutuklama kararı ile iade taleplerini de kaldırdı.
Bu 3 kişinin 30 yıl boyunca yakalanmamış olması kamuoyunun tepki gösterdiği bir konu. Üstelik avukatlar bu sanıklardan biri olan Murat Songur’un Almanya’da yaşadığının kesin olduğunu söylüyor. Ancak Murat Songur davanın en dikkat çeken isimlerinden biri. Avukat Mahmut Erdem 2018 yılında Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada Murat Songur’un Almanya’daki ikamet adresini 5 defa tespit ettiklerini ancak Songur’un her defasında adresini değiştirdiğini söylüyordu. Üstelik Avukat Erdem, bilgileri Sivas davasının mağdur avukatlarına gönderdiklerini de belirtiyordu. Avukat Şenal Sarıhan da bu bilgileri mahkemeye sunduklarını ancak sonuç alamadıklarını belirtiyor.
Ulaşılamayan Murat Songur’u 2018 yılında Yeni Akit Gazetesi bulabilmişti. Yeni Akit’e konuşan Songur, katliamla alakası olmadığını söylemiş ve Dönemin Sivas Emniyet Müdür Yardımcısı Sami Ece’yi suçlamıştı. Songur’un iddiasına göre; Sami Ece, Songur’un işlettiği kahvede kumar oynayanlardan biriydi ve oyunu kaybettiği bir gün Songur ile kavga etmişti, olay da bundan sonra gelişmişti.
Katliamın davasını yakından takip eden Avukat Mahmut Erdem ise Murat Songur’un katliam sırasında elinde bidon olduğunu ve faillerin başını çektiğini belirtiyor. Erdem Songur’un kalabalıktaki herhangi biri olmadığını da sözlerine ekliyor. Ayrıca Songur’un katliamdan önce 1989 yılında Almanya’ya gittiğini daha sonra 1996 yılında yeniden Almanya’ya geçtiğini söylüyor. Erdem, Songur’un 2016’da iltica istediğini ve reddedildiğini ama daha sonra süresiz oturum izni aldığını aktarıyor. Avukat Erdem’in şüphesi Songur’un Almanya istihbaratıyla alakası olduğu yönünde. Erdem bu şüphesini de savcılıktaki dosyaya dayandırıyor. Çünkü aktardığına göre; savcı dosyasında Murat Songur hakkında Federal Kriminal Dairesi’nin bir biriminde sicil numarası var. Erdem, sicil numarasının devlet güvenliğini zedeleyen ya da birimde görevli olan kişilere verildiğini belirtiyor.
Diğer iki firari sanık Murat Karataş ile Eren Ceylan hakkındaki bilgiler ise daha kısıtlı. Bu iki sanığın nerede yaşadığına dair kesin bir bilgi yok.
Dün kararın ardından tepkiler yükselince açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, davanın sanıklar yakalanmadığı için düşürüldüğünü söyledi. Tunç, “Kırmızı Bülten de sonuç vermedi. Bu anlamda 30 yıllık zaman aşımı süresi doldu. O günkü kanuna tabi oldukları için yargının böyle bir kararı oldu. Suçun işlendiği tarihteki hüküm dikkate alındığı için zaman aşımı süresi dolunca mahkeme davanın düşmesine karar verildi. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek ve suç ortağısınız demek çok çirkin bir davranış. Ne hukuki ne ahlaki. Bu nedenle bu beyanatları sahibine iade ediyoruz” dedi.