Böyle yarış binde bir gelir, sonunda Noah Lyles kazanır

NBA şampiyonuna "dünya şampiyonu" yakıştırması yapılmasını eleştiren Noah Lyles tepki çekerek Olimpiyata geldi. Ancak Paris'te kaybetmesini isteyenleri üzdü; hem de yalnızca saniyenin binde biri farkla altın madalyaya koşarak.

Spor 5 Ağustos 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı
Noah Lyles tarihi böyle yazdı.

“Neyin dünya şampiyonu? Amerika Birleşik Devletleri’nin mi? Beni yanlış anlamayın. Zaman zaman ABD’yi seviyorum. Ama tüm dünya Amerika’dan ibaret değil.”

Bu sözler geçen sene Budapeşte’deki Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 100-200 dublesi yaptıktan sonra basın toplantısında konuşan Noah Lyles’a ait. Lyles bu sözlerle kendilerini dünya şampiyonu olarak addeden NBA’i ve NBA takımlarını hedef aldı. Bu sözler birçok NBA yıldızının tepkisini çekti. Sosyal medyada ve sokakta daha fazla tanınan NBA yıldızlarının tepkilerinin de etkisiyle NBA ve basketbolseverler dili sivri Lyles’a cephe aldı.

Kendini baskı altına sokmakla bir derdi olmayan Lyles küçük yaşlardan itibaren yaşadığı anksiyete problemlerine karşı sivri dili ve söylemlerini adeta kalkan olarak kullanıyordu. O kalkan işe yaramak zorundaydı. Zira başarmadığı tek şey olan Olimpiyat altınını alabilmek için Paris köprüden önceki son çıkışlardan biriydi. Kishane Thompson’ın çıkış yaptığı sezonda onu altından edebilecek başka ciddi rakip görünmüyordu. Elbette Tebogo, Fred Kerley ve son olimpiyat şampiyonu Lamone Marcell Jacobs da kadrodaydı, ancak hiçbiri Lyles ya da Thompson kadar formda değillerdi.

Tarihin en yakın finişinden Lyles galip çıktıTarihin en yakın finişinden Lyles galip çıktı

Bu şartlarda gelişen Olimpiyatlarda Lyles finale kaldı. Final yarışı yine günün son yarışı olacak ve dünyanın en hızlı insanını belirleyecekti. Lyles yedinci kulvarda start almadan önce sahaya kendine has girişini yaptı. Her sporcu kendine ait jest ve mimiklerle gelirken o adeta sahaya patlayarak çıktı. Atlıyor zıplıyor seyircilerin dikkatini ve ilgisini cezbetmek için her şeyi yapıyordu. Amerika elemelerinde yarışlara beraber çıktığı Yu-Gi-Oh kartlarından yenilmez olanı adeta içine işlenmişti. Elbette Olimpiyatlarda beraberinde öyle bir kartla çıkma ve onu kameralara gösterme şansı yoktu. Ancak ruhunda o kartın yansıttığı özelliği taşıdığı belliydi.

Her ne kadar kendini yenilmez görüyor olsa da karşısında bir duvar vardı. Tam altı kez dünya şampiyonu olmuş, gençliğinde kendi yaş gruplarında sayısız başarıya uzanmış olsa da hiç olimpiyat altını kazanamamıştı. Tokyo’da 200 metrede bronzda kalırken Andre De Grasse ve Kenneth Bednarek’e geçilmişti. Bednarek 100’de de rakiplerinden biriydi ancak form durumuna bakılırsa Lyles’ın gerisindeydi.

Fakat yarışın başında form durumuna değil en iyi çıkış yapanlara bakıldığında Lyles en geride görünüyordu. Öyle ki ilk 40 metreyi son sırada geçti. Ancak kendisinden önce 100-200 dublesi yapan son atlet olan dünya rekortmeni Usain Bolt da -boyunun da etkisiyle- kariyeri boyunca startta zorlanmamış mıydı? Pes etmemesi lazımdı. Nitekim 50 metreyle beraber yükselişe geçti. 60 metreye gelindiğinde tarihin en çekişmeli 100 metre finalinin ilk üçüne kendini atmıştı.

Son 10 metreye ikinci sırada girdi ve finiş çizgisini Kishane Thompson’la yan yana geçince yayıncı reji dahil birçok kişi Thompson’ın altın madalyaya uzandığını düşünüyordu. Öyle ki ekrana Thompson gelmişti. Ancak sıralama açıklanınca göğsündeki ‘Lyles’ yazısını söken Noah kameralara göstermeye ve altın madalyayı kimin kazandığını kanıtlamak istercesine koşup tribünlere şov yapmaya başladı.

Lyles geçen sene ettiği ve dünyanın gündemine oturan laflarının altında kalmadı. Hoş, altın madalyayı aldıktan sonra sosyal medyada yaptığı paylaşım söylediklerinin ve hareketlerinin baskısından çok daha büyük baskılarla uğraştığının gösteriyordu. Noah sevenlerine “Astım, alerji, disleksi, ADD, anksiyete ve depresyon hastasıyım. Ama size şunu söyleyeyim, sahip olduğunuz şey ne olabileceğinizi tanımlamaz” diye mesaj veriyordu.

2014 Gençlik Olimpiyatları’nda 200 metreyi kazanan, 2015 Pan Amerikan’da 100’de gümüş 200’de altın alan, 2016 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda 100 ve 4×100’de altın alan, Elmas Lig’de 200 metreyi 2017, 2018, 2019 ve 2022’de kazanıp ayrıca 2019’da 100 metreyi de kazanan, Salon Dünya Şampiyonası’nda 2024’te 60 metre ve 4×400’de gümüş alan Dünya Şampiyonaları’nda 2019 Doha’da 200 metre ve 4×100’ü, 2022 Eugene’de 200’ü, 2023 Budapeşte’de 100, 200 ve 4×100’ü kazanıp 2022 Eugene’de 4×100’de gümüş alan Noah artık bir olimpiyat şampiyonu. Hem öyle bir olimpiyat şampiyonu ki tarihte ilk defa finale çıkan her atletin 10 saniyenin altında koştuğu, ilk sekizin foto finişle belirlendiği finalin birincisi.

Noah Lyles tüm bunların yanında “bazen” çok sevdiği ülkesi ABD’nin olimpiyatta 100 metre dalında altın madalya hasretini dindiren isim oldu. Son olarak 2004 Atina’da Justin Gatlin’le mutlu sona uzanan ABD daha sonra Jamaika hükümdarlığına ve Lamone Marcell Jacobs’ın sürpriz birinciliğine yenik düşmüştü. Usain Bolt üst üste üç kez liderliğe uçarken ABD’li atletler gümüş ya da bronzla yetinmişlerdi. Bu seri dün Lyles’la sona erdi. Üstelik Paris’in ilk gününden beri madalya sıralamasında hep Çin’in gerisinde seyreden ve bir türlü zirveyi göremeyen ABD, Lyles’ın madalyasıyla kritik bir eşiği aştı ve liderliğe çıktı.

Ancak iş henüz bitmedi. Öyle ki Lyles buraya gelirken yalnızca bir altın değil tam dört altın madalya hedefi koymuştu. ABD’li sporcu 200 metre, 4×100 bayrak ve 4×400 bayrak kategorilerinde de ABD’yi temsil edecek ve altın madalya arayacak.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.