Djokovic ABD’de ‘24’ dedi
23 kezle en çok grand slam kazanan Novak Djokovic, kort içinde bu alanda rakiplerini sollamış durumda ancak saha dışı kazançlarıyla Roger Federer para kazanmada şampiyon.
Her spor dalında “Tarihin en iyisi kim?” sorulur ve sürekli de sorulmaya devam edecektir. Herkes için değişebilecek sorunun cevabını bulmak, bazı spor dallarında daha zor. Özellikle iş tenise geldiğinde Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic isimleri arasında ayrım yapmak daha zor bir hal alıyor. Birer ikon haline gelen sporcular çok farklı açılardan sporu takip edenlerin ilgisini çekiyor. Ancak somut veriler farklı sonuçları ortaya koyuyor.
Novak Djokovic, kağıt üstünde, kazandığı 23 grand slam ile beraber tek erkeklerde tarihin en çok kazananı olarak rakiplerinden bir adım öne çıkıyor. Ancak kort üstündeki bu başarı Novak için kort dışında aynı başarıyı yakalamasını sağlayamadı.
Kariyerinde 10 Avustralya Açık, 7 Wimbledon ve 3’er ABD Açık’la Fransa Açık şampiyonlukları bulunan Novak, kortta yaşadığı bu zaferlerden 170 milyon dolar kazandı. 22 kez şampiyon olan Nadal’ın bu alandaki geliri 135 milyonken 20 grand slam Federer’inki 131 milyon dolar.
Ancak Frobes’un yaptığı araştırmaya göre menajerlik ve vergiler çıkarılmadan sonuçlar ele alındığında İsviçreli raket Roger Federer, iki rakibinin toplamından daha fazla kazanmış duruma. Roger, Eylül 2022’ye kadar kort dışında 990 milyon dolar gelir elde etmiş vaziyette. Nadal için bu ücret 390, Novak içinse 340 milyon dolar.
Toplam 94 ATP şampiyonluğu bulanan ve 389 hafta dünya 1 numarası kalarak bu alanda zirveyi elinde tutan Novak, üçlü arasında kümülatif bakınca 510 milyon dolarla en az kazanan isim. 92 ATP şampiyonluğuna sahip Nadal, 209 hafta dünya bir numarası olarak kaldığı kariyerinde şu ana kadar toplam 525 milyon dolar kazanmış durumda. 103 ATP şampiyonluğu ile bu alanda zirvede olan Federer ise 310 hafta boyunca dünya bir numarası olarak kaldığı tenis sayesinde kort içi ve kort dışında sporu bıraktığı Eylül 2022 itibarıyla 1.1 milyar dolar kazanmış.
Roger Federer’in İsviçreli olması ve birçok dili konuşabiliyor olması kendisine kariyeri boyunca büyük avantaj sağladı ve dünyanın birçok farklı yerinde farklı şekillerde insanlarla iletişime geçebilmesini sağladı. Halkla ilişkiler konusunda bu kadar kusursuza yakın bir sporcu elbette kariyeri boyunca büyük markaların hedefinde oldu. Novak Djokovic içinse bunun tam tersini söylemek mümkün. Özellikle iletişim konusunda, son zaferi Fransa Açık’ta dahi Sırbistan – Kosova özelinde verdiği siyasi mesaj fazlasıyla tartışma konusu olmuştu. Artı olarak bazı röportajlarındaki sivri dili ve pandemi sürecinde aşı karşıtlığıyla Avustralya Açık ve ABD Açık’ı kaçırmış olması da özellikle kariyerinin son yıllarına Novak’a olan bakış açısını etkiledi.