Yeni yargı paketi ‘vesayet’ tartışmaları eşliğinde TBMM komisyonunda

Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan 8.Yargı Paketi, Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışacak Tazminat komisyonuyla gündemde. Muhalefet bu komisyonun kendisini yargı yerine koymasından endişeli.

Siyaset 21 Şubat 2024
Bu haber 7 ay önce yayınlandı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ‘Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde “Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız” sözlerinden saatler sonra kamuoyunda 8. yargı paketi olarak da bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri, TBMM Adalet Komisyonu’nda tamamlandı. Yargı paketi, dün akşam saatlerinde madde madde görüşülmeye başlandı.

Özellikle CMK’da önemli değişimler öngören 8. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu’nda madde madde görüşülmeye başladı. Tartışmaların odağında ise Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışacak Tazminat Komisyonu var.

TBB Başkanı bazı maddeleri olumlu buldu

Ancak muhalefetin genel eleştirileri, torba yasa usulüyle getirilen bu pakette halkı ilgilendiren olumlu ekonomik iyileştirmemelerin olmaması, torba yasa usulü nedeniyle olumlu maddelerle olumsuz maddelerin iç içe geçmiş olması, deprem bölgesinde sanayinin yaralarını sarmasına yönelik bir rota içermemesi.

Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak Tazminat Komisyonu ise tartışmaların ana maddesi.

Komisyonda söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, yargı paketi için “Sürelerin tek tipleştirilmesi, para cezalarının artırılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve basit yargılama gibi düzenlemeleri gayet olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.

Ancak Sağkan’ın muhalefet vekillerince alkışlanan bir eleştirisi de oldu.

‘Yargının bağımsızlığına aykırı’ eleştirisi

Sağkan, Anayasa gereğince yargı yetkisinin tarafsız ve bağımsız mahkemelerce kullanıldığını dile getirdi. Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonuyla ilgili düzenlemeden endişe duyduklarını belirten Sağkan, şunları söyledi:

“Bağımsız yargı makamının yetkisini alıp, tamamen ve sürekli olarak bir Tazminat Komisyonuna devretmek açıkça yargı yetkisinin devridir. Anayasanın 9’uncu maddesine çok açıkça aykırıdır. Buradan çıkacak kararların, yargının bağımsız olması kadar bağımsız görünmesi ilkesine de ters olacağı bütün hukukçuların bildiği gerçektir. Devlete karşı açılacak tazminat davasının Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonu tarafından görülmesi, tek başına görüntüsel olarak yargı bağımsızlığına aykırıdır.”

Bu sözün ardından komisyondaki bazı muhalefet vekilleri de Anayasa Mahkemesi’nin yükünü azaltmak için çalışacağı söylenen Tazminat Komisyonu’nun kendisini mahkeme yerine koyacağına dair endişelerini dile getirdi.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu nedeniyle avukatlık yapılamadığını öne süren Sağkan, bu konuda düzenleme yapılmasını istedi.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşülmesine geçildi.

Yargı paketinde neler var

Tartışmaların odağındaki 8.Yargı Paketi’nde öne çıkan değişiklikler şöyle:

  • İcra ve İflas Kanunu’nda kanun yoluna başvuru süreleri hafta olarak belirlendiği için buna uyum sağlanması amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki benzer hükümler dikkate alınarak düzenleme yapılıyor. Buna göre, süre hafta olarak belirlenmişse başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde bitecek.
  • İstinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri iki hafta olarak belirleniyor.
  • Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda Türk Medeni Kanunu’nda değişiklik yapılması öngörülüyor. Özgürlüğü bağlayıcı ceza sebebiyle kısıtlanma kurumu değiştirilerek, ceza infaz kurumunda bulunma hali doğrudan doğruya kısıtlama nedeni olmaktan çıkarılıyor.
  • Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı bakımından hükümlünün kısıtlanması, kişiliğinin veya mal varlığının korunması kriterine bağlanarak bu konuda vesayet makamına takdir hakkı veriliyor. Buna göre kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği üzerine kısıtlanacak veya kendisine kayyım atanacak. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya mal varlığının korunması bakımından gerekli görülmesi halinde kısıtlanabilecek.
  • Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda hapis halinin devamı süresince vesayetin sona erdirilebileceği haller düzenleniyor. Buna göre özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin hukuka uygun bir şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak. Hapis halinin devamı süresince vesayetin sona erdirilmesi, toplam beş yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması ve toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya mal varlığının korunması sebebinin ortadan kalkması halinde mümkün olacak.
  • Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla yapılacak manevi tazminat talepleri Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonu’na yapılacak. Komisyon tarafından müracaatlar hakkında karar verilirken, Anayasa Mahkemesi kararlarının da emsal olarak dikkate alınması hüküm altına alınıyor.
  • Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, suçla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla bir günlük adli para cezası alt tutarı 20 liradan 100 liraya, üst tutarı ise 100 liradan 500 liraya yükseltilecek. Bu düzenleme, 1 Haziran 2024’te yürürlüğe girecek.
  • Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri dikkate alınarak Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiili müstakil bir suç olarak düzenleniyor. Buna göre, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilecek. Bu hüküm sadece silahlı örgütler hakkında uygulanacak.
  • Örgüt adına suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüt adına suç işleme cürmünden ayrı ayrı cezalandırılacak.

AYM'nin iptal ettiği 'örgüt' kriteri yeniden yargı paketindeAYM’nin iptal ettiği ‘örgüt’ kriteri yeniden yargı paketinde

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.