Geçen sezon Valerian Ismael’le yollar ayrılıp yerine Şenol Güneş geldiğinde ve sonrasında işler yolunda gittiğinde hep şu tez dillendirilmişti: “Sezon başı takımın başına Şenol Güneş geçseydi işler bambaşka olurdu.” O dönemde tecrübeli hoca bu görüşe bizatihi kendisi şöyle bir yorumda bulunmuştu: “Sezon başı gelseydim Beşiktaş daha iyi durumda olurdu konusu bir varsayım. Önce gelseydim, önce giderdim; sonra geldim, sonra giderim. Boş verin. Ortalığı karıştırmayın.”
Zaman Güneş’i haklı çıkardı, takımın başında başladığı 2023-24 sezonunda işler Siyah-Beyazlılar için hiç de beklenildiği gibi gitmedi, yerine oturmayan transferler, yarış içinde bulunulan iki kulvar olan Süper Lig ve Konferans Ligi’nde arka arkaya alınan kötü sonuçlar derken büyük ümitlerle çıkılan menzilde 6 Ekim tarihi itibariyle Güneş’le yollar ayrıldı.
Serdal Adalı başkanlık yarışında ‘ben de varım’ dedi
Burak Yılmaz adeta gölgesiyle kavga etmişti
Malum süreci biliyorsunuz; yerine 10 Ekim’de teknik sorumlu olarak Burak Yılmaz geldi, lakin o da adeta gölgesiyle kavga etti, sahadaki kötü performans sürerken maç sonu açıklamalarıyla gerilimi yükseltti, Rebic ve Bailly gibi oyuncularla sorun yaşadı ve perşembe gecesi İnönü’de Bodo/Glimt’e karşı alınan 2-1’lik mağlubiyetin ardından ‘Altı maçta iki galibiyet dört yenilgi’lik bir karneyle 10 Kasım’da görevi bıraktı, ardından da ligin henüz üçte birlik virajı bile aşılmamışken teknik direktörlük koltuğu yeni bir isme, Rıza Çalımbay’a teslim edildi. Ki ‘Yeni bir isim’ dediğime bakmayın; faal futbolculuk kariyerine Siyah-Beyazlı renklerde başlayıp sona erdiren, ‘Atom Karınca’ lakabının sahibi bir futbol profili karşımızdaki. Üstelik bu kulüpte çalıştırıcı olarak daha önce de sahne aldı ve dün itibariyle ikinci serüvenine ‘Merhaba’ dedi.
Moral veren bir sonuç
Beşiktaş forması altında 16 sezonda 494 lig maçına çıkan Çalımbay nasıl bir dokunuş yapacaktı, dün yeni adıyla Tüpraş Stadı’nda oynanan Başakşehir mücadelesinin en önemli yanı buydu. Hoş, takımın kilit isimlerinden bazıları sakattı ve gözle görünür bir dokunuş için çok da elverişli bir ortam yoktu. Ama yine de alınacak bir galibiyet hem yeni teknik kadro için hem de ligin bundan sonraki serüveni için moral kaynağı olacaktı. Nitekim sonuçta istenilen oldu, futbol olarak çok da doyurucu bir mücadelenin ortaya konulmadığı randevudan Kartal, üç puanla ayrıldı.
Rıza Çalımbay, eksik Kartal ile üç puana uçtu
Rebic’ten Çalımbay’a ‘Hoş geldin’ asisti
Aslında dünkü maçın şöyle ‘tarihsel’ bir yanı olabilirdi; henüz 5’inci dakikada yapılan ortayı kaptan Necip etkili kafa vuruşla tamamladı, topun ağlarla buluşmasını kaleci Volkan engelledi. Eğer bu pozisyon gol olsaydı, takımın ‘Modern zamanlar’daki Rıza’sı Necip, hocasını güzel bir “Hoş geldin” jesti yapacaktı. Ama oyunun ilerleyen dakikalarında bu jest bence Ante Rebic’ten geldi; Hırvat yıldız dün sahanın en iyisiydi ve ‘ince gördüğü’ asistiyle de Muleka’ya golü attırdı. Performansıyla da bir anlamda kendisiyle anlamsız bir çekişmeye girdiği kanısında olduğum Burak Yılmaz’a da cevap verdi diye düşünüyorum (hoş gördüğü sarı kartla da cezalı duruma düştü, bir sonraki maç olan Samsunspor mücadelesinde sahada olamayacak).
Kendi kaderini kendi tayin edebilir…
Özetle Rıza Çalımbay kariyerindeki ikinci Beşiktaş Teknik Direktörlüğü macerasına galibiyetle başladı. Bu yeni serüvenin süresi ise bir muamma gözüküyor. 3 Aralık’ta yapılacak seçim sonucu görevi devralacak yeni yönetim eski kaptanlarına ‘Nöbetçi hoca’ muamelesi yapıp takımı yeni isme mi teslim edecek yoksa ‘Atom Karınca’yla mı yola devam edecek, burası bugün itibariyle bilinmez bir denklem. Kim bilir belki de seçime kadar olan zaman diliminde takımın alacağı sonuçlar ve ortaya konan oyun da Çalımbay’ın geleceğine ilişkin bir kanaat oluşturacak. Neyse lig ‘Milli Takım arası’nda girdi, dolayısıyla Çalımbay’ın bu süre zarfında belki kimi dokunuşlarla bazı arızaları giderme şansı olur ve böylelikle ‘Kendi kaderine kendi tayin eder.’ O klişe kalıpla bitireyim; ‘Bekleyip görelim’…
Konuk Başakşehir ise dün son derece etkisiz bir oyun ortaya koydu. Çağdaş Atan yönetiminde de sezon başı girdiği girdaptan kurtulabileceğine dair emareler sunamayan Turuncu-Lacivertliler, eldeki kadronun vaat ettiği noktanın çok çok uzağında seyretmeye devem ediyor…
Adalı Rıza Çalımbay'la görüşmesinde neler yaşandığını anlattı. 
Oyunlar ve Bulmacalar