A’dan Z’ye Sinan Ateş iddianamesi: Polisler, MİT’ten atılan sanık ve çelişkili ifadeler…
AYM ile Yargıtay arasındaki kriz derinleşiyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AYM üyeleri hakkında yapılan suç duyurusu için bir savcı görevlendirildi. Muhalefetten ilk tepki CHP Lideri Özel’den geldi: Yargıtay’ın darbesine direneceğiz!
Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin tutuklu milletvekili Can Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla 9 Kasım’da başlayan yargı krizi siyasilerin yorumlama molasından sonra yeni bir evreye sıçradı.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre; Yargıtay 3 Ceza Dairesi’nin Can Atalay hakkında ihlal kararı veren 9 Anayasa Mahkemesi üyesi hakkında yaptığı suç duyurusuyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bir savcı görevlendirildi.
Görevlendirilen savcı mevzuat çalışması yaparak Başsavcı Bekir Şahin’e sunacak. Şahin’in incelemenin ardından mevzuat gereği dilekçeyi Anayasa Mahkemesi’ne sunması bekleniyor.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay hakkında ihlal kararı veren dokuz Anayasa Mahkemesi üyesi hakkındaki suç duyurusuyla ilgili süreç işliyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Başkan ve üyeler hakkında inceleme ve soruşturma”yı düzenleyen 16. maddesindeki prosedürü işletecek.
Kanunun 16. maddesi Başkan ve üyelerin görevlerinden doğan suçları için soruşturma açılmasının Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu kararına bağlı olduğunu hüküm altına alıyor.
Buna göre haklarında suç duyurusunda bulunma kararı verilen üyelerle ilgili soruşturma açılmasına yer olup olmadığının belirlenmesi konusunun Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nda görüşülmesi gerekiyor. Ancak hakkında işlem yapılan üye veya üyeler görüşmeye katılamıyor.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun başkan ve iki başkanvekili dahil 15 üyesi bulunuyor.
Can Atalay hakkındaki ihlal kararı Anayasa Mahkemesinin dokuz üyesinin oy çokluğuyla alınmıştı. Çoğunluk görüşüne beş üye karşı oy kullanmış, bir üye ise karar günü Genel Kurula mazeret bildirerek katılmamıştı.
Genel Kurulun, Başkan veya başkanvekilinin başkanlığında en az 10 üye ile toplanması gerekiyor. Genel Kurul salt çoğunlukla karar alıyor.
Yargı krizi ilk patlak verdiğinde sıcağı sıcağına düşen yorumlarda CHP, İYİ Parti gibi muhalefet blokundaki partilerin yanı sıra bazı Ak Partili vekil ve yöneticilerin de “itidal” çağrısıyla karışık, Yargıtay’ı eleştirdiği görülmüştü.
Sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konudaki sessizliğini bozmuş, Yargıtay’ı haklı bulduğunu ancak ‘taraf değil ihtiyaç duyulduğu taktirde hakem olabileceklerini’ söylemişti.
Erdoğan bu konudaki son açıklamasında ise bu krizin yasayla çözülebileceğini söylemiş ve “Yasa dert değil Cumhur İttifakı çıkartır ama Anayasa Mahkemesi’nin bunu ters yüz etmemesi lazım” demişti.
Cumhurbaşkanı’nın hemen ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da “AYM’nin yapısı ve yargılama usulleri değişebilir” demiş ve muhalefetten “Ak Parti krizi fırsata çevirmeye çalışıyor” tepkilerine neden olmuştu.
Krizin en başından beri tablodan memnuniyetini belli eden MHP cephesi ise hem AYM’yi hem AYM Başkanı’nı açıktan hedef almıştı.
Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkında atılacak adımla ilgili “mevzuat incelemesi” başlatmasının ardından CHP Lideri Özgür Özel “Yargıtay darbesine direneceğiz” açıklaması yaptı. Özel, “Emekçileri, emeklileri, bu ülkedeki herkesi Anayasa’ya sahip çıkmaya yaratıcı eylemlerle, dayanışma eylemleriyle mücadeleyi büyütmeye davet ediyorum. Biz, Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’yı askıya alma girişimine, onun araçsallaştırdığı, ona destek veren, onun maşası olmuş Yargıtay’ın darbe girişimine karşı sonuna kadar direneceğiz. Herkesi direnmeye davet ediyoruz” dedi.