Emre Belözoğlu’ndan itiraflar: 3 Temmuz, Erol Bulut, Galatasaray…
Konu Galatasaray olunca transferin son günü eli boş dönmek alışılagelmiş bir durum. Tarihin en lezzetli çileği alındı ama bu kez de üstüne dikeceği pasta bozuk. Peki ne olacak şimdi, hangi dizilişle oynanacak? Kerem'in boşluğunu kim nasıl dolduracak?
Galatasaray Süper Lig’de 102 puan toplayıp kırılmadık rekor bırakmadığı sezonun ardından “İlk 11’de iki bölgeye (Sağ bek ve orta saha) ekleme yapacağız” diyerek başladığı transfer sezonunda elde ne kadar kanat oyuncusu varsa vedalaştı, yerlerine ekleme yapmadı, Victor Osimhen fırsatını değerlendirip ‘çilek’ transferini gerçekleştirdi, fakat pastanın tabanını bozmaktan beter ederek UEFA’ya listenin gönderileceği son gün kapısını çaldığı tüm futbolculardan ret cevabı aldı.
Sarı-kırmızılı yönetim Osimhen’in gelişi sonrası listelerin UEFA’ya gönderilmesine 48 saat kala başlayan ‘üçlü’ oynama sevdası sonucu toplamda 18 milyon euro bonservis bedeli ödediği iki yeni bekinden birini yedeğe çekmeyi göze de aldı, orta saha transferi isteyen taraftarları aşağılar bir dille konuşan Okan Buruk’un “12 kişi mi oynayacağız” dediği mevkideki Rabiot’ya serveti de sundu, Juventus’un kadroya dahi yazmadığı Kostic’i ikna etmek için koca bir günü de harcadı.
Gelinen durumda Galatasaray üçlü de oynasa, dörtlü de oynasa kadro mühendisliğindeki sıkıntı büyük. Ne Osimhen ve Icardi’nin aynı anda oynamasını kaldırabilecek bir orta sahaya sahip ne de koca bir sezonu taşıyabilecek kenar oyuncu rotasyonuna. Galatasaray yönetimi kadrodaki eksikler Young Boys karşısında alenen ortaya çıkmışken bunları yamalamak yerine Osimhen’e mesai harcayıp sıkıntılı mevkileri daha da eksiltmeyi başardı. ‘Kervan yolda düzülür’ deyip Nijeryalı santrforun fırsat transferine havada atlayarak iki sezondur şampiyonluk getiren dizilişten vazgeçmeyi göze aldı fakat Icardi ve Osimhen’i aynı anda oynatabilecek bir geri hat kurmakta başarı sağlayamadı.
Transfer sezonunun başında Oğuz Aydın’ı imza aşamasındayken bir ay oyalayıp devamında Fenerbahçe’ye kaptırınca “Zaten kanat rotasyonumuz çok şişik” açıklaması yapan Galatasaray yönetiminin üç aylık süreç sonucunda takımda bıraktığı kanat orjinli isimler Barış Alper Yılmaz ve Yunus Akgün. Süreci olumlu sonuçlandırabilmek için lokumlar hediye ettiği, 2000 UEFA şampiyonluğunun belgeselini izlettiği Rabiot’nun annesini ikna etmeyi çantada keklik gördükleri için apar topar gönderdikleri Sergio Oliveira’nın kasaya zararı ise eksi beş milyon euro.
Osimhen’in heyecanı sürerken Kerem Aktürkoğlu’nun apar topar elden çıkarılışı belki çok tartışılmadı ama ilerleyen süreçte eksikliği yaşayarak anlaşılacak. Plansızlıktan dolayı transferin son gününde her menajerin kapısını çalan Galatasaray yönetimi bütün oyuncularla yaptıkları görüşmeleri ellerine yüzlerine bulaştırarak Okan Buruk’un önüne patlamaya hazır bir bomba bıraktı. Yönetimin transferin son gününde yaşadığı fiyasko sonucu bu kadroyla bir başarı yakalanacaksa Okan Hoca’nın gerçek anlamda bir ‘teknik direktör dokunuşu” sergilemesi zaruri. Ama her şeyden önce şapkasını önüne alıp üç aydır her fırsatta arka çıktığı isimlerin kendisini ne duruma soktuğunu içinde muhakeme etmesi şart.
Doue ve Hermoso’da imzalar henüz atılmadan muhabirlere “Transfer bitti” diye haber yetiştiren yönetim kendisini kurtarmak için Victor Osimhen’i bir yıllığına sarı-kırmızılı takıma getirmeyi seçti. Galatasaray’ı kurtarma görevi ise tüm yüküyle Okan Buruk’a kaldı. Artık kadrosunda bırakın yedeğini, asıl mevkii sol kanat olan bir oyuncusu bile kalmayan son iki sezonun şampiyon teknik direktörü elindeki malzemelerden iyi bir pasta çıkarıp bu rakamı üçe mi yükseltir, yoksa Başakşehir’de olduğu gibi şampiyonluğun hemen ertesi sezonu şubat ayını bile göremeden takımdan mı yollanır bunu zaman gösterecek.